Oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın!
Sabah uyandığımda aşağıdan gelen konuşma sesleri kulaklarımı buldu. Ya misafir gelmişti ya da televizyonun sesini fazla açmışlardı. Gerinerek yataktan kalkmaya hazırlandığımda biri aniden odama daldı. Bunu yapan Canan yengemdi. İyi de ben gece Bülent amcamlarda kalmıştım, Canan yengem ne alakaydı? Odama girenin Meltem yengem olması gerekmiyor muydu?
Ani bir şokla yerimden fırladığımda, nerede olduğumu sorgularcasına etrafıma bakındım. Evet, Bülent amcamların evindeydim. Bu işte bir terslik vardı; ya ben henüz uyanamamıştım ve rüya görüyordum ya da Canan yengem buraya kahvaltıya filan gelmiş olmalıydı. İkinci seçenek daha cazip geldi.
Canan yengem kapıyı ardından çarptıktan sonra, "Dökül bakayım kız." diyerek yanıma kuruldu.
Uyku sersemi bir sesle, "Bismillahirrahmanirrahim," dedim. "Tövbe Estağfurullah, ne oluyor yenge? Neyi döküleyim?"
"Sen daha iyi bilirsin yelloz," dedi yengem sırıtarak. "Neydi o dün geceki işve?.."
"Ne işvesi ya?" Diye cırladım. Neyden bahsediyordu bu kadın, gerçekten anlayabilmiş değildim. Hatta bir süre idrak etmek için çabaladım ama yengem direkt konuya daldığı için bunu çok da düşünmeme gerek kalmadı.
"Bertan diyorum, ne iş?"
Böyle dediği an panikten adeta yatağımdan zıpladığımda olduğum gibi yere kapaklanmıştım. Canım acımıştı yahu! Acıyan kafamı ovarak, "Ah, kafam..." diye inlerken yengem bana gülüyordu. Komik miydi acaba? Benim burada canım yanıyordu!
"Bu kadar heyecanlanacağını bilseydim alıştıra söylerdim kız."
Ona sinirle baktım ve bu bakışım onun kahkahalarına bir yenisini daha ekledi. Gıcık, ne olacak!
"Komik mi yenge ya? Kafam acıyor."
"Gayet de komik."
Somurtarak yüzüne bakmaya başladım. Gerçekten kafam çok acıyordu. Yengem bu halime gözlerini devirerek yanıma çöktü ve kafamı ovmaya başladı, "Çok mu acıdı, kuzum?" Kafamı yavaşça onaylar biçimde salladığımda yengem, başımı öptü ve bana gülümseyerek baktı. Ben de ona gülümsedim. Bu kadın da şaka maka sabah sabah fena kafa açıyordu yani!
Ardından devam etti, "Biraz ayıl da sonra konuşacağız, Almina Hanım. Bu işten kolay kolay yırtamayacaksın, en ince ayrıntısına kadar istiyorum olanları."
Gören de sanacaktı ki büyük bir suç işlemiştim... Bizimkilerin bazı olaylara karşı gösterdikleri bu tür abartılı tepkilerinden nefret ediyordum. Normal normal sorup öğrenmek yerine neden böyle şeyler yapıyorlardı ki sanki? Sanırım bunu hiçbir zaman anlayamayacaktım.
Derin bir nefes vererek benden bir cevap bekleyen yengemi onayladıktan sonra yengem, üzerimi giyinmemi söyledi ve ayrıca kahvaltıda misafirlerimizin olduğunu da ekledi. Ardından hâlime bakıp tekrar güldükten sonra bana göz kırparak odadan çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PÂYİDAR
RomanceGökalp mahallesinde sonsuz aşkın ateşiyle kavrulan iki ayrı ruh... Almina, geçmişi acılarla dolu küçük bir kadındı. Bir gün ansızın yaşadığı şehir olan Ankara'dan ayrılıp İstanbul'a taşınmış ve yıllar evvel kaybettiği babasının anılarının hâlâ soka...