~BEYAZ SAYFALAR~ 13.BÖLÜM "anlaşma"
Kulağına yaklaştırılan telefondaki,anne babasının çığlıkları yüreğini parçalamıştı adeta.
-"Bırakın..Bırakın diyorum size"derken kendisi için zerrece korkmuyordu belkide...Ortamdaki ışığın etki etmediği yönden sakin adımlarla gelen bir gölge farketmişti sonrasında.Birkaç adım daha attığındaysa,Bekir Saner olduğunu anlamıştı gelenin...Fazlasıyla soğuk bir ifadeyle konuşmaya başlamıştı sonrasında adam.
-"Ben bunların hiçbirinin olmasını istemezdim Mihrali.Usulünce anlaşabilirdik."
-"Aşağılık herif bırak onları..."
-"Bırakıcam elbet.Ama bu senin bana vereceğin cevaba bağlı."
-"Ben kimse için dövüşmem.Bunu iyice kafana sok."
-"O zaman hepsi ölür.Sende tabi..."Yüzünde en ufak bir mimik ifadesi sezmemişti.Karşısında taş gibi duran adam söylediklerini yapardıda gerçekten.Sevdiklerinin canını tehlikeye atamazdı elbette.Mecburen kabul edecekti teklifini...O anlarda adamları silahlarını,Kadir ve Özlem in başlarına dayamışlardı.Kardeşinin o heyecanla nefesinin kesildiğini farketmiş,kendisininde heyecanı daha da artmıştı bu yüzden.Özlem,Kadir in giderek sönen gözlerinden bayılacağını anlamıştı o anda.Fakat ağzı bağlanmış olduğu içinde hiçbirşey söyleyemiyordu...Anne babasının durumuda aynıydı belkide."Kimbilir ne kadar korkmuşlardır"diye geçirdi biran aklından...
-"Tamam...Kabul ediyorum teklifini.Yeterki bırak onları..."
-"Doğru cevap...Aferim sana Mihrali."Sözlerini bitirdikten sonra adamlarına işaret etmişti,Kadir ve Özlemi serbest bırakmaları için.Anne ve babasıda aynı anlarda tehditten kurtulmuşlardı Mihralinin bu cevabıyla...Hemen ardından Özlem,Kadire destek olarak deponun çıkışına doğru yürürken,Mihrali başını"devam edin..."der gibi sallamıştı....
*******
Nazan sakin adımlarla Firdevs in yanına yaklaşırken,yüzündeki sinirli ifadeyide farkettirmeye çabalamıştı belkide.
-"Hayırdır Nazan birşey söyleyecek gibisin?"
-"Senin için dövünüp yakınan,Mihraliye sevgini böylemi gösteriyosun sen?"
-"Ne diyorsun Nazan?"
-"Sen daha nişanlı sayılırsın.Elin herifiyle ne bu samimiyet?"
-"Aaa...Sanane be.Ne hakla beni sorguluyorsun sen?"
-"Sorgulamıyorum,aksine gerçekleri söylüyorum.Hiç bitmeyecek deilmi entrikaların?Kendince biranda attın nişanı...Daha Mihralinin ne için dövüştüğünü bile bilmeden..."
-"Nazan kendine gel."
-"Hiçbirzaman haketmedin Mihraliyi.Herzaman zora soktun.Bitmek bilmez isteklerinle,sürekli sana olan zaafını kullandın.Oysa senin ne karakterde biri olduğunu biliyorum ben.Biraz önce indiğin o lüks araba ve sahibinin zenginliği aklında dönüp duran en büyük hayalindi deilmi?Mihraliyle sadece mutluluk oyunları oynadın.O askerdeyken arkasından çevirdiklerini biliyormu peki?"
-"Kes sesini...Kes..."
-"Umarım birdaha biraraya gelmezsiniz Firdevs.Aksi olursa,bende senin o sütten çıkmış ak kaşık hallerinin bir oyundan ibaret olduğunu anlatırım Mihraliye..."
-"Sen neden ilgilisin bu konuyla Nazan?"
-"Daha fazla birşey konuşmaya gerek yok.Söyleyeceğimi söyledim ve anlaşıldığımı düşünüyorum..."Nazan derin derin Firdevs in gözlerine baktıktan sonra sakin adımlarla uzaklaşmaya başlamıştı.Arkasından bakıp,söylediklerini düşünürken,Mihraliye karşı birşeyler hissettiği de gözünden kaçmamıştı...
Vale Tudo da gecenin dövüşleri kıyasıya geçiyordu o akşam.Cazgır ın hararetle anlattığı karşılaşmalar kimine kazandırıyor,kimine kaybettiriyordu yine...Halil keyifle içkisini yudumlarken heyecanla takip ediyordu dövüşleri.Dakikalar sonrada,Akın ve yanından ayırmadığı adamı Demir gelmişti yanına.Akının ıslık öttürecek kadar keyifli olması gözünden kaçmamıştı.
-"Bu neşenin sebebi nedir?"
-"İntikam abi...Hergeçen gün biraz daha eziyorum Mihraliyi.Tıpkı sahada ezdiğim gibi..."
-"Fazla da hırs yapma.Herşeuin yeri zamanı var.Kendini dövüşlere hazır tut ve kondisyondan düşme sakın.Bu aralar idmanları aksatıyor gibisin."Halil in son söylediğini önemsememmişcesine,meydandaki dövüşe dikkat kesilmişti...İltan rakinini ezerek,nakavta sürüklerken vuruşlarındaki ustalık Mihralinin tekniğinide hatırlatmıştı Akın a.Dakikalar sonrada rakibini yere sermişti.İltan ın günler içindeki bu büyük gelişimi,Akın ı rahatsız etmişti belkide.
Necati usta,o saniyelerde İltan ın sırtına havlu koymakla meşguldü.Biryandanda etrafına bakınırken,Mihraliyi iyice merak etmeye başlamıştı...Sessizce odasına geçip,Mihralinin resmini almıştı eline ve dakikalarca incelemişti Firdevs.Nazan ın söyledikleri belliki yer etmişti aklına.Özlediğini hissetti biran.Sonrada,sadece özlem olmadığını,aynı zamanda hissettiği şeyin korku olduğunu farketmeside zor olmamıştı...Oda kapısının aralık kısmından,kızının halini izleyen Hayriye hanım bu durumu hiç sevmemişti elbette.Kızının belalı gördüğü adamdan kurtulduğuna sevinirken,tekrar barışmasından korkuyordu.Salona geçip telaşla dolanıp dururken birşeyler yapması gerektiğimi düşünüyordu...Sonra masanın üzerindeki karta ilişti gözü.Akın ın kartını eline alıp incelemeye başladığında üzerinde telefon numarası olduğunu görünce sevinmişti...Hep hayal ettiği damat adayına,Firdevsi bir adım daha yaklaştırmak için birşeyler yapmanın zamanı olduğunu düşünüyordu o saniyelerde...
*********
-"Bunu yapmaya beni sen zorladın Mihrali...Yoksa ilk teklifimi gayet uygun bir dille yapmıştım sana...Ama şimdi hepsinin güvende olduğundan emin olabilirsin."Biran Bekiri derin derin süzüp,
-"Benden istediğin nedir tam olarak?"diye sordu.
-"Benim için dövüşmen elbette."
-"Ne çıkarın olabilirki küçük bahislerden.Senin ne kadar zengin biri olduğunu biliyorum Bekir Saner."
-"Bahis için olduğunuda nerden çıkardın?"O an gerçekten Mihralinin olan bitenden haberi olmadığını anlamıştı.
-"Yaklaşık bir ay sonra,çok büyük bir dövüş organizasyonu yapılacak...Birçok ülkenin zengin isimlerinin dövüşcüleriyle girdikleri bir güç gösterisi diyelim biz buna...Ölüm dahil herşeyin mübah olduğu dövüşler.Türkiye ayağında iki isim katılacak bu dövüşlere.Sıradan bahisli dövüşlerden bahsetmiyoruz Mihrali,çok büyük rakamlardan bahsediliyor..."O an Akın ın neden tekrar kendisini dövüşlere çekmek istemesinin sebebinide anlamıştı...Alttan altada zemin hazırlamaya çalıştıklarınıda Bekirin bu sözleriyle anlamış oluyordu.
-"Ve ben bu dövüşlerde en iyi adam olarak seni düşünüyorum..."Bekir bu sözlerinin ardından,önündeki çantadan çıkardığı bir tomar parayı Mihralinin önüne koydu sırıtarak...Kadirin hastane masrafları için gerekli olandan fazlası olduğunu görünce biran yutkundu.Vereceği kararda,iki seçenektede ölüm bekliyor olabilirdi Mihraliyi....devamı yarın...
