BEYAZ SAYFALAR 17.BÖLÜM

7 2 0
                                        

~BEYAZ SAYFALAR~17.BÖLÜM"ölüm tuzağı..."

İlk saniyeler rakibinin hamlelerini savuşturmakla geçsede,ne kadar güçlü olduğunu farketmeside zor olmamıştı Zaybek in...Rakibinin ardarda attığı tekmeleri savuşturmak için,seyircilere fazlasıyla yaklaşmıştı...Dev gibi adamın tüm gücüyle salladığı balyoz gibi yumruklardanda daha ilk dakikalarda nasibini alırsa,sonrasında toparlayamamaktan endişe ediyordu Mihrali...Hamlelerinden kaçmak,elbette onu yormak içindi.
-"Gözlerine bakma asla.Dikkatin el ve ayaklarında olsun..."Necati ustanın sesi  kalabalığın uğultusunda kaybolup giderken,Mihrali ilk bulduğu boşlukta,biranda eğilip,güçlü tekmesiyle ayaklarını yerden kesmişti rakibinin...Seyircinin bu güzel hareketi öven tezahuratına ise kulaklarını tıkamışcasına sadece,Zaybek e konsantre olmuştu...Dev gibi cüssesiyle sinirle yerden kalkması,Mihralinin işine gelecekti, hırs yaparak daha fazla açık vereceğini düşündüğünden...Düşündüğü gibide olmuş,o hırsla kalktığı gibi hamlesini yapmıştı Zaybek.Savurduğu tekme boşa çıkınca,Mihrali biranlık savunmasız anında boynunu güçlü kollarının arasına almıştı...Darbe almadan dövüşü bitirmek isterken,fazlasıylada dikkatli olmaya çalışıyordu...Necati usta heyecandan kenarda tırnaklarını yerken,Kerimov çıldırmıştı adeta yaşanan gelişmeler üzerine...
Mihrali uzun süre rakibini nefessiz bıraktından sonra,tam zamanı olduğunu düşünüp serbest bırakmış,saniye geçmeden dirseğini kafasına indirmişti defalarca.Nefes almaya fırsat bulamadan,aldığı darbelerle afallayan Zaybek,toparlanmaya çalışsada nafileydi artık.Mihralinin rakibini yerden kaldırmaya hiç niyeti yok gibiydi...Bir metre uzaklaşıp,sonrasında ekseni etrafında dönerek Zaybekin çenesine savurduğu güçlü tekme,yüzündeki hırs ifadesinide yoketmişti biranda...Dizleri üzerine çökmüş rakibine durmaksızın güçlü aparkartlarla daha sersemlettikten sonra,birdefa daha kollarının arasına almıştı boynunu.Tüm gücüyle fazlasıyla nefessiz bırakana kadar sıktıktan sonra tekrar bırakmış,sonrasında o nefes almaya çalışırkenki savunmasız anında,yine defalarca güçlü hamleler yapmıştı...On dakika içinde,yüzü adeta tanımaz hale gelmişti alman Zaybek in...Mihrali son attığı yumruktan sonra,şuurunu kaybeden rakibini,havaya kaldırıp,seyircilerin üzerine fırlattığındaysa adeta bir güç gösterisi yapmış oluyordu...Vale Tudo "Mihrali"tesahürahatlarıyla inlerken,Kerimov un yüzü düşmüş,az ilerisindeki Puskaya,elindeki çakıyı boğazına götürerek,işaretini vermişti....
                  *******
Hanedan otel,günden güne fazlalaşan özel misafirlere ev sahipliği yapmaya devam ediyordu...Kalan bir aylık süre içersinde,Türkiyeye getirdikleri dövüşcülerinin idmanlarınıda birebir takip ediyorlardı.Almanya,Rusya,Fransa,İngiltere,Fransa  yakın zamanda otele gelen ilk kafilelerdi ...Artık heyecan iyice artıyor ve herkes planlarını en ince noktasına göre yapıyordu şüphesiz.Telaffuz edilen rakamlar iştah kabartırken,doping önlemleri için çok sayıda doktor dahi getirilmişti kafilelerle birlikte...Herkes başarının hayalini kurarken,olayların nasıl gelişeceğide kimse kestiremiyordu elbette.Gece yarısı,tüm kafilelerin otelde hazır olacağı an beklenirken,Halile de bu haber çoktan iletilmişti...

Aynı anlarda,hastahanede yorucu bir günün ardından hastaların son kontrolleri yapılıyordu. Özlem de,tüm gün uygulanan tedavilerde fazlasıyla yorulup uyuyakalan Kadirin yanına gidip dikkatlice izlemişti onu birkaçdakika."Beklide oda hastalığının ne denli tehlikeli boyutta olduğunu anlamıştır"diye düşündü biran.Fakat hayata bağlılığı ve güler yüzüyle bunu etrafındaki insanlara hissettirmiyordu sanki.Özlem biran,Kadir in tedavi sırasında irkilerek elini tuttuğu anı hatırladı.Gülümsemişti bunları aklından geçirirken.Çok kısa zaman olmasına rağmen ne kadar da güvenmişti kendisine bu adam...Derin uykusundan uyanmayacağının bilinciyle,bu defa Özlem tutmuştu Kadir in elini.Farklı bir duyguydu hissettiği.Kendine dahi açıklayamadığı bir yakınlık hissetmeye başladığının itirafıydı belkide Kadir in elini tutması...O anın huzuruyla birkaçdakika daha hastasının masumiyetini izledikten sonra,tekrar kapıya yönelmişti...Zengin ve kibirli ailesinin yanında bulamadığı huzuru,Kadirin yanında bulması garibine gitmişti gerçekten.

-"Aferim evlat işte böyle...Ne yaman dövüştün öyle."
-"Daha iyisi olacak ustam."
-"Sen böyle akıllı dövüşmeye devam et,bileğini kimse kıramaz emin ol."Sevinçle birbirlerine sarılırlarken,Mihrali kendisini bekleyen derin tehlikenin farkında dahi deildi.Hemen ardından yanlarına gelen Halil ve Akın istemsizce kendisini tebrik ederken,fazlasıylada şaşırmışlardı günler içinde tekrar eski seviyesine dönmesine.Akın içten içe,Mihralinin hırsına sevinsede,tam anlmıylada tehdit olarak gördüğü için aklının bir köşesindede korku duygusu oluşmaya başlamıştı sanki...Rakibini böylesine dinç görünce belkide kendisini yeterli derecede idmanlı bulmamıştı .O an Halil in uyarılarını fazlasıyla önemseyip,o gece idman programını yükseltmeyi düşünmüştü içten içe...
Vale Tudo daki kalabalık,Mihralinin müthiş  finalinin ardından yavaş yavaş dağılmaya başlamıştı artık.Ertesi akşam yapılacak olan sekiz karşılaşma anos edilirken yüreklerdeki heyecan fırtınasıda artıyordu...Mihrali,üzerini değişip,havlusuyla terini silerken Necati ustaya dönüp,
-"Ustam siz gidin,ben önce Firdevs e uğrayıp,sonrasındada hastahaneye geçicem"demişti.Necati usta gülümseyerek cevap vermişti Mihraliye.
-"Biraz önce koca adamı devirdin,şimdi Firdevsin karşısında el pençe divan duracaksın ha?Bu kadınlardan korkulur evlat."Karşılıklı gülüşmelerden sonra Necati usta ve İltanda Vale Tudo nun çıkışına yönelmişlerdi...Mihrali eşyalarını  çantasına yerleştirdikten sonra,sakin adımlarla yürümeye başlamıştı.Hemen ardından Nazan saklandığı köşeden çıkıp,Mihralinin yirmi metre kadar gerisinden takip etmeye başlamıştı...Mihrali caddeye çıkar çıkmaz,önünü kesen Bekir Saner in adamlarıyla birşeyler konuştuktan sonra,adamlarla birlikte az ilerideki arabaya bindiğinde,Nazan yine dikkatle onu takip etmişti...Sonrasındada az ilerideki başka bir araçtan çıkan,dört kadar adamın,ellerindeki silahları Mihralinin az önce binmiş olduğu araca yönelttiğini görmüş o andada,
-"Mihrali...Mihrali dikkat et.Tuzak..."diye çığlık çığlığa  araca koşmaya başlamış,ölüm tuzağının tamda ortasına atılmaktan zerrece korkmamıştı belkide....devamı yarın

BEYAZ SAYFALARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin