q u a r e n t a s e t e

7.1K 271 94
                                    


Geldiğimiz yere baktığımda gülümsedim. Buraya daha önce de gelmiştik. Arabadan indiğimde Shawn;

"Yardım edeyim." dese de kendim yürüyebilirdim. Bu yüzden elimle bunu onaylamaz bir ifade takınıp kapıya yöneldim. Ayağımı burkmuştum. Yine.

Ahşap evdeydik. Kapı kapanıp kilitlendikten sonra yanıma geldi.

"Bu evin sahibi kim?" dedim. Bunu merak ediyordum. Böyle bir yerde böyle bir ev sahipsiz olamazdı değil mi?

"Benim." dedi. Puflara yönelirken elimden tuttu ve;

"Ben sana yukarıdan havlu getirirken sen duş al. Yorgun duruyorsun." dedi ve banyoya yönlendirdi. Banyoya girdiğimde üstümdekileri çıkarıp kenara koydum. Suyu açıp duşa girdiğimde vücudumdaki tüm yorgunluğun gittiğini hissedebiliyordum.

Duştan çıktıktan sonra kapıda asılı olan havluyu vücuduma sardım. Shawn ne ara banyoya havlu getirmişti? Fazla dalgın olmalıydım ki fark etmemiştim. Banyodan çıktığımda şöminenin önünde oturup Ed Sheeran dinleyen bir Shawn beklemiyordum.

Ed Sheeran-Thinking Out Loud

"Gel biraz ısın. Hem konuşalım istiyorum."

"Görüyor musun? Ben bu kapının ardında Shawn Mendes'im. Kanadalı-" demesine kalmadan onu tamamladım. Kadehlere şarap dolduruyordu.

"-şarkıcı ve söz yazarı." güldü.

"Aynen öyle. Ama burada. Tamda bu pufun üstünde ben Shawn'ım. Sadece Shawn ve bu senin sayende bebeğim. Bırak hayranlarım seni sevmesin. Ben seni de hayranlarımı da severim." şarabımdan bir yudum aldım. Ve ona sarılmak için uzandım. Bunu anlamış olmalı ki kollarını araladı ve bana sarıldı. Ondan ayrılıyorken yüzlerimiz birbirine çok yakındı ve dudaklarıma bakıyordu.

"Dudaklarını seviyorum." dedi ve dudaklarıma uzandı. Dudaklarımı aralamamla beraber yine midemdeki o hareketlenmeler ortaya çıktı. İlk seferinde olduğu gibi.

Ellerimi saçlarında gezdirmeye başladım. Uzun olmalarını seviyordum. Ve sırf ben uzun seviyorum diye kestirmiyordu. Bu hoşuma gidiyordu. Elleri hala daha belimdeydi. Normal bir zamanda ki Shawn çoktan ellerini kalçama indirirken bu sefer yavaştan alıyordu.

Dudaklarımızı ayırdığında nefes nefese;

"Gözlerini seviyorum." dedi. Boynuna eğildim ve olabildiğince ıslak bir öpücük kondurduktan sonra geri ayrıldım ve;

"Boynunu seviyorum,"

"Sanki ben öpeyim diye yaratılmış." dedim. Kahkaha atarken;

"Çıtayı Allah'u Ekber dağına çıkarıyorsun maşallah." dedi. Güldüm ve başımı kalbine yasladım. Kalbinin ritmini duyamıyordum.

"Shawn?" dedim soru sorar bir sesle.

"Efendim." dedi ve bir yandan da saçlarımı okşamaya başladı.

"Kalbin atmıyor." dedim. Güldüğünü belli eden bir homurtuyla;

"Biliyorum. Durdu." deja vu yaşamış olmanın verdiği hayretle kafamı kaldırıp ona baktım. Şarabından bir yudum alıyordu. Bardağın dibinde kalanı bana çevirip;

"Ağzını aç." dedi. Ağzımı açınca kalan şarabı ağzımdan içeriye döktü. Yutkunduktan sonra;

"Onlar kadar güzel değilmişsin. Kimin umrunda? Beni kıvrandıran sensin." dedi ve dudaklarıma kısa bir öpücük kondurdu. Her ne kadar barışmış olsakta hala bu konu hakkında üzülüyordu. Artık üzülmemesi gerektiği halde. Geri çekilirken onu ensesinden tutup;

"Ben doyumsuz bir kızım Mendes." dedim. Gülümseyerek;

"Ne tesadüf! Bende doyumsuzum. Ama sana. Ve bebeğim bu çocuk seni çok özledi." dediğinde cümlesine devam etmesine izin vermeden dudaklarımızı birleştirdim. Şöminenin önünde ısınmış, çıplak sırtım yerle buluşunca ürperdim. Tarih tekerrür ederdi. Farklı boyutlarda. Havlum üzerimde açılmak üzereyken bacaklarımı araladım. Elleri bacaklarımda tur bindirirken şarap tadan ağzından sarhoş olmak ürereydim. Nefes almak için ayrılmak istesemde buna izin vermiyor daha çok yapışıyordu.

Sonunda kendisi de nefes almak için benden ayrıldığında ellerimi ensesinden çekip gömleğinin iliklerine yönlendirdim. Son üç düğme kala ellerini ellerimin üstüne koydu ve hışımla çekip kopardı.

"Dikersin sonra değil mi bebeğim?" dediğinde sesine eşlik eden düğme tıkırtılarına güldüm.

"Dikerim bebeğim." dedim aynı onun gibi.

Havlum aralanmıştı. Vücudumda göz gezdirdi ve;

"Çok güzelsin." dedikten sonra vücudumun çeşitli yerlerini öpmeye başladı. Ellerinden destek alarak doğrulurken bende aynı şekilde dirseklerimden destek aldım ve elimi pantolonunun kemerine götürdüm. Kemeri açtıktan sonra pantolonundan ve boxerından aynı anda kurtuldu.

"Seni seviyorum Ivory." dedi bana doğru eğilirken. Dudağına minik bir öpücük kondurduktan sonra geri çekildim ve;

"Bende seni seviyorum Shaun." dedim gülerek.

"Shaun demek?" dedikten sonra bedenlerimizi birbirine bağlamıştı. Anlarsınız ya.

Ritmini yakalamışken dudaklarından kendimi alamıyordum. Kendimi alabileceğimi de zannetmiyordum zaten. Oturur pozisyona geçmesiyle bende kucağında oturur bir pozisyonda bulmuştum kendimi.

Birçok şekilde uzun vadeli bir seksin sonucunda yorgun düşmüştük. Shawn ayaklandı ve kanepelerden birinin üstünde duran battaniyeyi alıp üzerimize örttü.

"Hadi uyuyalım artık." dedim.

"Bana kalsa ben devam ederim ama sen yoruldun tabi." dediğinde omzunu ısırdım.

"Ah! Cani." bir kere daha omzunu ısırdım ve;

"Güzel dövme Mendes nerede yaptırdın?" dedim. O esnada kollarını bana sarıp;

"Uyur musun artık? Hadi iyi geceler."

"İyi geceler."

asistan | smHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin