Serkan;
Eylül gittikten 1 saat sonra bende eve gittim..Sarhoştum..O da çok icmisti bende..Telefonumu sehpanın üzerine bırakırken bir mektup gördüm..Serkan'a yazıyordu..Elime aldım okumaya başladım..
SERKAN'A
Böyle hayal etmemiştik değil mi hiç? Mutlu olacaktık biz..Çocuklarımız olacaktı..Ikimizin parçası..Onlara iyi bir hayat sunacaktık..Anne babaları yanlarında olacaktı..Onları hiçbir şeyin üzmesine izin vermeyecektik..Ama biz kendimizi bile mutlu edemezken çocuklarımızı mutlu etmemiz imkansızmış son 3 haftada bunları anladım..Biz birbirimizi mutlu etmeyi başaramadık..Mutlu son değil de mutlu sonsuz olacaktı bizim evliliğimiz..Meğer o "suz" eki fazlalıkmış bizim hayatımızda..bizim sonsuzluğumuz yokmuş..Bizdenn olsa olsa mutlu son olurmuş..Bunun neresi mutlu son diyeceksin değil mi sen? Biz mutluyduk serkan..Hemde çok mutluyduk..Ama devam ettiremedik..Onun için mutsuz son değil de mutlu son diye hitap edelim olur mu..Sen benim için o kadar önemlisin ki..Sana kızgın olsamda senden nefret etmem ben..Edemem..Ben sana çok şey borcluyum..Senin sayende karanlıktan çıktım ben..Senin sayende yaşamak ne demekti onu hatırladım..İlk başta da dediğimiz gibi ilk aşk değildi bizimkisi..Ikimizinde başka hayatları vardı..başkalarını sevmiştik..Ama bizden daha çok seven biri varmış onları yanına aldı..ama son aşktı..ve ben yaşadığım sürece böyle olacak bu..Senden başkasına aşık olmayacağım ben bir daha..keşke diyorum keşke o organizasyonu yapmasaydım da o muhteşem hayatımıza devam etseydik..Her şey oradan başladı çünkü..Birbirimizi daha fazla uzmeden bitirdik..Biz sevdik birbirimizi..Seninle yaşadığım her şey o kadar özel o kadar değerli ki...Evet sana çok kızgınım..Bana güvenmediğin icinde affetmeyeceğim seni..Ama seni hep seveceğim..Ben gidiyorum serkan..Sen bunu okudugunda çoktan uçağa binmiş olacağım..Veda etmeden gidiyorum..çünkü vedalar bana göre değil..Kendine iyi bak olur mu..Yaz mevsimindeyiz diye üstünü örtmemezlik yapma sonra hastalanıyorsun..Üst üste dondurma da yeme boğazın şişiyor..Sana son kez o çok sevdiğin omleti yaptım..mutfakta masanın üstünde.."
...
Eylül;
Yine acılarla dolu geldim sana Londra..Bak yine buradayım..yıllar sonra karşındayım..Bu kez ölüm değildi beni buraya getiren..Ama ölüm gibi bir şeydi..Önce Can'ı kaybettim sana sığındım..Şimdi Serkan'ı kaybettim..Yine sana sığınıyorum..Söylemiştim istanbul iyi gelmiyor demistim..Yanıldığımı sandım..Çünkü mutluydum orada..Serkan bana yaşamak ne demekti onu hatırlattı..sevgilim oldu..Sonra evlendik kocam oldu..Sonrası mı? Bu kadar mutluluğun ardından acılarla yine sana geldim..Birbirimizi çok iyi anlıyoruz çünkü..Yine benim nefes almama yardımcı ol olur mu..buna ihtiyacım olacak..
Yıllar önce kapkaranlık olan bu evi onun sayesindw renklendirmistim...bizim evimizdi burası..Buraya ikimiz gelecektik hep..Tutulamayan sözler..Çabuk tükenen mutluluklar..Ve acılarıyla buraya tekrar gelmiş bir ben..
Buraya gelmeden birkaç gün önce kan verdim..Son zamanlarda olanlardan dolayı..Sonuçları aldım ve cantama koymuştum..o zarf londrada açılacak dedim kendi kendime..eve girdiğimde ilk işim cantamdan çıkarıp zarfı açmak oldu..
Hamilelik kısmında pozitif yazıyordu..