Bölüm 13

2.5K 118 12
                                    

 " Sen iyi misin ? " Rose tıpkı şefkatli bir anne gibi elini Scott ' ın terden sırıl sıklam olmuş sırtına koyuyor. Çocuk az önce yaşadığı gerginlikten hala daha kurtulamadı. Aslında hedef tahtası olmaktan son anda kurtulduğu için şanslı sayılırdı. 

 " Yardımına ihtiyacım yok ! " Çocuk aniden bağırıyor ve bu , bir adım  geriye doğru sendelememe sebep oluyor. " Yardımına ihtiyacım yok. "  Rose ' un şaşkın bakışları arasında cümlesini daha sakin bir sesle tekrarlıyor. Fakat ses tonunu değiştirmesinin , ağzından çıkan cümlenin anlamını düzelttiğini hiç sanmıyorum. 

 " Az önce seni bıçakların önüne atmaktan kurtardı ve sen ona böyle mi teşekkür ediyorsun ? " Rose ' un şaşkın bakışlarına ve Scott ' ın yaptıklarına karşı sadece susmasına dayanamıyorum. Savunma ihtiyacıyla yanıp tutuşuyorum. 

 Çocuk kibirli gözlerle beni süzüyor. " Bunun üstesinden o olmasa da gelebilirdim. " diyor ama sesi cümlenin sonuna doğru titriyor ve bunun anlaşılmaması için numaradan öksürmeye başlıyor fakat bunu fark edecek kadar Scott ' a yoğunlaşmış durumdayım. 

 " Hayır yapmazdın , daha doğrusu yapamazdın çünkü korkağın tekisin ! " Ellerimi yumruk yapıyorum. Bu konunun benimle alakası yok. Hemde hiç yok. Yine de Scott ' ın ağzından çıkmasına izin verdiği sözler saçmalıktan başka bir şey değil. 

 Rose elimi tutmaya yelteniyor fakat ben o kadar sinirliyim ki kendimi hemen geri çekiyorum. " Clair ... " diyor fakat Scott , onun sözünü kesiyor. 

 " Buna nasıl cürret edersin ." Suratı pancar kırmızısından patlıcan moruna dönmeye başlıyor. Bunun iyi bir şey olduğunu sanmıyorum fakat daha da ileriye gitmekten kaçınmıyorum. 

 " Sen kendi yaptığın şeyin sorumluluğuna katlanmayıp bunu başkalarına yıkarsan , üstelik yapan kişiyi hor görmeye çalışırsan istediğim şeye istediğim gibi cürret ederim ve buna sen dahil hiç kimse sesini bile çıkaramaz . " Kelimleri o kadar hızlı söylüyorum ki cümlem bittiğinde boğazım adeta zımpara kağıdı gibi birbirine yapışıyor. Zar zor yutkunurken arkamızdan Wes ' in sesi duyuluyor. 

 " Bu kadarı yeterli . " diyor . Sesi oldukça rahat ki bu beni daha çok öfkelendiriyor. Aklıma Hec , Scott ' ı tehdit edip renkten renge soktuktan sonra ve Rose ' un hala daha içinde yaşayan Fedakarlık ruhuna karşı gelemeyip kendini olayın tam ortasına atarken , dövüş salonunda Wes ' in olmadığı aklıma geliyor. Böyle bir şeyin olmasına izin verdiğine inanamıyorum. Ama kendimi , onunda adına Hec diyen canavardan farkı olmadığına ikna etmeye çalışıyorum ki bu pekte zor olmuyor doğrusu. 

 " Eğer şovunuz bittiyse sahneden inip yatakhanelerinize yada her nereye gidiyorsanız oraya gitmenizi öneririm. Bugünlük yeteri kadar çalıştık bence. " 

 Yumruk hala sıkı sıkıya bağlı sanki hiç açılmayacakmış gibi kaskatı kesilmiş. Eklem yerlerim onlara yaptığım baskıdan dolayı bembeyaz ve buz kesmiş. Hissettiğim bu öfkeye rağmen dudaklarımdan yanlış bir şey dökülmemesi için dişimle yanağımı kemirmeye başlıyorum. Kısa bir süre sonra ağzıma kan tadı doluyor. 

 Rose beni sol kolumdan sıkıca tutarak ve itiraz etmeme fırsat tanımayarak beni kapıdan dışarı çıkartıyor. 

 " Senin derdin ne böyle ! " Hızlı adımlarla Çukur ' un nemli ve loş koridorlarından birinde yürüyoruz. " Neden o çocuğa haddini bildirmek yerine susmayı tercih ettin ? "

 Rose derin bir iç çekiyor. " Kendimi savunacak olsaydım savunurdum Clair . " diyor sertçe. " Benim yüzümden Scott ' la tartışmana gerek yoktu. " 

 " Sana inanamıyorum doğrusu . " diyorum hayretle. " Çocuğa yardım ettin fakat onun sana yaptığı şeye bir bak ... "

 " Onun yaptığı şey umrumda de ... " demeye yelteniyor fakat ben lafını bölüyorum. 

Uyumsuz | A Divergent Fanfiction 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin