14 ↝ direkt evlenelim bence

18.1K 1.9K 1.7K
                                    

Hiçbir şey olmamış gibi yapmak her zaman kolay olmuyordu ama bilirsiniz, bazen başka çareniz kalmadığı durumlar oluyordu. Bende ne yapacağımı bilmediğimden bunu tercih etmiştim. Hiçbir şey olmamış gibi yapmayı, mesajı almamış gibi davranmayı tercih ettim. Bu nereye kadar, nasıl mümkün olacaktı bilmiyorum ama şimdilik erteliyordum. En azından Hoseok'u görene kadar. Şu an, Yoongi'nin kollarında, okulun bahçesini izlerken huzurlu olmayı diliyordum.

"Düşünüyor musun bazı şeyleri?" Yoongi'nin sesi kulağımın hemen dibinden geldiğinde hafifçe dönüp ona baktım. Yanımızda Tae ve Kook'da vardı ama bizimle ilgilendikleri söylenemezdi. Çimlerin üzerinde köpekle kedi gibi birbirlerini ısırmaya çalışıyorlardı.

"Ne gibi?" derken biraz daha sırtımı göğüs kısmına yaslamaktan çekinmedim. Bazı şeyleri değilde ben sanırım her şeyi düşünüyordum. En ufak detay bile aklıma takılıp duruyordu. Böyle olmaması gereken ayrıntılar vardı. Bambaşka olması gereken şeyler...

"Bilmem, öyle işte. Genel olarak yaşananları, gelecekte olacakları.." Sustu bir süre. Devamının geleceği belli oluğundan, bekledim. Çok geçmeden de konuşmaya başladı zaten. "Geçenlerde, bambaşka bir yerde tanıştığımızı düşündüm. Mesela, Daegu'da. Eğer orda karşıma çıkmış olsaydın çok farklı olurdu."

Açık konuşmak gerekirse, evet bunu düşünmüştüm. Yani illa Daegu olarak hayal etmemiştim tabii ama başka bir zaman diliminde, onu bambaşka bir şekilde tanısaydım ne olurdu demiştim. Bana o çocuk kitabını hediye edip, beni deli etmemiş olsaydı daha mı iyi olurdu her şey? Babamgil ondan, beni okula götürüp getirmesi için istekte bulunmasaydı ya da ne bileyim, daha okuldaki ilk gününde onu Hoseok'un yanında görmeseydim? Nasıl ilerlerdi olay örgüsü? Şimdikinden daha mutlu bir konumda mı olurduk?

"Nasıl?" dedim, hemen yanımdaki çimenlikteki bir papatyayı kopartıp elimde döndürmeye başlarken. "Farklı olan ne olurdu Yoongi?"

"Beni asıl kişiliğimle tanımış olurdun en basitinden." omuz silkti. "Daha ilk andan gözünde yavşak bir herif gibi görünmezdim ya da..." belime sarılı kolları sıkılaştı. "Buz kalpli biriymişim gibi gelmezdi sana."

"O halde bir gün Daegu'ya gidelim seninle. Aşık olayım oarda sana." hafifçe kıkırdarken benden biraz uzaklaştı. "Değil misin zaten?" dediğinde bunu cevaplamak istemiyordum.

Aşıktım. Artık bundan kaçamayacağımı anlamıştım da. Son günlerde kabullenmeyi erteleyip durduğum bu söz, dün gece benliğime yerleşmişti. Gece vaktiydi. Beyaz tavanımı izleyerek düşünmeye devam ediyordum ve tam o anda tamam, dedim ben Min Yoongi'ye aşığım. Gerisi önemli değildi. Kafama takılan, 'Beni yarı yolda bırakır mı?' soruları veya 'O da benim kadar seviyor mu?' çelişkisi yoktu. Birden bire, aniden kabullenmiştim. Hoseok'un mesaj atmasından sonraydı bu olay. O mu tetiklemişti beni, onun iğrençliğinin yanında Yoongi'nin nasıl harika biri kalmış olmasından mıydı, bilmiyorum ama umursamıyordum da. Öyle ya da böyle kabullenmiştim işte.

"Öyleyim." dedim bakışlarımı kaçırırken. Bu ikimiz içinde yeni bir andı. Benim ilk kabullenişimdi. Ona bunu ilk söyleyişim.. "Peki sen,öğrendiklerinden sonra sevecek misin beni?"

"En fazla ne yapmış olabilirsin ki?" dedi hemen arkamda derin bir nefes alırken. "İnsanlar sürekli hata yapar durur Jimin. Benimde apaydınlık bir geçmişim yok."

"Bundan korkuyorum işte Yoongi. En fazla ne yapabilirsem, onu yaptım. Hoseok'a olan aşkımdan ölüyorum sanmıştım. Gözüm dönmüştü. Beni reddettiğinde, sanki dünyanın sonu gelmiş gibiydi. Gençtim ve mantıklı düşünemiyordum." duraksayarak dolan gözlerimi kırpıştırdım. "O an ikna edici bir çözüm gibi göründü yaptıklarım. Böyle olacağını bilemezdim ki." Saçlarımın arasına, muhtemelen beni sakinleştirmek adına bir öpücük bırakırken, ne kadar istemesem de sol gözümden bir damla aktı. "İstersen aramızdaki bu durumu seve seve 'sahte' sıfatından kurtarıp gerçekliğe taşıyabiliriz ama ya duyduklarından sonra benden tiksinirsen?"

madness : yoonmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin