"Skylar tanrım hadi heç kalıyoruz." dedikten sonra hızla arabaya ilerledim.Amelie babasının kravatını bağlamaya çalışırken bir yandan da söyleniyordu.
"Baba niye kravat takıyorsun ki zaten? Tasmaya benziyor." dedi ve söküp yere attı. Yere atmasıyla omzumdan vurulmuş gibi bir hareket yapıp kravatı yerden aldım ve:
"Armani o. Azıcık saygı lütfen." dedikten sonra çantama teptim ve:
"Gidelim." dedim.
Hep beraber arabaya bindiğimizde kemerlerimizi taktıktan sonra radyodan bir şarkı açtık ve söylemeye başladık.
"Niall Amca için heyecanlıyım doğrusu." Skylar'a kötücül bir şekilde bakan Amelie:
"Niall Amca mı? Sevgilim hakkında düzgün konuş." dediğinde Shawn ile birbirimize bakarak istemsizce bir kahkahaya kapıldık ve:
"Amelie, Niall senin için biraz büyük değil mi sence de babacım?" Amelie onaylamaz bir şekilde başını salladı ve:
"Hayır baba aşk yaş tanımaz. Sarı civcivimle evlenicez biz. Bak beyaz giyindim." dediğinde arkaya dönüp:
"Amelie. Büyüklerine isim takmamalısın. Niall Amca. Sarı civciv değil." dedikten sonra önüme döndüm ve:
"Düğün yeri güzele benziyor. Hailee son halinin fotoğrafını atmıştı bana. Gelinliği ile çok uyumlu olmuş cidden." kendimle gurur duyduğum anlardan biride Hailee'nin gelinliğini benim tasarlamış olmamdı.
Balık ile prenses arasında bir model seçip farklılık yakalamayı tercih etmiştik. Üzerinde özel olarak bu gelinlik için kesilip parlatılmış elmas parçaları vardı. Alt tonu kırık beyaz olan üst tonunun aşırı beyazlığının verdiği göz yoruculuğunu kıran kayık yaka bir gelinlikti. Şaheserimdi, üçüncü çocuğumdu.
Düğün yerine geldiğimizde Shawn'ın arabayı güzel bir yere park etmesiyle hep beraber arabadan inmiş ve düğün alanına geçmiştik.
Deniz kenarında geniş bir iskele üzerine kurulu bir düğün yeriydi. Bizden önce düğün yerine varan Aailyah:
"Sonunda gelebildiniz." dediğinde Amelie kucağına atlayarak:
"Naber büyük?"
"İyidir küçük senden naber? Sky halacım hadi gelin biz masamıza geçelim." dediğinde bende peşlerinden gidiyordum ancak Shawn kolumdan tutup gitmemi engelledi.
"Bırak gitsinler. Bu arada Aaliyah akşam çocukları alacak."
"Benim niye bundan şimdi haberim oluyor? Olmaz Shawn. Çocuklarım son anda halaları bile olsa başkasına kalmaya gidemezler."
"Ama hayatı-"
"Hayır Shawn. Skylar bu aralar yeterince üzgün. Üstelik hasta olacakmış gibi hissediyorum zaten aklım onda kalır." önüme geçip ellerimi tuttu ve öptü:
"Annemlerde burada. Bence annem Skylar ile güzel bir şekilde vakit geçirebilir." daha sonra kolunu uzatıp girmem için bekledi. Koluna girdikten sonra sahil şeridi boyunca yürümeye başladık.
"Skylar demişken... çok güzel bir baba kız kamp alanı buldum. Gitmek için teklif etsem kabul eder mi acaba?"
"Kabul edeceğini düşünüyorum. Bu aralar Amelie ile ilgilenmek zorunda kaldığımız için biraz dışarıda kalmış gibi hissediyor kendini. Seninle vakit geçirmek isteyeceğini düşünüyorum." dediğimde saçımı öpüp:
"Çok garip değil mi? Aaliyah ilk doğduğu zamanlar o büyürken ailem onunla daha çok ilgilenirdi. Küçük olduğu için. Bende Skylar gibi hissederdim. Büyüdükçe aslında öyle olmadığını anladım. Annem ve babam her zaman benimle de Aaliyah'la ilgilendikleri gibi ilgilenirlerdi. Sadece ben göremezdim. Ama ilk göz ağrıma bunu göstereceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
asistan | sm
FanfictionShawn Mendes'in kişisel asistanı olmak nasıl bir his bilir misiniz? Eğer bilmiyorsanız ki, bilmiyorsunuz şöyle izah edeyim. Bu işe girdiğim günden beri alkol sorunum var. Ivory Polinski iyi bir öğrenci değildir ve paraya ihtiyacı vardır. Shawn Mende...