Merhabalar benim çok değerli biricik okuyucularım.Hepinizi çok seviyorum. Aldığım yorumlar beni fazlasıyla mutlu etti. Destekleriniz ve hikayeme olan ilginiz için hepinize çok teşekkür ederim. Bu bölüm fazlasıyla uzun oldu. Beklediğinize değdiğini düşünüyorum. Ha bu arada artık her bölümü birine ithaf edeceğim. Bu bölümü de _Beyza_ okuyucuma armağan ediyorum. Değerli yorumlarıyla bana yazma şevki verdi. Okuyan ve vote'layan herkese teşekkür ediyorum. İyi okumalar :) .
Not : Multimedia'daki Clair :) . Ayrıca karakterlerin kafamda hangi oyuncularla eşleştiğini sağ alt köşedeki karakterler kısmına yazdım :) .
Bölüm 5
Boğazıma kadar çektiğim yorganım, kapalı gözlerim ve topuz yaptığım saçlarımla eminim dışarıdan bakan biri için derin uykusundaki bir genç kızdan başka bir şey olamazdım. Fakat saat gece yarısını geçip sabaha güneşi ufuktan belirmeye başladığında bile zihnim, ağrıyan ve uykuya ihtiyaç duyan göz kapaklarıma inat beni düşünmeye zorluyordu. Nedendir bilmem ama kaçmak için uğraştığım hiçbir şeyden kaçamıyordum. Çünkü zihnim beni her seferinde savaşmaya zorluyordu. Ben doğuştan bir savaşçıydım, ki bunu egoistlik olsun falan diye söylemiyordum. Her ne kadar Bilgelik diğer topluluklar tarafından egoist bir toplum olarak görülse ve ben doğduğum günden beri Bilgelik'te yaşadıysam bile egoist insanlardan nefret ederdim ki hala daha öyleyim. Egoistliği ve kendini beğenmişliği her zaman bir zaaf olarak görmüşümdür. Ve zaaflar mantığı köreltir. İşte Bilgelik topluluğununda en büyük zaafı bu. Bilgi onları tatmin ederken mantıklarını körleştiriyor.
Düşündüğüm bu şeylerle bir an için kendimden utanıyorum. Bunları nasıl düşündüğüme hayret ediyorum. Bilgelik'ten olan hiç kimse böyle konuşmaz.
Ama rahat olmam gerek. Zaten ben onlardan biri değilim.
Belki de hiçbir zaman olmadım.
Birkaç kez daha yatağımda dönüp durduktan sonra pes edip sabaha kadar uykusuz kalacağımı kabul ediyorum. Uyksuzluktan ağrıyan gözlerim pencerden içeri giren güneş ışıklarıyla hafifçe kapansada zihnim uykuya yenilmeyecek kadar dirençli.
Güneşin bizi artık tamamiyle yeni bir güne taşıdığını gördüğümde kalbim öyle bir atıyor ki derin bir nefes alma ihtiyacı duyuyorum. Her ne kadar sakinleşmek istesemde kendimi avutmam boş bir çabadan başka bir şey olmaz. Çünkü artık bugün beni bekleyecek şeylerin tamamiyle farkındayım. Burada, Bilgelik'te kalmam kesinlikle yanlış çünkü ben bunu istemiyorum. Daha iki gün önce kendimi her şeyimle buraya ait hissederken şimdi bir an önce ayrılmak için can atmam bana doğru gelmiyor. Hemde hiç doğru gelmiyor. Aksine çok korkuyorum. Ben iyi bir yalancıyım ve bu zamana kadar kendimi takdire şayan bir şekilde kandırmayı başardım. Ama Bilgelik'e ait olmayı istememin tek nedeni Eveleyn'in benim buraya ait olmadığımı düşünmesiydi. Onu haksız çıkarmayı öyle çok istiyordum ki gerçeklerden, kendi benliğimden tamamiyle uzaklaştım. Her ne kadar itiraf etmekten kaçınsamda ablama duyduğum kıskançlığın mantığımı kör etmesine izin verdim.
Ama artık kendimi kandırmayacağım.
Ablamla dün yaptığım duygusal konuşmadan ne kadar etkilensemde Eveleyn belki bunu bilerek yapıyordur. Beni kendi kafasında uydurmuş olabileceği bir planla Bilgelik'ten göndermek istiyordur. Geçtiğimiz yıllarda ablamın yaptıkları aklıma geldiğinde bunu yapması beni hiçte şaşırtmaz. Aksine onu herkesten iyi tanıdığımı ve onun gerçek benliğini gördüğümü kanıtlar. Fakat böyle bir şey yapmış olsa bile umrumda değil. Hemde hiç. Çünkü buraya ait değilim. Ve bu düşüncemin Eveleyn'in bana anlattığı Uyumsuz'lukla hiçbir ilgisi yok. Hatta bunun doğru olup olmadığını bile bilmiyorum. Fakat artık hiçbir şekilde bir Bilge olmadığımı, olamayacağımı görüyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uyumsuz | A Divergent Fanfiction 1
FanficOn altı yaşına gelen Clair Strayder beş farklı topluluğa bölünmüş olan Chicago'da Bilgelik topluluğunda yaşamaktadır. Her yıl düzenlenen topluluk seçimi törenleri çok yaklaşmıştır ve Bilgelik'in başkanı olan ve aynı zamanda Clair'in arası pekte iyi...