~BEYAZ SAYFALAR~ 1.BÖLÜM"şizofren"
Ayşe hanım bir yıldır öpüp kokladığı,oğlunun eşyalarını yıkayıp hazır etmişti o gün...Yatağının üzerine katlayıp koyduktan sonra eşi Kenan bey in iç çekmelerini duyunca,
-"Birdaha aynı hataları yapmayacak bey için rahat olsun..."demişti.
-"İnşaallah hanım...O zor günleri düşündükçe uykularım kaçıyor...Ama askerlik adam etmiştir deyip yatıştırıyorum kendimi..."
-"Yaptığı hataları,hayata geç kalarak ödedi...Göreceksin bak, Mihrali herşeyi ardında bırakacak..."Yaşlı karı koca birbirlerine sarılırken,Kadir kapının ağzında konuştuklarını dinlemiş ve gülen gözleriyle onlara bakıyordu...Ağabeyenin askerden dönüşüne öyle seviniyorduki,içi içine sığmıyordu adeta...Konuşma yetisinde küçük yaşta problem olduğu için,konuşup hislerini anlatamasada,abisi Mihraliye olan özlemini belli belirsiz çıkardığı seslerle,ve el haraketleriyle anlatıyordu günlerdir....Kenan bey o an saatine bakıp,
-"Otoğara varmıştır şimdi otobüs...Firdevs erkenden gitmiştir deilmi?"diye sormuştu heyecanla...
-"Telaş etme bey...İşinden izin alacaktı...Nişanlısını kendisi karşılamak istedi...Yazık,oda çok çekti ama acı günler geride kaldı artık...Hele bir iki gün dinlensin,birde iş buldumu,hemen yapıveririz düğünlerini..."Ayşe hanım bunları söylerken eskilere dalıp gitmişti adeta...O zor günler geride kalacak ve güzel günlere kavuşacaklarmıydı gerçekten?....
*******
Elindeki listeyi yere fırlatmıştı biranda...İşlerin iyi gitmediği belliydi...Sinirli bir tavırla karşısındakilere bakarak,
-"Bu liste kimsenin ilgisini çekmez...Güçlü isimler lazım,bahisçilerin artması için..Cılız çocukların sokak döğüşleri kimin ilgisini çekerki?Kim bunlara para yatırır"Akın adamın bağırıp çağırmasından sorunun büyük olduğunu anlamıştı...
-"Halledicez Halil abi...Sen önce sakin ol..O güçlü isimleri tek tek bulup getiricem sana...Biliyorsun benim parayla hiçbirzaman işim olmadı...Zenginliğim,sokak döğüşünün verdiği zevki hiçbirzaman vermedi bana...Eski kadroyu toplamaya çalışıcam...Bu defa çok daha ses getirecek bu iş..."Söylediği sözlerin ardından arkasındaki adamı Demire bakıp sırıtmıştı...Sokak döğüşlerinden aldığı haz yüz ifadesinden belli oluyordu fazlasıyla...O anlarda şehrin bir köşesinde buluşma heyecanı sarmıştı iki insanı...Firdevs otogarda telaşla saatine bakarken,"geçmi kaldım acaba?"diye geçiriyordu içinden...Yol koşullarından dolayı otobüs ün geç gelebileceğini düşünememişti o an...Yüreği kıpır kıpırdı nişanlısına kavuşacağı için..Geldiği birinci haftanın planını dahi yapmıştı kafasında...Öyle özlemiştiki onu...Sonra otogar girişinde bir otobüs göründü...Otuzsekiz numaralı perona girdiğinde,inen yolculara dikkat kesilmişti...En sonunda siyah sırt çantası ve elindeki bavuluyla Mihrali nin indiğini gördüğünde sevinçten ne yapacağını bilememiş,koşup boynuna sarılmıştı biranda...Elindekileri yere bırakıp,sıkı sıkıya sarıldığı nişanlısını onca kalabalığa aldırmadan havaya kaldırıp ekseni etrafında döndürürken birbirlerini ne kadar özlediklerinide belli eder gibiydiler...
-"Hoş geldin bitanem...Bir bilsen öyle özledimki seni..."Mihrali elleriyle yanaklarına dokunduğu sevdiğinin sevinç gözyaşlarınıda silmişti parmağıyla...
-"Bende Firdevs...Çok özledim seni inan...Bizimkiler gelmedimi?"
-"Seni ben karşılamak istedim...Evde seni bekliyorlar...Ayşe sultan en sevdiğin yemeklerle donatmıştır masayı..."O an dikkatlice Mihralinin yüzüne bakmıştı...Yüzündeki darbe izleri ona eski günleri hatırlatmıştı adeta...Parmaklarını yüzünde gezdirirken,Mihralinin şizofreninden hala kurtulamamış olmasından korkuyor,içten içe derin bir hüzne boğuluyordu o anlarda....İlk heyecanı atlattıktan sonra,arabasının anahtarını mihraliye uzatıp,
-"Al sen kullan özlemişsindir askerde..."demişti..Sonrasındada karşılıklı gülüşmelerden sonra,Hemen direksiyona geçmişti...Kontağı çevirdiği anda yüzünde beliren ifade,babasının külüstürüyle geçirdiği eski günleri hatırlatmıştı Mihraliye...Otogardan hızla ayrılırlarken aklında olan tek şey ailesine biran önce kavuşmaktı elbette...
**********
Yine herzamanki gibi annesinin sinirli tavırlarıyla Özlem karşı karşıya kalmıştı...Akşama babasının evlerinde ağırlayayacağı misafirlerin karşısına eksiksiz çıkmayı düşünürken Akın ın telefonlara cevap vermemesi deli etmişti kadını...Özlem hararetle,defalarca abisini ararken en sonunda telefonu açtığında sinirle bağırmaya başlamıştı...
-"Nerdesin sen abi?Annem köpürdü burda...Yedi de mutlaka evde olmalıymışsın...Benide uşağın olarak kullanmaktan vazgeç artık..."Sinirle telefonu kapattığında,hala ağabeyinin şakayla karışık sözleri moralini bozmuştu bir hayli..."Yüzü gözü kan içinde gelmez inşaallah"diye içinden geçirirken,hizmetçilerin masayı eksiksiz hazırlaması için yanlarına gitmişti sonrasında...Babasının anlattığına göre,akşamki iş yemeği fazlasıyla önemliydi şirketleri için.....Askerde yaşadığı ciddi sorunlar aklını bulandırıyor gibiydi...Başbelası üsteğmeninin sokak dövüşcüsü olduğunu öğrendiği günden itibaren,sayısız kişiyle dövüş ettirmesi fazlasıyla yıpratmıştı Mihraliyi...Asker ocağında herşeyin muntazam olduğu düşüncesi,bir yıl içinde yaşadıklarıyla aklında çürüyüp gitmişti...Mahalleye girişte,üç evin sırdından oluşan çıkmaz sokağa dalmıştı gözleri....Firdevs sevdiği adamın ne düşündüğünü anlamıştı...
-"O tarafa bakmak yok artık Mihrali...Geçmişi unuyacağına söz vermiştin...Bu yüzden nişanlandık...Sana birkere daha güvendiğim için...Birkere daha böyle bir hata yapmayacağına inndığım için..."Başını"haklısın"der gibi sallarken biranda gaza yüklenmişti...Karşı taraftan biranda çıkan taksiyi farkedememiştiki,o an farketse dahi yapacağı hiçbirşey yoktu Mihralinim...Neredeyse kafa kafaya çarpışmışlardı karşısına çıkan taksile...Aracın motor tarafından çıkan yoğun duman,çarpışmanın yol açtığı ani bir sarsıntının ardından görüş açısınıda kapatmıştı...Biran Firdevse dönüp baktığında kanlar içinde kaldığını görünce müthiş bir korkuya kapılmıştı...Firdevsi kaybetme korkusu aklını başından almıştı adeta....devamı yarın....