asistan | sm

d e z d o i s

Geldiğimiz yer, kelimelerim yetersiz kalıyordu. Sanki Van Gogh'un Yıldızlı Gece'si gibi.

Los Angeles gibi şehirleşmenin fazla olduğu bir yerde böylesine temiz hava, ağaçlar ve Shawn. Bu manzaraya en çok yakışan oydu elbette. Arka koltuktaki battaniyeyi alarak arabadan indi ve arabanın kaportasına serdi. Ardından beni beklediğini anladığım bir bakış attı. Arabadan indim. Ve kaportaya doğru gittim. Jeep'in kaportasına benim gibi çokta uzun olmayan bir insanın çıkması zor oluyordu elbette.

"Dur yardım edeyim. Kısa olduğunu unutuyorum hep." dedi muzur bir ifadeyle.

"Hiçte bile!" dedim gülerek. Oysa buna aldırış etmeden beni belimden tuttuğu gibi Jeep'in kaportasına oturttu. Yanıma yerleştikten sonra gökyüzünü izlemeye koyulduk.
Hayranlıkla bakmamdan anlamış olacak ki,

"Beğendin değil mi?"

"Hemde çok." dedim.

"Keşke gitarımı getirseydim. Burası tam bir ilham kaynağı. Her yer sevgi dolu."

"Benimde ilham alabileceğim bir şey olsaydı keşke. Yani yetenekli olmak nasıl bir his?"

"Bilmem. Hiç düşünmedim. Ama seninde bir yeteneğin var. Yani şu kıyafetlerine bir bak. Hepsini harika kombinliyorsun sonra, harika dans ediyorsun."

"Ama benim yeteneklerim bana ödül, hayranlık ya da para olarak geri dönmüyor. İnsanlar zeki olmayınca yeteneklerini de umursamıyorlar."

"Hey o da ne demek?"

"Lise notlarım iyi olsaydı eğer şuan üniversite okuyor olurdum. Mezun olur olmaz ise bir moda tasarım stüdyosunda işe başlardım." yerinde doğrularak;

"Benden memnun değil misin? Ya da işinden?"

"Memnunum. Gereğinden fazla. Adım bile atamayacağım yerlere gidiyor, harika bir evde konaklıyorum daha da önemlisi," dedikten sonra elimi omzuna koyup gözlerimi Shawn'a diktim.

"harika bir dost edinmiş olmam. Ama bunu sonsuza kadar yapabilir miyim bilmiyorum." omuzları yere düşerek;

"Haklısın. Ama ilerideki asistanım senin kadar iyi birisi olur mu bilmiyorum."

"Zaten bende bu gidişle sana kaldım. Umarım benden bıkmazsın Mendes."

"Emin ol bıkmam. Yani öyle bir insan değilim. Her neyse gökyüzünü izle beni değil. Biliyorum zor ama sen yine de gökyüzünü izle." dedi 32 diş sırıtarak.

"Kusura bakma Mendes ama seni kesmiyorum. Biliyorum herkes seni kesiyor, izliyor ama ben değil. Üstelik tam tepemde en sevdiğim tablonun gerçek hali var."

"Yıldızlı Gece'yi bende severim."

"Annemin resim öğretmeni olması sayesinde resimle içli dışlı büyümem beni sanat eserlerine itti." aklıma gelenle;

"Bir gün müzeye gitmeliyiz. Sever misin bilmiyorum ama."

"Severim neden sevmeyeyim?"

"Bilmem öylesine dedim." dedikten sonra gözlerimi kapadım. Alnımdaki bantın, dikişin, olduğu yeri kaşıma isteğimi bastırarak hayal kurmaya başladım.

Sanat eserleriyle dolu bir apartman dairesinde cam kenarında oturup yağmurlu havayı izliyorum. Elimdeki kitabı pencerenin mermerine koyduktan sonra arkamdan Shawn bana;

"Kahve ister misin bebeğim?" diyor, sorusuna başımı sallayarak onau veriyorum. Bir dakika! Shawn mı? Bebeğim mi? Hayalimde ne işi var bunun?

"Git buradan Shawn!"

"Ben ne yaptım şimdi?" dediğinde tek gözümü açarak ona baktım. Bana bakan şaşkın ve bir o kadar da masum ifadesine karşı hissettiğim utançla daha fazla dayanamayarak kahkaha atmaya koyuldum. Böyle olması onun daha da aklını karıştırmıştı elbet. Sonunda dayanamayarak o da gülmeye başladı.

"Sen delisin Ivory." dedi kahkahalarının arasından. Sonunda durup kendimize geldiğimizde elimden tutup;

"Hadi arabaya, başın dikişli zaten birde üşütme hava soğumaya başladı." dedi. Elimi tutan elinden kuvvet alarak kaportadan indim ve arabadaki yerime yerleştim.

Shawn tam arabayı çalıştıracakken bu sefer elimle ben onu durdurdum. Elime baktıktan sonra gözlerini gözlerime kaydırarak;

"Burada kalalım. İkimiz bir battaniyeyi paylaşamaz mıyız?"

"Bilmem. Paylaşabiliriz herhalde."

"O zaman burada kalıp biraz daha manzarayı izleyelim sonra uyuruz. Hem burada baş ağrımdan eser bile kalmadı baksana."

"Peki." dedi sırıtarak. Sonra arabanın kapılarını kilitledik ve koltuklarımızı geri yatırdık. Battaniyeyi bölüştükten sonra o camdan dışarıyı izlemeye koyuldu. Bense onu.

Bana bu kadar iyi davranmasından mı yoksa Shawn Mendes olması bilmiyorum ancak ona dair bir şeyler ilgimi çekiyordu. Onu her daim memnun etmek istiyordum. Onunlayken zaten eğleniyordum ancak şu son bir haftadır her zamankinden çok eğleniyordum. Galiba ondan hoşlanmaya başlamıştım. Bunu inkar edecek değilim elbette ancak kızlar bunu bir süre boyunca Shawn'dan saklasak nasıl olur?

Bir anda yerinde kıpırdanıp arkaya dönünce telaşla gözlerimi yumdum. Gülme homurtusuyla beraber;

"İyi geceler Ivory." dedi.

~düzeltildi~