d e z n o v e

9.2K 414 164
                                    


"Bir gün bir Mendes bir Sheeran ve bir Puth bir araya gelmiş." dedim ve içkimden bir yudum daha aldım. Daha sonraysa ne olduğunu bilmediğim tuşlara yöneldim.

"Ouuuu, Ed Sheeran! Sen var ya sen Edlerin en şirııınısın." dedikten sonra tekrar durup aptal esprime gülmüştüm. Komiktim vallahi.

"Sanki baban çok fazla tarçın yemiş gibi o saçlarına hayranım Ed, Edd, Eddy- hey o çizgi filmi severim." dedim ve içkimden bir yudum daha alarak tekrar uyumsuzca notalara basmaya devam ettim.

Durun size durumu izah edeyim. Shawn evde yoktu. Albüm çalışmasından sonra beni eve yemek yapmam için yollayıp gelmemişti. Kendisini gelecek diye bekliyorken instagramdan Ed Sheeran ve Charlie Puth ile yemek yemeye gittiklerini öğrenmiştim. Haliyle bu da üzülmeme sebep olmuştu. Şerefsiz Shawn. Şuan ise bir yandan içiyor bir yandan da sadece temizlerken dokunduğum piyanoyu çalıp doğaçlama söylüyordum.

"Ed bebeğim sen gönlümün efendisisin ancak Charlie çok iyi dans ediyoooor. Ouuu, Charlie! Olmayan kaş parçanla harikalar yaratıyorsun Charlie. Sanki bilmiyoruz senin Selena'yı nasıl sevdiğiniiiiiiii." bunu söyleyince otomatikman kıkırdamıştım. Galiba fazla WatchMojo izliyordum.

"Ah evet, sıra sende." kalın notalardan incelere doğru artistik parmak hareketleri yaptıktan sonra boğazımı temizleyip;

"Kaslı kollarınla her şeyi yapabileceğini sanıyorsun, ancak yanılıyorsun. 1,2,3,4!" tuşlara daha hızlı basarak;

"O koca kıçını kaldırıp bir bardak su bile alamıyorsun. Her şeyi unutulmaz kılmaktan bahsediyorsun sen unutuyorsun. Ahmak mısın seeeen? Ou, ahmak mısın seeeeen? Ed bebeğim gel seninle evlenelim."

Durup içkimden bir yudum alırken arkamdan gelen alkış sesleriyle arkama döndüm.

Shawn. Ed. Charlie. Harika.

Bana şaşkın bir halde bakan Shawn, hafifçe alkışlayan Ed ve de kıçıyla gülen Charlie. Olayın şokunu ilk atlatan Charlie yanıma gelip yanağımdan bir makas aldıktan sonra;

"Kay bakayım." dedi. Şaşkınlığımı gizleyemiyor oluşumla yana kaydım ve o da piyanonun başına oturdu.

"Seni bilemem Ivy ancak ben diyebilirim ki bu kaş benim serseri serbest stilim." diye hareketli bir melodi uydurdu. Bunu söylerken ki muzip yüz ifadesi sayesinde kahkaha atmıştım. Piyanonun hemen yanı başında gitarıyla beliren Ed;

"Üzgünüm Ivy ancak seninle evlenemem. Sevgine karşılık veremem, çünkü vermesi gereken başka insanlar var." hafif country tarzında söylemişti. Bize yaklaşan ancak yakınımıza gelmeyen Shawn;

"Patlat bir türkü yanık sesinlede hepimiz bir ağlayalım Ivory." dediğinde dil çıkararak;

"Sen sus. Shawnlar ve küpekler giremez." dedim ve piyanonun tuşlarına rastgele basarak;

"Hadi bir şeyler söyleyin bende sizi dinleyip feels geçireyim." dedim. Charlie ve Ed birbirine baktıktan sonra Charlie Don't Be A Fool çalmaya başlamıştı bile. Ed gitarıyla eşlik ederken Shawn derin bir nefes alarak;

You've got my heart
But I can't let you keep it, babe
Cause I won't be sure that I can stay
And don't waste your time
Trying to pull me in
Cause I'm just a mess
You don't wanna fix

Göz göze geldik. Ne ara onun olduğu yöne dönmüştüm ki ben? Salak Ivy.

Just promise me one thing that you won't forget
But for now kiss me softly before I say

And don't be a fool
And wait on me darling
I know that you don't wanna hear this
But I'm always on the move

And don't be a fool
And say that you love me
Cause you'll find a man
Who will stand by your side
And will be there for you

"Tamam çocuklar bugün fazla yordum sesimi zaten." dedi ve koltuğa yerleşti. Charlie ve Ed durduktan sonra onlar da bir iki bir şeyler mırıldandılar ve koltuklara yerleştiler. Onlar gibi koltuğa, Charlie'nin yanına, oturdum.

Bir süre onlar müzik ile konuşurken parmaklarımı saymaya çalışıyordum ki aniden gelen hıçkırığımın sesiyle hepsinin bana dönmesini sağladım. Shawn piyanonun üstünde duran içki şişesi ve bardağa bakarak;

"Bu kadar çok içersen hıçkırık tutar zaten." dediğinde ona yine cevap vermedim ve Charlie'nin bacaklarının üstüne bacaklarımı yerleştirdim.

"Par-don Ed." dedim hıçkırığımın arasından. Charlie diz kapağıma vurarak;

"Bana neden pardon yok?" dedi. Bu hareketine sadece kahkahayla cevap vermiştim.

***

Ed İngiltere'ye gidecekti. O yüzden otele gidip eşyalarını toparlayacaktı. Charlie'de eve gidip bilgisayar oyunu oynamaktan bahsedip gitmişti.
Shawn ile baş başaydık. Ben çöpleri atıp tekrar içeri girdiğimde salondan müzik sesleri geliyordu. Bu sefer piyanonun başındaki kişi Shawn'dı. Benim içkimden içiyordu. Tamam parasını o veriyordu ancak en azından yeni bir bardak alabilirdi. Salona girdiğimi görünce oturmakta olduğu piyano sandalyesinde bana yer açmak istermiş gibi kenara kaydı. Ancak yanına gitmemi sağlayan bir adım atmadım. Tanımadığım melodiyi biraz daha çaldıktan sonra durdu ve koca salonda gözleri gözlerimi buldu.

"Zebani kazığı gibi durma orada. Gel de biz yokken söylediklerini söylemeye devam et." dedi. Ayaklarımdaki pofudukları parkeye sürte sürte yanına gittim ve oturdum. Yanına oturmamla kokusu içime sinmişti bile. Benim nefes almama gerek yoktu sanki kokusu burnumu gelip buluyor gibiydi. Ben Shawn Mendes'ten hoşlanmadığıma karar verdim.

Elimi tutup baş parmağımı bir notaya yerleştirip;

"Bu do notası. Bu da re ve bu da mi." dedi. Parmaklarıyla parmaklarıma hafifçe baskı uyguluyordu ve uyguladığı baskı koca salonda iniltili bir melodiye sebep oluyordu. Kabul etmeliydim ki salon büyüktü. Aslına bakarsanız ev büyüktü.

Biraz biraz daha hareketleri gösterdikten sonra beraber bir melodi çalıyorduk. Onu izleyip aynı yerlere basmaya çalışıyordum. Kabul etmeliyim ki sandığımdan daha zordu. Shawn gülerek;

"Bu o kadar da kolay değilmiş değil mi? Ama sana öğreteceğim Polinski. Hayır o nota değil bu notaya yani sole basacaksın." dediği anda heyecandan terlemiş olan elime dokunmasıyla kafamı kaldırıp gözlerimi ona dikmem bir olmuştu. Bu hareketlerimi istemsiz gerçekleştirdiğim bir gerçekti. Ancak o da benim ona gözlerimi diktiğim gibi gözlerini dikmiş;

"Fark ettim de çillerin sıcakladığında daha çok belli oluyor." dedikten sonra seslice yutkundu. Bu durum adem elmasına bakmama sebep olmuştu. Gözlerimi tekrar gözlerine çevirdiğimde burunlarımız birbirine değmek üzereydi. Ve ben Ivory Polinski Shawn Mendes'ten hoşlanmıyordum. Ben ona aşık olmuştum.

~düzeltildi~

asistan | smHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin