BEYAZ SAYFALAR 33.BÖLÜM

5 1 0
                                        

~BEYAZ SAYFALAR~ 33.BÖLÜM"geri adım"

Nazan,kendince bir hazırlık içine girmiş,Mihralinin yüzünü yaşadığı tüm olumuzlukların arasında biran olsun güldürebilmek için en sevdiği yemekleri hazırlamak istemişti o akşam.Ayşe hanım,Kadiri yalnız bırakıp evle ilgilenemediğinden,kedisi ve çiçeklerine gözkulak olması için anahtarı Nazan a teslim etmişken  oda fırsattan istifade Mihraliye böyle bir sürpriz yapmak istemişti kendince.Özenle yaptığı,yaprak sarma,kapuska ve çiğ böreği masaya yerleştirip,güzelcede süslemişti sonrasında.Şimdi tek iş Mihraliyi arayıp,ona hissettirmeden ne zaman geleceğini öğrenmeye kalmıştı...Daha o anlarda heyecandan elleri titremeye başlamıştı Nazan ın.İşlerini bitirdiğinde ise,yine hayallere dalıp gitmişti.İçindeki duygular öylesine iyi hissettiriyorduki .Firdevs in evlendiğini öğrendiğinden beride,daha fazla şansı olduğunu düşünmeye başlamıştı Mihrali hakkında.....

Akın  akşamüzeri Halil in ofisinin önünde aracından indiğinde elini  kontrol etmişti birkaçsaniye için.Saatler önce Firdevsle tartışmalarında,kendine hakim olamayıp defalarca tokat atmıştı bir hırsla.O anlardada,küpesine denk gelen parmağı boylu boyunca çizilmişti derin bir şekilde...Kendisine başkaldırmasını ve böyle bir evliliği sürdürmek istemediğini söylemesi çılgına çevirmişti adeta Akını...Mihraliden istediğini alana kadar bu evliliği sürdürmesi gerektiği için asla böyle birşeye izin vermeyecekti elbette...İçerde nasıl bir durumla karşılaşacağını bilmeden,adımlarını atarken Halil in telefonda durumun önemli olduğunu defalarca vurgulayarak kendisini ofisine çağırması meraklanmasına neden olmuştu...
İçeriye girdiğindeyse Mihralinin yabancı bir adamla el sıkışmakta olduğunu görmüş,neler olduğunu anlamak için hemen yaklaşmıştı masaya.Halil herşeyi tereyağından kıl çeker gibi hallettiği için fazlasıyla mutluluğunuda belli ediyordu o anlarda.
-"Bu işde nihayet halloldu Alek...İşte o çokça adını duyduğun Mihrali...Artık senin için dövüşecek.Fiyat konusunu ise aranızda konuşun.Bundan sonrası sizde."Rus Alek tüm bu yaşanan sıcak gelişmelerden oldukça memnun kalmışcasına,kapıya doğru yönelirken,Mihraliyi dışarda belklediğini ima edercesine bir haraket yapmıştı eliyle.Az önce gelen Akın ise,
-"Neler oluyor patron?"deyip Mihralinin üzerinden biran bakışlarını çekmemişti.
-"Olacak olan nihayet oldu Akın.Güçlü dostumuz artık ölüm dövüşlerinde,biraz önce çıkan Rus Alek için dövüşecek..."
-"Nihayet güzel haberi aldık ha patron?"Akın bunları söylerken Mihralinin etrafında dönmeye başlamıştı.
-"Bence bu senin için hiçte iyi bir haber deil Akın.O ringde olura karşıma çıkarsan.Bu defa hiç sansın olmayacak."Mihrali bunları söylerken titriyordu adeta.
-"Madem bu kadar kendine güvenip hırs yapıyorsun.Şimdi biraz daha moral vereyim ozaman sana..."Akın o an cebinden çıkardığı evlilik cüdanını Mihraliye uzattığında ofiste biranda daha soğuk rüzgarlar esmeye başlamıştı...Mihrali ise gördükleri karşısında kendini tutamayıp,biranda Akın ın çenesine güçlü bir yumruk indirmişti yaşadığı derin şokla.
-"Sadede intikam için yapıyorsun bunu.Ve bu alçaklığı yaparkende zerrece Firdevs in duygularını düşünmüyorsun."Halil o an ikisinin arasına girerken,Akın ise daha fazla sırıtarak Mihraliden almak istediği intikam duygusunun sınırlarını zorluyordu adeta...O an Mihralinin telefonu çalmış,Nazan ın aradığını görüp cevap vermemişti telefona.
-"Yapma ama...Biz severek evlendik.Ve Firdevs benim dünyam oldu gerçekten..."Duydukları karşısında gözleri dolu dolu olmuştu.Daha fazla ofiste duramayacağını anlayıp,bir hışımla çıkıp giderken, Halil,Akın ın kolundan tutup sandalyeye oturtmuştu biranda.Daha ileriye gitmesini istmemişti belliki.
-"Küçük hesaplar yapmaktan artık vazgeç Akın.Biraz benim tarafımdan bak şu olaylara.Hem bugün bir tarih yazdım,bilmem kulağına geldimi?"Halil,meraklı bakışlarını kendine dikmiş Akına Vezirköprüde yaşanılanları detaylıca anlattığında,inanamamıştı duyduklarına.İkiside birbirinden çetrefilli ve güçlü rakibini attığı tek taşla safdışı bırakmasını elbette takdir edecekti.O an için büyük belalardan sıyrılıp,önlerinin açıldığını düşünselerde,ilerisi için bir tahmin yürütemezlerdi elbette....
           ********
Celal amir akşam saat sekiz civarları karakolda heyecanla gizli bir misafir bekliyordu aynı günün akşamı...Nöbetçi memurların dışında karakolda kimse kalmadığı içinde oldukça rahat bir görüşme olacağını düşünüyordu.Beklediği ismin yüzünü peçeye benzer bir kıyafetle tamamen gizlemiş şekilde karşısına dikildiğinde ise tereddütlerinide anlayabiliyordu elbette....Adamı hemen kendi odasına alıp,oturması için yer gösterdiğinde,rahatlamasını da söylemişti.O an adam yüzüne sardığı bez parçasını açmış ve gizli görüşmede böylelikle başlamıştı.
-"Böylesine karanlık bir ismin,öncelikle itirafçı olması beni şaşırttı.Açıkçası senden bunu beklemiyordum.Sadece merakımdan soruyorum nedeni ne peki?"
-"İntikam diyelim.Telefonda konuştuğumuz gibi,sende istediğini alacaksın.Ama bende bana yapılanın hesabını sorucam Celal amir."
-"Bizde söz birdefa verilir.Konuştuğumuz gibi ismin gizli tutukacak.Ve istediğin intikamıda alacaksın.Fakat bende o sözünü ettiğin ölüm dövüşlerine her kim ucundan dahi bulaşmışsa kökünden kazıyacağım."Adam "tamam"der gibi başını sallarken,elini beline götürmüş çektiğinde ise avucu kana bulanmıştı.Celal amir heyecanlı bir şekilde ilk yardım kutusunu alıp adama uzatırken,
-"Yaralısın sen..."demişti heyecanla.
-"Öneli deil...Bu yaranın ve bana yapılanların hesabını misliyle ödeteceğim elinde sonunda sebep olan herkese..."Adamın yüzünde acı bir gülümseme belirirken,Celal amir elinden geldiğince  yarasını temizlemeye uğraşmıştı.O da sonunda bir delil yakalayacak olmanın mutluluğu içindeydi o anlarda....

Saat dokuz otuz civarları Mihrali mahalleye girdiğinde  geçirdiği zor günün yorgunluğunu belli eder gibi yürüyordu adeta.Bu halde hastaneye gitse yine anne babasının sorgular tavrıyla karşılaşacağını düşünerek eve gitmek istemiş ,Nazan da arayıp eve gitmesini söylediğinde ise birazda ne olduğunu merak etmişti açıkcası.Tüm bu düşüncelerle ağır ağır adımlarını attığı sırada,bir ağlama sesi işitmişti sanki.Dikkatle etrafına bakındığındaysa da Firdevsi köşedeki bankta ağlarken görmüştü mahallede...Hemen yanına gidip,çenesinden tutup başını kaldırdındaysa,gözlerine inanamamıştı adeta.Firdevsin yüzü morluklar içinde kalmıştı.
-"Kim yaptı bunu... O Akın denen herif deilmi?"Firdevs biran başını sallarken,Mihrali de hışımla ayağa kalkıp,hızla mahalle çıkışına yönelmişti.Firdevs ne yapmak istediğini anlamışcasına,koşup elinden tutarken,
-"Yapma Mihrali...Nolur hatrım için ona dokunma"demişti.Biran bu sözleri duyunca duraksamış,Firdevs in yakarışlarına dayanamayarak,vazgeçmişti Akınla
hesaplaşma fikrinden..."Böyle bir adam için mi Firdevs?Neden?..."diye içten içe sorular sorarken,Firdevs,
-"Bu halde eve gitmek istemedim.Bizimkiler bu halimi görürse çok üzülür Mihrali"demişti yüzündeki utanma hissiyle birlikte.İşte o an Mihrali kendisiyle gelmesini söyleyip,yavaşça yürümeye başlamış Firdevs te çaresizce onu takip etmeye başlamıştı peşisıra...Mihrali eve geldiğinde anahtarını çıkarıp kapıyı açmaya uğraşırken,
-"Birkaçgün burda kalırsın istersen...Bizimkiler hastahanede.Hem o aşağılık herif seni burda bulamaz "deyip rahatlatmaya çalışıyordu onu...Aynı anlarda ise Nazan tüm hazılıkları tamamlamış,kapıdan tıkırtı gelmeye başladığında ise salonun karşısındaki odaya saklanmıştı sürprizi için...Saniyeler sonra odanın kapı aralığından Mihrali ve Firdevs in eve girdiğini gördüğündeyse dünyası başına yıkılmıştı adeta.
-"Şu yemeklere bak.Tam bir ziyafet sofrası Mihrali.Ayşe teyzem oğlunun aç kalmasına dayanamaz elbet bilirim."
-"Nazanla birlikte yaptılar galiba.Demek bu yüzden telefonda eve uğramam gerektiğini söyledi."O an tüm bu hazırlığı Nazan ın yapabileceği ve aynı anda karşı odadan kendilerini izleyebileceği aklına dahi gelmemişti Mihralinin...Firdevs biran Mihralininde yüzündeki yaraları farkedip,dokunduğunda ise ikiside bambaşka duygular hissetmişti.Firdevs yaşadığı herşeyin pişmanlığıyla Mihraliye yaklaşmaya çalışıyordu apaçık.Sonrasında ise kollarını sarmıştı Mihraye sıkıca.Birbirlerine her geçen saniye yaklaştıkları anlarda,Nazan kapı aralığından tüm bu olanları gözyaşlarıyla izliyordu...Mihrali için ölümlere dahi atılmışken,hiçbirzaman sevgisine karşılık bulamayacağını düşündüğü o anlarda,artık geri adım atmasının vakti geldiğini düşünüyordu belkide....devamı yarın...

BEYAZ SAYFALARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin