KIZIL GECE | : TUTSAK

14. BÖLÜM

Elena telefondaki galeriye baktığında dün çektiği fotoğrafların olmadığını görünce sertçe yutkundu. Fotoğraflar yoktu.

Peki nasıl olmuştu bu?

Sertçe yutkunduktan sonra bakışlarını telefondan çekerek kendisine merakla bakan İrina'ya çevirdi.

Şimdi ona ne demeliydi?

Telefonu elinde kırarcasına sıktıktan sonra konuştu. "Fotoğraflar yok." İrina başta bir an afalansada kaşlarını çatarak konuştu.

"Ne demek yok? Fotoğrafları çekmedin mi?"

Elena tüm hırsıyla telefonu sıkarken konuştu. "Yok işte. Silinmiş." Sesi tıslarcasına çıkarken İrina arkadaşının fazlasıyla sinirli olduğunu fark etti. Elena sinirden kasılan bedeniyle gözlerini sıkıca yumdu.

Anlamıyordu.

Bu nasıl olabilirdi ki?

Titreyen elleriyle telefonu daha fazla sıkarsa kıracağını fark ettiğinde ellerini gevşettikten sonra telofonu arka cebine yerleştirdi. Sıkılı elini daha fazla tutamadan sertçe masaya geçirdiğinde tüm bakışlar kendini buldu. Elena etrafına baktığında herkesin kendisine baktığını fark ettiğinde adeta kükrercesine bağırdı.

"Dönün önünüze."

Herkes kocaman olmuş gözlerle önüne döndüğünde İrina arkadaşının kolunu tutarak hızlı adımlarla yemekhaneden çıkararak bahçeye ilerledi. Dersin başlamasına daha yirmi dakika varken Elena ellerini sertçe saçlarının arasına geçirdikten sonra sinirden titreyen sesiyle konuştu.

"Nasıl olur? Anlamıyorum."

İrina dudaklarını dişledikten sonra kısık sesle konuştu. "Birisi fotoğrafları silmiş mi oluyor bu durumda?" Elena sinirle iyice koyulaşan gözlerle genç kıza baktıktan sonra ağır ağır başını salladı. İrina aklına gelenle sertçe yutkundu. Umarım aklındaki değildir. Daha fazla dayanamayınca Elena'nın gözlerine bakarak aklındaki fikri ona sundu.

"Şimdi birisi sildiyse bunu sen ve benden başka bilen yapmış oluyor. Bildiğim kadarıyla bizden başka bilen..."

Devamını korkudan getiremiyordu. Elena kararan bakışlarıyla dimdik karşısındaki duvara odaklandı. O ismi biliyordu. Oldukça soğuk sesiyle konuştu.

"Jason."

İrina bakışlarını yere indirerek ayaklarına baktı. Elena arkadaşından ses gelmediğinde aynı kişiyi düşündüklerini anladı. Bu olmamalıydı. Bu kadarınıda yapmış olamazdı. Sertçe soluyarak arkasına döndükten sonra adeta yeri inletircesine sert adımlarla okula ilerledi. İrina arkadaşının arkasından sadece bakmakla yetindi.

Elena okula giriş yaptığında dersin başlamadığını görünce rahatladı. Yoksa Jason'ı bulmak zor olacaktı. Gerilen bedeniyle adeta kükreyen bir kaplan misali koridorda ilerlerken koridordaki birçok kişinin kendisine baktığının farkındaydı ancak umursamazca yürümesine devam etti.

Onu nerede bulabilirdi?

Sinirden seğiren gözleriyle koridora bakış attığında tam karşıda duygusuzca kendisine bakarken gördü onu. Elena'nın bakışları bir an yumuşasada sert adımlarla Jason'ın yanına ilerledi. İkisde gözlerini birbirinden çekmeden bakıyorlardı. Birisinin bakışları korkutucu derece sinirliyken diğerinin ise dümdüz ve donuk bakışlıydı. Elena sinirden ellerini yumruk yaparak karşısındaki heybetli bedene baktı. Şimdi hesap vaktiydi. Gözlerini kısarak konuşmaya başladı.