KIZIL GECE | : TUTSAK

18. BÖLÜM

# Mutimedya : Selena Gomez - Same Old Love

"Elindeki süsü şu kapının girişine assan iyi olur."

Elena düşünceli halde eliyle başını tutarken bir yandan da elindeki süsle merdivene çıkmış olan Jones'a talimatlar veriyordu. Jones elindeki süsü kapının üzerine astıktan sonra onay beklercesine bakışlarını omzunun üzerinden Elena'ya çevirdi. Genç kız çatık kaşlar ve kısık gözlerle süsün nasıl durduğuna bakarken beğendiğini belli eden homurdamalar çıkardı ve sağ elinin baş parmağını göstererek onayladı.

"Esme, hadi tatlım bana elindeki kutuyu ver."

İrina'nın çileden çıkmış sesi evde yankılanırken Elena bıkmış bir şekilde oflarken Jones'a dönerek "Ben İrina ve Esme'ye bakayım. Sen de şu müzik işini hallet." dedi. Ayaklarını yere sürüye sürüye salona ilerlerken kardeşi Esme'nin elindeki balon kutusunu kucağında sıkıca bastırmış ve karşısındaki İrina'ya çatık kaşlarla bakarken buldu. İrina ise dizlerinin üzerine çökerek ellerini önünde birleştirmiş yalvaran bakışlarla önündeki küçük kıza elindeki kutuyu vermesini istiyordu. Elena gözlerini devirerek ikilinin yanına ilerlerken Esme gelen adım sesleriyle beraber başını çevirdi ve ablasını görmesiyle ağlamaklı sesle "Abla." diye konuşurken dilinin tam dönmemesi sebebiyle kelime net çıkmamıştı. Elena kardeşinin tatlılığına dayanamayarak gülümserken yerde oturan küçük kızı hızla kucağına aldı.

"Söyle birtanem. Ne oldu?"

Esme işaret parmağını kaldırarak İrina'yı gösterirken "Abla kutu istiyor." diyerek elindeki kutuyu daha da kendisine bastırdı. Elena hafifçe kahkaha atarak Esme'nin yanağını öperken İrina oflayarak "Elena hadi ama, bari sen yapma. Senin cadı kardeşin bir türlü şu kutuyu vermedi. Sen al elinden." dedi. Elena gözlerini bugün bilmem kaçıncı kez tekrar devirirken parlak gözlerle kardeşine döndü ve sakin sesiyle konuşmaya başladı.

"Esme tatlım, elindeki kutuyu bana verir misin?"

Esme çatık kaşlarla ablasına bakarken başını hızla iki yana salladı ve "Hayır." diye konuştu. Elena şaşkınlıkla kaşlarını kaldırırken İrina konuşmaya dahil oldu.

"Bana bak küçük cadı, hemen elindeki o kutuyu bana veriyorsun yoksa bir daha sana çikolata almam."

Elena duyduklarıyla gözlerini büyüterek İrina'ya dönerken genç kızın tehtidine hâlâ inanamıyordu. Şaşkın bir şekilde "Sen küçücük kızı tehtid mi ettin yani?" diye konuşurken İrina çatık kaşlarla hızla cevap verdi.

"O küçük olabilir ama bu onun azılı bir cadı olmasına engel değil. Boşuna ona 'Küçük Cadı' demiyoruz herhalde."

Esme duyduklarıyla ağlamaya başlarken Elena sinirlenerek İrina'ya döndü. Genç kız ise şaşkınca Esme'ye bakıyordu. Elini kaldırarak küçük bebeği işaret ederken dudakları aralandı ama söyleyecek birşey bulamayınca kapatmak zorunda kaldı. Elena bir yandan sinirle homurdanırken bir yandan da kucağındaki küçük kardeşini susturmaya çalışıyordu.

"Küçük Cadı."

Odada yankılanan sesle herkesin bakışı kapı girişine dönerken Jones elindeki mor balon ve bir paket çikolatayla Esme'ye bakıyordu. Elena şaşkınca Jones'a bakarken kucağındaki haraketlenmelerle bakışlarını Esme'ye çevirdi. Küçük bebek parlak gözlerle Jones'a bakarken heyecanla ablasının kucağından inmeye çalışıyordu.

Elena kardeşini yavaşça yere bırakırken küçük bebek paytak adımlarla Jones'a koşarken bir yandan da "Jones!" diye bağırmaya başladı. Küçük kızın kendi ismini düzgünce söyleyememesiyle genç adam kocaman kahkaha atarken dizlerinin üzerine çökerek kendisine doğru koşan küçük kızla aynı boya gelmeye başladı. Jones tam önünde duran kızın elindeki çikolataya uzanmasıyla yavaşça elini geri çekerken "Seninle bir antlaşma yapalım küçük cadı. Sen elindeki kutuyu bana ver, ben de sana balon ve çikolata vereyim." diye konuşmasıyla merakla küçük kızın vereceği tepkiyi izlerken Esme önce kaşlarını çattı. Ardından bir elindeki kutuya bir de genç adamın elindekilere bakarken yüzünde kocaman bir gülümseme oldu ve elindeki kutuyu Jones'a uzattı. Genç adam rahatlayarak gülümserken o da elindekileri küçük kıza verirken bebeğin tatlılığına dayanamadı ve yanaklarını sulu sulu öpmeye başladı. Küçük kızın kahkahası bütün salonu doldururken Jones kızı kucağına alarak yerinden doğruldu.