BEYAZ SAYFALAR 7. BÖLÜM

4 3 0
                                        

~BEYAZ SAYFALAR~7.BÖLÜM"kardeşim için"

-"Nasıl olurda benden saklarsınız?Böyle birşeyi nasıl bana söylemezsiniz?"Mihrali evin içinde endişeli bir şekilde bir sağa,bir sola yürüyordu bunları söylerken.Anne babası nemli gözlerle ona bakarken,çaresizliklerini anlatır gibiydiler.
-"Askerdeydin oğul.Sana söylesek ne değişecektiki?Kendini oralarda harap ettiğinle kalacaktın."
-"Edicem tabi baba.Kadir benim canımın bir parçası."
-"Gelince söyleriz dedik.Ozamana kadarda kendimce çareler aradım ama eski dostluklarda kalmamış meğer.Zor zamanda herkes kapıyı yüzümüze kapattı.Kredi çekmek için bankalara başvurdum defalarca ama bu kadar yüksek krediye teminat göstereceğim bir mal varlığım olmadığı için,sonuç alamadım.Yüzelli binlira bizim için çok büyük para evlat..."Ne diyeceğini ne yapacağını bilemiyordu Mihrali.Babası sözlerini bitirdikten hemen sonra,kapı açılmış Kadir girmişti odaya.Gülen gözleriyle abisine bakıp,elleriyle işaretler yaparak birşeyler atlatmak istiyordu yine...

Şehrin başka bir köşesinde,farklı telaşlar yaşanıyordu aynı anlarda.Müdürünün kapısını çalıp içeriye girdiğinde yüzünü yerden kaldıramamıştı Celal.Henüz bir sonuca ulaşamadığı görevi hakkında müdürüne malumat bildirmek oldukça zor olacaktı.
-"Bir gelişme varmı Celal?"
-"Malesef Müdürüm.Olay yerine yaptığımız baskında hiçbir sonuca ulaşamadık..."
-"Bunu bir cevaptan saymamı bile bekleme.Tehlike diyorum sana Celal...Çok büyük bir tehlike bu şehir için."Müdürünün biranda değişen çehresine,oda sesini yükselterek karşılık vermişti.
-"Ya balığı kuyruğundan tutup elimizden kaçırırsak Müdürüm.Ben diyorumki,güçlü bir ağ çekelim.Avımız sağlam olsun,olsunki bu işin altında hangi büyük güç varsa oda düşsün ağımıza."
-"Bir planın var galiba?"
-"Elbette müdürüm.Hemde sağlam bir plan.Bana sadece zaman verin."Müdürü  derin derin yüzüne bakarken,söylediklerine olumlu bir cevap alacağınıda anlamıştı Celal.
            *******
Hanedan otelden içeriye girdiği anda,iri yarı korumaları görüp irkilmişti .Üzerini arayan adamların mimikleri dahi bu işin ehemmiyetini anlatır gibiydi Halile..Otelin lobisine doğru ilerlerken,gözlerini kamaştıran lüks mekana bir ıslık çalmadanda edememişti.Otuz metre kadar ileride hararetli bir sohbet yapan iki yabancı adam,Halil in içeriye girmesiyle susmuşlardı birden...Yanlarına vardığında,içeriye giren üçüncü kişi,söylenenleri çevirmeye başlamıştı...Yabancı adamlardan biri elini Halil e uzatıp,
-"Sonunda Türkiyedeyiz...Uzun zamandır sürdürdüğümüz konuşmalardan sonra, nihayet anlaşabildiğimize sevindik"demişti,yüzünde en ufak bir mimik ifadesi olmadan.
-"Siz bukadar bonkör olduktan sonra anlaşamamamız düşünülemezdi zaten."
-"Böyle düşünmene sevindim...Çok büyük perdede dövüşlerden bahsediyoruz.Dünyanın en zengin adamlarının seçtiği isimlerin ölüm dövüşleri,bir anlamdada kendi güç gösterileri olacak...Hiçbir eksiklik yada problem istemiyoruz.Herşey sorunsuz olmalı."
-"Bence olumsuz hissettirecrk hiçbirşey geçirmeyin aklınızdan.Aksine herşey istediğinizden daha güzel olacak..."
-"Dövüşlerin tek değişik kuralı,rakibi eğer isterse karşısındaki dövüşcüyü öldürerek nakavt edebilir.Yani insiyatif tamamen dövüşçülere bırakılacak."
-"Dövüşte hırs çok önemlidir.Ölümlere hazırlıklı olalımki,buda kesinlikle ayağımıza bir bağ olmayacak sizi temin ederim..."
-"Bize sadece bir dövüşcü çıkarmanı istiyoruz,diğer dövüşcüde Türkiye ayağı olarak sende olacak.Yani buradan da kar payın yüksek...."Duydukları fazlasıyla memnun etmişti Halili.
-"Bir aylık bir süreç sonrasında,dövüşcülerde,mekanda hazır olmalı.Mekanın girişi bir gece klubü,ve ilerilere doğru gizli bölmelerle ulaşılan bir dövüş sahası olacak.Polislerin asla düşünemeyeceği,korunaklı bir mekandan bahsediyoruz Halil..."Başından beri susan diğer adam cebinden çıkardığı,sözünü ettikleri bina planın çizili olduğu kağıdı masaya koyup,Halil in önüne doğru itti sonrasında.Kağıdı alıp incelediğinde,herşeyin eksiksiz olarak düşünüldüğünü anlamış,biran zihninde canlandırmaya başlamıştı konuşulan herşeyi...

Firdevs in  üzgün bakışları içini kemirmişti adeta.Ne söylese inandıramıyordu.Yüzündeki yaralar her haliyle dövüştüğünü belli etmişti sonuç olarak...
-"Korkuyorum anlıyormusun?Mutluluğa bukadar yaklaşmışken tekrar aynı bataklığa düşmenden korkuyorum Mihrali..."
-"Üzerime gelme Firdevs.Kötüyüm inan..."
-"Kadir in durumuna bende üzüldüm bitanem.Sadece düştüğün bu zor durumu,bir hatayla telafi etmenden korkuyorum."
-"Kadirin gözlerimin önünde eriyip gitmesini izleyemem."
-"Beraber bir çare arayalım...Ama dövüşmek dersen,artık ben yokum."
-"Firdevs..."
-"Aynı şeyleri yaşamak istemiyorum...Kararını ver artık."Biranda yüz ifadesine yansıyan sinir,ne denli bu işe karşı olduğunuda kanıtlıyordu.Kapıyı yüzüne çarparken,sevdiği adamı ne denli bir ikilemde bıraktığının farkında dahi deildi...Mihrali dakikalarca donup kaldığı evin avlusundan üzgün bir şekilde çıkarken,yolunu kesen üç iri yarı adamın sulietiyle irkilmişti biranda.....devamı yarın....

BEYAZ SAYFALARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin