Büyük Vurgundan Sonsuz Aşka

51.2K 2K 1K
                                    

Sevgili günlük,

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sevgili günlük,

Bugün Bertan'la evliliğimizin dördüncü yıldönümü.

Onunla koca dört yılı beraber, aynı çatı altında geride bıraktık. Yeri geldi güldük, yeri geldi ağladık ve hatta büyük tartışmalar yaşadık. Ama hiçbir şey aşk bağımızın düğümlerini gevşetemedi bile. Çünkü biz birbirimize o kadar düğümlenmişiz ki, sanki düğümlü değil de biriz.

Bertan'la bugünü nasıl geçireceğimizi ikimiz de bilmiyoruz ama o benim plan yaptığımdan emin, ben de onun bir planı olduğundan eminim. Ben bu konuda haklı olduğuma sadece inanıyorum ama o kesinlikle haklı. Çünkü benim bir planım var. Hem de hiç tahmin edemeyeceği bir plan... Şimdi o muhtemelen kendisine sıradan bir hediye vereceğimi düşünüyordur. Hatta böyle düşünmesini biraz da ben sağlamış olabilirim. Ama bilmiyor ki ona, hayatı boyunca alabileceği en güzel hediyeyi vereceğim!

Bunun için çok heyecanlıyım. Vereceğim hediyeden kimsenin haberi yok. Zaten onu Bertan'a vermeden evvel kimseye anlatmak da istemiyorum ama sen yabancı değilsin. Onunla olan özelimi, sadece 'onunla' olan özelimi bir tek sen biliyorsun. O yüzden sana, ona ne hediye vereceğimi ilerleyen satırlarda söyleyeceğim.

Bertan şu an evde değil. Muhtemelen iştedir çünkü hafta içindeyiz. Neden muhtemelen diyorum? Çünkü bugün evlilik yıldönümümüz ve onun nerede olacağı asla belli olmaz. Bense kızımızla beraber evdeyim. Öğretmeni ona bir ödev vermiş ve az sonra ona yardım etmeye kaldığım yerden devam edeceğim. Ödevi yapmakta zorlandığı için öğretmenine biraz öfkeli bizimki. Arada bir sarı saçlarını yolacak kadar öfke patlamaları yaşasa da yine de öğretmeninin verdiği ödevi yapmak için çabalıyor. Ben de işte, kızım boşuna saçlarını yolmasın diye ona yardım ediyorum.

Bertan onun bu halini görecek olsa çok kızar. Çünkü kızının saçlarına ölüyor. Onlara benden bile daha güzel bakıyor. Geçenlerde eve çok farklı bir şampuan getirmişti. Onu kızımız için İzmir'den, çok güvendiği bir yerden getirtmiş meğerse. Kimyasal katkı yokmuş içinde ve saçları besliyormuş. Gerçekten de şampuan işe yarıyor. Kızımın saçları zaten güzeldi ama artık çok daha güzeller. Ve hızlı bir şekilde uzadılar. Ben biraz kısaltmanın onun için iyi olacağını düşünsem de Bertan buna kesinlikle karşı. Hatta kızının saçları için dünyayı karşısına alacak kadar delirmiş durumda!

Bebeğim henüz üç yaşında ama annesi gibi upuzun saçları var. Üç yaşında neden okula gidiyor diye mutlaka sormuşsundur daha önce ama ben yine sana bunu açıklayayım. Babası ve ben çalışıyoruz. Onu da birkaç ay önce bir kreşe yazdırdık. Biz dönene kadar kreşte hem sıkılmayıp oyunlar oynuyor hem de bir şeyler öğreniyor. Onu okuldan aldığımızda eve gelene kadar bıcır bıcır diliyle neler yaptığını anlatıyor bir de. En çok da babasına anlatıyor. Çünkü babası onun anlattıklarına benden çok daha gerçekçi ve ilginç tepkiler vermeyi iyi beceriyor.

Şu an içeriden bana sesleniyor ama kalan şu birkaç satırı da tamamlayayım, ondan sonra gideceğim yanına. Israrla yanına gitmediğim için yüzünün aldığı şekli ve içinde bulunduğu ruh halini tahmin edebiliyorum; kaşları çatıktır, boncuk mavisi gözleriyle etrafa ürkütücü bakışlar atıyordur, dudaklarını sıkı sıkıya kapatmıştır ve ellerini, karşısındakine hesap soracakmış gibi belinin iki yanına koymuştur. Hatta her an yanıma gelip, "Ya sen neredesin?" diyerek beni azarlayabilir. Ben de ilk başta annesini azarlamaya kalktığı için ona kaşlarımı çatabilirim ama bana arkasını dönüp kıçını kıvırta kıvırta yürüdüğünü görünce muhtemelen yumuşar gülerim.

Neyse... Gelelim fasulyenin faydalarına.

Bertan'a vereceğim hediye ne mi? Sıkı dur, açıklıyorum! Hazır mısın?

Ya Günlük... Ben dün akşam ikinci çocuğumuza hamile olduğumu öğrendim! Ben yeniden anne oluyorum, Bertan'sa yeniden baba... En önemlisi de canım kızım, ilk göz ağrım, Asya'm abla oluyor! Benim küçük bebeğim abla oluyor!

Bertan'a hediye olarak ikinci bebeğimizin ultrason fotoğrafını, bir saat kutusunda vereceğim. Neden saat kutusu peki? Sıradan bir hediye sansın diye... Çaktın mı? İşte böyle de zeki bir kadınım ben.

Velhasıl kelam artık hayatımıza üç kişi olarak değil, evliliğimizin dördüncü yıl dönümünden itibaren dört kişi olarak devam edeceğiz. Aşkımızın sonsuz yolculuğunda bize eşlik eden bir kişi daha olacak ve bunun için şimdiden çok heyecanlıyım!

Bakarsın ikinci çocuğumuz erkek olur. Erkek olur ve tıpkı babası gibi iri iri kara gözleri olur... Büyüyünce de başka kızların kara atlı prensi olup babasının tahtını alır... Ay düşüncesi bile harika!

Bakalım Bertan bunu öğrendiğinde ne tepki verecek. Zira ilk çocuğumuzu öğrendiğinde düşüp kafasını yarmıştı. Umarım bu kez babalığı herhangi bir zarar görmeden kucaklar.

Geçmişte ikimizi birden vuran o büyük vurgundan, sonsuz aşka doğru açtığımız yelkenin on dördüncü, yirmi dördüncü, hatta otuz dördüncü yılında bile yıpranmaması dileğiyle...

Yeniden görüşene dek,
hoşça kal günlük.

SON.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 05, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

PÂYİDAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin