Bölüm 32

1.2K 57 12
                                    

         
DipNot : Multimedia' daki Sam :) . Ayrıca bu bölümü , her bölümde dört gözle bölüm hakkında yazdığı yorumları okumayı beklediğim , yorumlarıyla beni coşturan , güldüren değerli okuyucum prof_fangirl ' e ithaf ediyorum. 

  

         Bir hafta sonra ...

             " Tabağındakileri yemeği düşünüyor musun ? " 

         Sam ' in alaycı sesi , beni kendime getiren şey oluyor. Çatalımla tabağımdakileri deşmeyi bırakıp ona dönüyorum. Gülümsemesi içten geliyor. Önceki günlere kıyasla daha iyi olduğunu anlayabiliyorum. 

      " Pek aç değilim." diye yanıtlıyorum sandelyeme iyice yaslanıp, çatalı bir kenara fırlatıyorum. " Yemek ister misin ? " 

       " Ne zamandır çikolatalı kekini benimle paylaşıyorsun ? " Tabağıma uzanıp keki eline alıyor ve tek lokmada yutuyor. 

       " Bugün şanslı günündesin tadını çıkar. " diyorum sessizce. 

     Korku similasyonundan sonra her şey normal görünüyor. Yine de hala üstümüzden atmaya çalıştığımız sinir bozucu bir gerginlik olduğu da kesin. 

        " Bittiğini inanamıyorum. " diyor Rose önüne gelen bir tutam saçı arkaya iterken hafifçe masaya doğru eğiliyor. " Artık gerçek birer cesuruz. Eğitim bitti. " 

        " Öyle. " diyor Sam durgun bir tonla. Rose ' la aralarının eskisi gibi olmadığı beni üzse de en azından Scott ve Allison hakkında olan şeylerden dolayı kavga etmemeleri içimi rahatlatıyor. En azından bu  bana , her şeyin normale dönebileceğine dair bir umut veriyor.  " Her şeyin bitmiş olması güzel. "

      " Belki her şey bitmemiştir. " Dave masaya oturduğundan beri koruduğu sessizliğini nihayet bozsa da bakışları tabağındaki biftekten ayrılmıyor. " Belki de her şey daha yeni başlıyordur. "

         " Muhtemelen." diye onaylıyor onu Rose neşeli olmaya çalıştığı bir sesle , fakat pekte başarılı olamıyor çünkü sesi tuhaf bir şekilde her türlü duygudan arındırılmış gibi çıkıyor. 

       " Ne olursa olsun artık birer çömez olmadığımız için seviniyorum. " Sam kolunu omzuma atıyor. " Bana pislikmiş gibi davranılmasından bıkmıştım doğrusu. " 

        Kısık sesle gülüyorum fakat Sam ' in kolundan kurtulmak için bir girişimde bulunmuyorum. Arkadaşımın sıcaklığı ve özgüveni hoşuma gidiyor. Onunla tekrar böyle olabildiğime memnun oluyorum. Rose ' un bakışları bir süreliğine Sam ' in kolunda takılı kalıyor sonra gülümsüyor. Gülümsemesi içten gibi görünsede bir şeylerin onu rahatsız ettiğini biliyorum. 

        Dave saatine bakar bakmaz hızla ayağa kalkıyor. " Gitmem gerek. Saat bir de Ray ' le bilişim odasında buluşacağıma söz vermiştim. "

        Ardından bir şey dememize fırsat bırakmadan koşar adımlarla kapıdan çıkıp gölgelerin arasında kayboluyor. 

       " Ne zamandan beri bir şeyleri unuttuğu oldu ? " diye soruyor Rose , buna şaşırdığını gizleme gereği duymayarak. " Dave bu sıralara sizce de ..." 

      " Tuhaf. " diyerek onun sözünü tamamlıyorum gözlerimi Dave ' in gittiği yoldan ayırmayarak. " Hangimiz tuhaf değiliz ki ? "

       " Ben değilim , bilirsiniz bu işler için fazla olgunum. " Sam çapkın bir bakış fırlatır fırlatmaz acıyla inliyor. " Hey , canımı yaktın. " 

Uyumsuz | A Divergent Fanfiction 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin