q u a r e n t a

7.1K 319 75
                                    


Annemin yanağıma öpücük kondurmasıyla uyandım. Bunu özlemiştim.

"Hadi kahvaltıya. Daha sonra bütün gün beraberiz." dediğinde durdum.

"Bugün hafta içi. Okula gitmen gerekmiyor mu?" yalandan öksürdükten sonra;

"Mikrobumu çocuklara bulaştırmak istemem." dedi ve güldü. Bende gülümsedim. Ya da gülümsemek için çabaladım. Banyoya girdiğimde göz altlarım berbattı. Her ne kadar güçlü kız ayaklarına yatsam da annemi görür görmez kendimi salmış ve sabaha kadar ağlamıştım. Ne ara uyudum, şuan saat kaç haberim yoktu. Ancak hala daha biraz uykuya ihtiyacım yoktu. Çok uykuya ihtiyacım vardı.

Kahvaltı masasında sadece sevdiğim şeyler vardı. Bolca da çikolata elbette.

Ancak yemeği geçin, görmek bile istemiyordum. Yulaflı waffle'ı elime almamla bırakmam bir oldu. Yulafın bile bana onu hatırlatıyor olması nasıl bir klişeydi yarabbim?

"Ah, Tanrım neden ağlıyorsun?" deyince ağladığımı yeni fark etmiştim.

"Bilmiyorum." dedim ve devam ettim.

"Ya da dur biliyorum." devamı da geldi.

"Sevgilimi terk ettim. Ama onu hala daha seviyorum." dedim. Bana sarılan kollara karşılık verdim.

"Şimdi bunları ye. Daha sonra kuaföre ve en sevdiğin mağazalara gidelim olur mu?" dediğinde buruk bir şekilde de olsa kabul ettim. Kapriste bir yere kadardı. Annemi daha fazla üzmek istemiyordum.

-Shawn-

Olanları aklım almıyordu. Okuduklarım beni şok etmişti. Andrew'dan bana bilgi teknik işlerinden iyi anlayan birisini bulmasını istemiştim. Bulduğu kişi Ivory'nin instagram hesabına girmişti.

Bütün bu mesajlar... Kalp kırıcıydı. Hayranlarım, benim mutluluğumu nasıl göz ardı ederlerdi? Tabi, bizim sevgili olduğumuzu bilselerdi böyle yapmayacaklarına emindim.

Ben onu korumak için inkar ederken ona daha çok zarar vermiştim. Üstelik yaptıklarımı düşününce yerden göğe kadar haklıydı.

Ama onu bir an için bile olsun incitmek istememiştim. Ve dün sabahtan beri ona ulaşamıyordum. Ya da geceden. Her ne haltsa işte.

Andrew ve diğerleride dahil herkes onu arasa da hepimizi engellemişti. Ona ulaşmam imkansızdı. Yanına gitmemse iki kat imkansızdı.

Evde miydi onu bile bilmiyordum.

Sikeyim seni Shawn.

Ben, cidden aklım almıyordu. Onun kılına zarar gelsin istemiyordum ama onu en çok ben incitmiştim.

Tanrım! Ona deliler gibi aşığım lütfen onu bana bağışla.

Kafama yediğim yastıkla yastığı atan kişiye döndüm. Geoff'tu.

"Dostum o ölmedi. Sadece seni terk etti." galiba sesli düşünmüştüm.

"Deme öyle terk merk. Evleneceğiz biz." dedim. Ciddiydim. Ivory'e benden şüphelendiği için kızgındım. Ama daha çok onu kırdığım için kendime kızgındım.

Aradan geçen zamanla beraber tekrar birlikte olacaktık inanıyordum. Tanrı şahidim olsun ki inanıyordum. Odaya giren görevli;

"Sahneye son on dakika." dedi ve gitti.

-Ivory-

Saçlarım... biraz daha kısaydı. Önceden gereksiz uzundu neredeyse belime geliyordu. Ancak şuan omuz hizamdan biraz daha fazlaydı.

Üstelik uçlardan biraz açtırıp ombreli bir hale getirmişti kuaför.

"Harika oldun. Hadi şimdi manikür, pedikür ve makyaj." dediğinde annem en inandırıcı gülümsememle;

"Hadi o zaman." dedim.

Her şey bittiğinde aynadan kendime baktım. Son zamanlardaki halimden eser yoktu. Yepyeni bir sayfa gibiydim. Daha sağlıklı durduğumda kesindi. Tabi bu sağlıklı görüntü makyaj temizleme suyuna kadardı. Ve o da ayrı bir gerçekti.

***

Eve ellerimizde onlarca alışveriş torbasıyla girdiğimizde aklımda birtek ayın sonunu nasıl getireceğimiz vardı. Kesinlikle getiremeyecektik.

"Shawn ben kıyafetleri yerleştirirke-" durdum.

"Yani şey, anne demek istedim. Her neyse." dedim ve odama girdim.

Ayrılmıştım ama hala daha seviyordum. Bilgisayardan onu gizlice stalklamaya karar verdim. Twitter'da gayet mutluydu. Instagramda da. Hatta ve hatta telefonumdan gördüğüm kadarıyla snapte atmıştı. Ki snapchat'e pek fazla girmezdi. Tabiki izlemeyecektim. Bütün teknolojik aletlerden kurtulmaya karar verdikten sonra salona gittim.

"Dört peynirli pizzalar aşkına doyur beni kadın." dedim gülerek. Cep telefonunu bana fırlatarak;

"Benimki de Hoboken usulü olsun. Yanında da sufle istiyorum." dedi. Tamam, artık etkilemem gereken herhangi birisi yoktu. Koy göte gitsin be Ivy!

asistan | smHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin