s e t e

10.4K 499 110
                                    


"Bu meyve suyundan da alalım mı?"

"Son kez söylüyorum sormana gerek yok. Almak istiyorsan arabaya koyman yeterli." dedikten sonra soğuk meyve suyunu alıp bacaklarımın üzerine yerleştirmişti.

"Soğuk!" diye feryat ettiğimde bir yandan arabayı sürüp bir yandan da;

"Market arabasına binen sensin Ivy."

Çocukluğumdan beri en sevdiğim şeylerden biriydi. Büyükbabam beni markete yanında götürdüğünde her zaman arabanın içine otururdum. Adamcağız beni mutlu etmek için markette koşardı bile.

"Böyle alışveriş daha eğlenceli de ondan." dedim. O da bana cevap vermektense gülmeyi tercih etti.

Daha sonra market arabasını hızlandırmıştı. Bu durum istemsizce bir çığlık koparmama neden olmuştu. Kahvaltılık gevreklerin olduğu reyondaydık. Elimle nesquickleri işaret ederek;

"Tüm kalbimle istiyorum." dedim.

"Olmaz ben bunu istiyorum. Onu haftaya alırız."

Arabadan kalkmaya yeltenerek;

"Zaten zenginsin Mendes. Beni iyi besle ki sana iyi bakayım."

"Bazen sadece yemek için asistanım olduğunu düşünüyorum."

"Sen ne sandın?" dedikten sonra arabadan dışarı bir bacağımı çıkarmıştım. Diğerini de çıkartacaktım ancak ayağım takılmıştı. Sonuç. Yerdeydim. Etek giydiğim için dizlerim açıktaydı. Bu da demek oluyor ki moraracaklar.

"Aman Tanrım iyi misin?" dedikten sonra bir eliyle kolumdan kavrayıp beni kaldırırken diğer eliyle raftaki nesquickten alarak;

"Ah Tanrım, istediğin gevrek olsun. Yeter ki dikkatli ol. Bana lazımsın."

***

Evdeydik. Malzemeleri yerleştiriyordum. Shawn'a bir şeyim yok demiştim ancak bacaklarım cidden acıyordu. Poşetten nesquicki alıp dolaba koyarken;

"Bana bak gevrek. Beni iyi doyursan iyi edersin. Senin yüzünden dizlerim moraracak."

"Evet gevrek iyi doyursan iyi edersin. Bu arada iyi misin? Bakayım bacaklarına." dediğinde yüzüm tuhaf bir hal almış olmalı ki;

"Dizlerini kast ettim." diyerek kendini savundu. Bir tane elma aldıktan sonra tahminimce odasına gitti.

Dizlerim morarmış üstelik şişmişti. Shawn elmasının çöpünü mutfağa götürürken bana tuhaf bir bakış atmıştı. Shawn ve tuhaf bakışları.

Geri geldiğinde elinde bir iki ilaç kutusu ve bir bardak su vardı.

"Sert düştün. Ağrıyor olmalılar." diyerek ağrı kesiciyi ve suyu uzattı. Daha sonra merhem olduğunu fark ettiğim şişeyi açarak dizlerime sıktı. Soğukluğuyla beraber ağzımdan hafif bir inilti çıkmıştı.

"Korkma. Nazikçe süreceğim." Shawn Mendes dizlerime merhem sürüyordu. Bu herkesin başına vuku olan bir olay değildi ne de olsa. Heyecanlanmıştım. Tamam. İçimden 10'a kadar sayarsam eğer sakinleşebilirdim.

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10

Huh. Sakin... kalamıyorum! Tek düşünebildiğim iyi ki bu sabah ağdaya gittiğim olduğuydu. Acaba ağdacı tüy falan bırakmış mıydı?

"Ameliyat yapmıyorum Ivory. Merhem sürüyorum. Bu kadar dikkatli bakmanı gerektiren bir durum yok." ben sana bakmıyorum ki şapşik. Tamam. Sakinim. Geçti. O da sürmeyi bitirmişti zaten. Saat neredeyse 23 olmuştu.

"Ellerimi temizlemeye gidiyorum." demişti. Bende televizyonda kanalları geziyordum. Biraz sonra elinde iki kaseyle geri dönmüş;

"Gazi oldun. Hakkınla ye bari." diyerek birini bana uzatmıştı.

~düzeltildi~

asistan | smHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin