Bölüm 34

1K 51 11
                                    

           Bölüm sonunda vote ve yorumlarınızı eksik etmemenizi içtenlikle rica ediyorum. Finale sayılı kala bu bölümlerde desteğinizi esirgemeyeceğinizi umuyorum. Keyifli okumalar ^^.

   

        Şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemiyorum. Bu özel konuşmaya , her ne kadar Eveleyn baygın olsa bile , dahil olmamam gerektiğini bilsemde bir şeyler gitmemem gerektiğini söylüyor. Dur ve dinle , diye fısıldıyor iç sesim. Kafa karışıklığımı düzeltmenin tek yolunun bazı cevaplar almak olduğunu kestirebiliyroum. Bu yüzden bekleyip dinlemeye başlıyorum.

           " Kötü günler geçirdim. İhanete uğraşmış gibi hissediyordum. Senin verdiğin onca söze rağmen yanımda olmayışın canımı yakıyordu. Neden benimle birlikte yeni bir hayata başlamadığını o zamanlar hiç anlayamadım. " İkinci kez burnunu çekip buruk bir kahkaha atıyor. " Artık anlayabiliyorum. şu halime baksana. " 

        Wes ' in güçsüzlüğüyle utanıyorum. Bu halini kimsenin görmek istemeyeceğini biliyorum çünkü bende istemezdim. Oysa güçsüz haline tanıklık eden tek kişi de benim. Ve ona yardım etmiyorum sadece öylece dikilip bazı cevaplar almak için Wes ' in özeline burnumu sokuyorum. 

       Bilindik bir suçluluk duygusu bedenimi sarıyor. 

        " Bazı insanların yeri doldurulamaz dediklerinde bunu hep çok saçma bulurdum. Sanırım bunun acısını çekiyorum. Çünkü senin lanet olsı o yerine hiç kimseyi koyamıyorum ! " Yumruklarını sıktığını görüyorum. 

          " Gitme. " Ne dediğini ilk başta anlayamıyorum. Sesi oldukça boğuk çıkıyor. " Sen ölürsen bende ölürüm. " 

               Bu sözcükler beni o kadar derinden etkiliyor ki çıkıp Wes ' e sıkı sıkı sarılasım geliyor. Suçluluk duygusu katlanamayacağım bir boyuta ulaşınca sessizce eskiyerime çöküp oturuyorum. Perde aralığından Wes ' in monoton bakışlarla Eveleyn ' i seyrettiğini görebiliyorum. 

         Wes , bir süre sonra revirden çıkınca uyuyormuş numarası yapıp eski pozisyonumu alıyorum. Hızlı adımlarla koridorda ilerlerken gözden kaybolana kadar onu izliyorum. 

    ----------------------------------------------

           " Yemek yemelisin. " diyor Rose yumuşak bir sesle çatalımla krebimde deştiğim yerleri gösterek. " Krebe eziyet etmenin sana yardımı olmaz. "

           Masanın üzerine uzanıp çikolata sosunu alıp krebe boca ettikten sonra kendimi yemeye zorluyorum. 

        " Hiç uyumadın değil mi ? Göz altların berbat görünüyor. " Sam şakayla karışık omzuma vuruyor. Tebessüm ederken onu itiyorum. 

         " Her türlü senden iyi görünüyorumdur. " 

         Sam , kolumu sıvazlarken kahkaha atıyor. " İşte benim kızım. " 

            " Endişelenme. " diyor Rose teselli vermek ister gibi. " Her şey yoluna girecek. "

        " Umarım." diye yanıtladıktan sonra gözüm Rose ' un yanındaki boş sandalyeye kayıyor. " Dave neden gelmedi ? "

          Sam ve Rose ' un bakıştığını fark ediyorum. 

           " Dave son günlerde biraz tuhaf. Biliyorsun. " diyor Rose , açıklama işini üstlenerek. " Gelmek istemediğini söyledi."

       Dudaklarımı birbirine bastırırken Dave ' le aramın kötü olmasının beraberinde getirdiği üzüntüyü umursamamaya çalışoyorum. O her şeye rağmen benim arkadaşım ve yanımda olmaması bir yana dün akşam söyledikleri aklıma gelince bile canım yanıyor. 

Uyumsuz | A Divergent Fanfiction 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin