~BEYAZ SAYFALAR~14.BÖLÜM"çık karşıma..."
-"Kusura bakma Akın bey oğlum, rahatsız ediyorum..."
-"Estağfurullah Hayriye teyzeciğim,buyurun."
-"Malum Firdevs yeni işe başladı fakat,bugünlerde biraz aklı karışık,yani kendini işine veremeyebilir...Biraz anlayışlı olmanızı bekliyorum sizden.Malum nişanlısıyla ayrıldı,kolay deil."
-"Mihraliyle ayrıldılarmı yani?"
-"Evet."Akın fazlasıyla şaşırmıştı bu duruma.Hayriye hanım ın bu garip sayılabilecek isteğinide önemsememişti bu yüzden...Biran hedefine bir adım yaklaştığını düşündü sırıtarak.Telefonu kapattığında,Vale Tudo daki hararet iyice yükselmiş,meydandaki dövüşte seyircileri iyice coşturmuştu.Tezahürahatlar,sokağın duvarları arasında yankılanıyordu....Mihrali o saniyelerde çok zor bir kararın eşiğinde ter döküyordu içten içe bir sitemle...Daha askerden geldiği günler olmasına rağmeb herşey ne kadar değişmişti böyle.Sevdiklerinin hayatı pahasına bir karar vermişti artık ve geri dönüşüde yoktu.Önüne bırakılan paraya uzanan eli titriyorken,sadece Kadir in sağlığı için aldığını düşünüp kendini rahatlatmaya çalışıyordu.
-"Sende çok kazanacaksın bu daha başlangıç"Bekir Saner bu sözleriyle güven vermek istiyordu Mihraliye.
-"Çok üst düzey dövüşlerden bahsediyoruz.Ya kaybedersem peki?"
-"Söz konusu birkaç dövüşçüyü yurtdışında izleme fırsatım olmuştu.Hiçbiri senden çok daha iyi deiller.Bundan sonra sana düşen her zaman kondisyonunu zirvede tutmak ve çok çalışmak..."Adamın bu söylediklerine "tamam"der gibi başını sallayarak cevap vermişti.
-"Ve bu turnuva bitip şampiyon olduğunda kazanacağın şöhreti bir düşün.Herkes senden bahsedecek.Tahmin edemeyeceğin bir zenginliğe kavuşacaksın."
-"Bunların hiçbiri olmayacak."
-"Nasıl yani bir dövüşcünün yegane isteği bu deilmidir?"
-"Bu son Bekir Saner.Anlaşma söylediğin o büyük turnuvadan sonrası için geçersizdir...Sonrasında asla dövüşmicem.Kariyerde parada umrumda deil.Sadece ailem için kabul ettim bu teklifini"Bu defa Bekir Saner başını sallayarak onaylamıştı söylenenleri...Kendisininde hedefinde sadece ölüm dövüşlerinden kazanacağı milyon dolarlar varken,tok gözlü bu adamın düşünceleri işine gelirdi elbette....Mihrali paraları avuçlayıp deponun çıkışına yönelirken,olayı her yönden düşünmeyede başlamıştı...
********
Gözyaşları içinde odasına girdikten sonra çekmecesinde,yazmaların arasına sakladığı resmi alıp göğsüne bastırdı sonrasında.İki damla gözyaşı yanaklarından aşağıya süzülürken,Nazan hala Firdevse aklından geçenleri söylediğine inanamıyordu.Biranlık sinirle söylediği şeylerden yalnış anlaşılmak istemiyordu belkide.Gerçi artık Mihralinin,Firdevsin umrunda olmadığıda aşikarken yinede kendini suçlu hissedebilecek ince bir ruha sahipti işte.Kendisine bile itiraf edemediği şeyleri,biranlık sinirle Firdevse açık verir gibi anlatması korkmasına neden olmuştu içten içe.Ama biran göğsüne bastırdığı resmi göz hizasına getirip uzun uzun baktıktan sonra,
-"O şımarık kızın seni üzmesine asla izin vermem Mihrali"demişti kendi kendine.Sonrasındada içeriden kendisini çağıran annesinin sesini duymuş,resmi yine aynı yere özenle saklayarak odadan çıkmıştı,yüreğindeki tertemiz duyguların birgün karşılık bulacağını umarak...Necati usta saatler geçmesine rağmen hala Vale Tudo ya gelmeyen Mihraliyi fazlasıyla merak etmiş etrafına bakınıyordu o sıralarda.Dövüşler bitmiş,günler sonra başlayacak olan turnuvanın kurası çekilecekti artık.Halil otuz iki dövüşçünün isimlerinin bulunduğu torbayı alıp sahaya indiğinde,herkes merakla eşleşmeleri beklemeye başlamıştı.İlk eşleşmelerde cılız sayılabilecek olanlar çıkmıştı kurada...İltanda karşı koyabileceği bir dövüşcüyle eşleşince Necati usta elini omzuna vurup,rahatlamasını sağlamıştı.Halil durmaksızın kuraya devam ederken,Sokağın girişinde iki arabanın farları belirmiişti birdenbire...Sonrada iyice yaklaşan araçtan iki kişi indiğinde,Necati ustanın biranda yüzü düşmüş"yinemi çıktın karşıma"deyip yönünü diğer tarafa çevirmişti...Onca kalabalığın arasında biranda Mihraliyi karşısında görüncede irkilmişti.
-"Nerdesin evlat?"diye merakla sordu hemen.
-"Anlatıcam usta.Kura çekildimi?"
-"İltana kolay rakip geldi ama,senin ismin okunmdı daha."Kalabalığın arasında Akın a takılmıştı gözü.Biran yerinde duramayıp,ileri atılıp karşısına dikilmiş,
-"Ne dolaplar çevirdiğinizi öğrendim sonunda.Neden beni ısrarla batağa çekmek istediğini biliyorum...Ölüm dövüşleri ha?"diye sormuştu sinirle.Akın biran şaşırsada belli etmemeye çalışarak,
-"Fenamı Mihrali...Bak nişanlında seni terketmişken,hırsını dövüşerek çıkartırsın işte..."demişti sırıtarak.Gözleri çakmak çakmak olmuştu"nereden biliyor olabilir?"diye geçirdi aklından.Sonra bir hışımla kolunu sıkıp,
-"Çık karşıma.Dilinin kıvraklığınıda sahada gösterebilecekmisin bakalım."Akın o an Halil i işaret ederek,
-"Senin rakibini o söyleyecek güçlü çocuk.Benimle ancak ölüm dövüşlerinde rakip olabilirsin.Tabi ölmeden,yollarımız kesişirse.. "demişti yine sırıtarak.Cazgır eline aldığı megafonla,Halil ile önceden belirledikleri ve kura ile alakası olmayan ismi açıklamaya hazırlanırken,Akın ın derin bir sevinç yaşadığı da kesindi.
-"Mihrali ve Zaybek" iki dövüşcünün ismi Vale Tudo da anons edildiğinde,kalabalıkta bir uğultu olmuştu...Mihrali daha önce hiç karşılaşmadığı dövüşcüyle gözgöze geldiğinde,Necati ustada elini alnına koymuş,olacakları düşünmeye başlamıştı.....devamı yarın...
