o i t o

10.6K 507 338
                                    


W Magazin ile Shawn'ın röportajı ve çekimleri vardı. O yüzden sabah erken kalkmış ve giyeceği kıyafetleri ütülemiştim. Uykum vardı. Ciddi anlamda. Ancak burada bedavadan yiyecek vardı. Bende onları mideme indirerek vakit geçiriyordum.

"Evet Shawn. Seni henüz herhangi bir kızla el ele tutuşurken göremedik ancak yazdığın şarkılar birine yazılmış gibi."

"Evet. Yani demek istediğim, arkadaşlarımın ilişkisini yazdığım oluyor ya da sevdiğim bir film karakterine olan sevgimi hayal gücümle birleştiriyorum. Sonuç belli oluyor." ukala.

"Peki hiç mi etrafındaki güzel kızlar seni etkilemiyor?" diye soru geldiğinde etrafında göz gezdirdi. Gözlerimiz birbirini bulunca durup bir iki saniye bana baktı. Elimde muffin vardı. Galiba yememi istemiyordu.

"Beni etkileyenler oluyor elbette." diye cevap verdi. Kimden bahsediyordu acaba? Şahsen genelde erkeklerle takılan birisiydi. Gay mi yoksa?

***

Fotoğraf çekimine geçmiştik ancak manken ayağını burkmuştu. Yani gelemiyordu. Herkes telaşla yeni manken ararken ben ağzıma bir çikolata yerleştirmekle meşguldüm.

Shawn;

"Neden asistanımı model olarak kullan mıyoruz? Onun da fiziği düzgün sayılır." sayılır? Pardon ama yani. Sakin ol Ivy. Aralarında konuştuktan sonra bir iki kişi gelip beni kolumdan tutup makyaj masasının önüne oturttu. Kıyafetimi de giydikten sonra kamera karşısına geçmeye hazırdım. Kalbine hakim ol Ivory. Feels geçirmemeye dikkat et.

"Tamam şimdi sen Shawn'ın boynuna dolan. Shawn sende sanki dünyanın en iyi kokusunu kokluyormuşsun gibi hisset tamam mı?" öyle bir poz mu var?

Kollarımı boynuna sardım. Ellerimi belime koydu. Ve boynuma doğru eğildi. Bir iki kere bu poz çekildikten sonra fotoğrafçı adam;

"Şimdi sen biraz eğil Shawn seni belinden tutsun. Sanki düşüyormuşsun da son anda tutmuş seni gibi. Shawn sende ona hayatındaki kadın o olmalıymış gibi bak." ellerini bir kere daha belime koydu. Kendimi geriye doğru eğdim. Gözlerimiz birbirine kenetlenmişti.
Sessizce;

"Çillerin olduğunu daha önce fark etmemiştim." dedi.

"Evet. Genelde fark etmek için yakından bakmak gerekiyor."

"Çok güzeller. Çilli insanları severim."

Çekimler bitmişti eve gitmiştik. Fotoğraflar sosyal medyada yayınlanmıştı bile. Makyajımı temizleyip rahat bir şeyler giydim ve mutfağa gidip yemek için bir şeyler ayarlamaya koyuldum. Arkamdan geldi.

"Yardıma ihtiyacın var mı?"

"Gerek yok. Bitti sayılır." dedim.

Yemeğimiz sessiz geçmişti. Eskiden olsa en azından biraz konuşma olurdu. Ancak şuanda ortama sessizlik hakimdi. Bu garip havaya son vermek için hafifçe boğazımı temizledim. Ardından o temizledi. Sonra ben yine temizledim. Sonra o yine temizledi. Ben bir kere daha elimi yumruk yapıp ağzımın önüne götürmüştüm ki eliyle beni durdurarak;

"Bence yeterli. Yoksa birazdan savaş çıkacak."

"Savaş çıkmaz. Kimin daha iyi öksürdüğü belli." dediğimde gülerek tabaklarını lavaboya koydu. Bulaşıkları hallettiğimde peşinden salona gittim. Adventure Time izliyordu. Favorilerimdendi. L koltuğun dikey kısmına o oturuyordu. Yatay kısma da ben yerleştim.

"İddia ederim sen buz kralı gibi bile dövüşemiyorsundur."

"Bu bir meydan okuma mı Mendes?"

"Sadece bir iddia." diyerek ellerini havaya ben masumum dermiş gibi kaldırdı. Elime bir yastık alarak;

"Demek bir iddia ha? Sen bittin Mendes." dedikten sonra yastığı ona fırlattım. Kafasını sıyırıp yere düştü.

"Bana? Yastık? Asıl sen bittin Polinski."

Koltuğun tepesine çıkarak yanıma geldi. O gelince ben koltuktan inmeye yeltendim ancak benden daha güçlüydü. Beni belimden kavrayıp baş aşağı döndürdü.

"Saçlarınla yeri süpüreyim mi?"

"Asla." diye bağırdım. Yorgundum yıkanamazdım.

"Peki o zaman bana yastık attığın için pişman mısın?"

"Bilemiyorum Shawn."

"Peki." dedikten sonra beni tekrar ters çevirdi. Artık normaldim.

"Adil dövüş benimle." diye söylendikten sonra omzunu ısırdım ve kaçmaya başladım. Odama doğru koşuyordum. Tam kapıyı kapatacakken ayağını araya koydu. Ben yatağın öteki tarafına atlarken bileğimden tutarak yatağa düşmeme sebep oldu. İkimizde hem gülüyor, hem bağırıyor hem de dövüşüyorduk.

Uzun bir dövüş sonunda nefes nefese kalmış Shawn;

"Aaliyah gibisin."

"Bunu iltifat olarak kabul ediyorum."

"Ben olsam etmezdim. Ancak sen bilirsin."

Derken telefonu çalımaya başladı. Cebinden çıkardığında arayan Aaliyah'tı.

"İyi insan lafın üstüne ararmış."dedim. O da bir iki cevap verip telefonu açtı. Bir süre konuştuktan sonra telefonu kapatıp bana döndü ve;

"Ben yarın Kanada'ya gidiyorum. Ailevi bir mesele. Program iptal. Bavula gerek yok. Küçük bir çanta hazırlaman yeterli olur benim için. Daha sonra uyuyabilirsin." Ne çabukta patron oluyordu böyle?

~düzeltildi~

asistan | smHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin