KIZIL GECE | : TUTSAK

26. BÖLÜM

#Imagine Dragons - Natural

♥

"Anne tamam artık. Anladım."

Elena gözlerini devirerek kolları arasında duran kardeşi Esme'yi kolunda iyice yerleştirdi. Sırtını kapının pervazına yaslarken kardeşine dönerek gülümsedi ve sarı saçlarını karıştırdı. Annesinin oflayarak küçük bavulu koridordan çekerek getirdiğini görünce "Hâlâ bavul mu taşıyorsun anne?" dedi bezgince. Esme kolları arasında kıkırdayarak ablasının saçını çekerken "Bu son bavul tatlım." dedi annesi bavulu vestiyerin kenarına koyarak. Mary derin bir nefes alarak yüzüne düşmüş olan sarı saçını omzundan geriye atarken "Evde hiçbir şekilde parti falan olmayacak. Eğer korkarsan İrina'yı eve çağırabilirsin. Ben annesiyle konuştum. Her-" dediği sıra Elena oflayarak başını salladı.

"Herhangi bir sorun olursa hemen seni arayacağım."

Annesinin cümlesini tamamlamasıyla Mary başını eğip hafifçe gülerken "Sadece tedbir Elena." dedi masumca. Elena annesine dayanamayarak hafifçe gülerken "Hadi anne. Geç kalacaksınız." dedi Esme'nin yanağına sulu bir öpücük bırakarak. Mary telaşla kolundaki saate bakarken "Sanırım geç kalacağım." dedi ve Elena'ya dönerek "Esme'yi arabaya yerleştir. Ben de bavulu alıp geliyorum." dedi telaşlı ses tonuyla. Elena annesini sadece başını sallayarak onaylarken hızlı adımlarla bahçedeki beyaz araca ilerledi. Aracın arka kapısını açarak bebek koltuğuna Esme'yi yerleştirerek kemeri bağladıktan sonra küçük kardeşinin başına ufak bir öpücük bıraktı. Kapıyı usulca kapattıktan sonra bagaja bavulu yerleştirmekte olan annesine dönerken "Ne zaman gelirsiniz?" dedi.

Mary bavulu iyice itekleyerek soktuktan sonra bagajı kapattı ve gülerek Elena'ya dönerken "En az iki hafta sürer canım. Ama merak etme. Her gün konuşacağız seninle." dedi ve kızına doğru ilerledi. İki elini genç kızın kollarına koyarak hafifçe sıkarken "Kendine dikkat et. Herhangi bir sorun olursa beni ara, olur mu?" dedi sakince gülümseyerek. Elena gülerek başını sallarken annesin sarıldı ve "Olur anne. Siz de kendinize dikkat edin." dedi hemen.

Kısa bir sarılmanın ardından annesi sürücü koltuğuna ilerledi ve kapıyı açarak bindi. Pencereyi indirerek kızıyla göz teması kurduktan sonra "Teyzen yine konferansa gitti. O da iki haftaya gelmez. Arada onu da ara." dedi hafifçe bağırarak.

Elena bezgince gözünü devirirken "Ararım anne." dedi sadece. Annesi gülerek el salladıktan sonra arabayı çalıştırdı ve gözden kayboldu.

Elena giden aracın arkasından kısa bir süre baktıktan sonra hızlı adımlarla eve girdi. Salona geçip oturduktan sonra başını koltuğa yaslayarak gözlerini yumdu. Bugün yorulmuştu. Dersler fazla ağır geliyordu ve sınavlar yaklaşmıştı. Üzerine verilen ödevler de bunun cabasıydı. Ellerini ağrıyan başına götürüp şakaklarını yavaşça ovalarken yüzünü buruşturdu acıyla. Birkaç dakika süren masaj hiçbir etki elde etmeyince oflayarak mutfaktakie cza dolabına yürüdü. Dolaptan bulduğu ağrı kesiciyi yuttuktan sonra bir bardak su içerek odasına doğru paytak adımlarla yürüdü. Üst kata çıktıktan sonra odasına girdi ve kendisini hızla yatağa attı. Yatağa uzanmasıyla beraber odaya hakim olan telefon sesiyle bezgince yerinde doğrulurken yatapın hemen yanıbaşında olan komidinin üzerindeki telefona uzandı.

İrina arıyor...

Yatağa tekrar uzanıp gözlerini yumarken telefonu açarak kulağına koydu.

"Annen hastanesi için şehir dışına çıkmış. Doğru mu bu duyduklarım?"

İrina'nın bağırarak söylediklerini dinleyen Elena yüzünü buruşturarak "Evet, az önce gittiler hatta." dedi İrina'nın bağırmasından dolayı huysuz bir ses tonuyla.