2. Bölüm

388 32 8
                                    

"Hayır hyung öyle değil böyle..."dedim dans hareketini bir türlü öğrenemeyen, daha doğrusu çok geç öğrenen rap monster'a.

"Nasıl?........ Oldumu?"

"Hayır hyung. Aish neyse zamanla olur..."

"Görürsün sen , bak nasıl yapcam ben bir öğreniyim de"

"Tamam hyung. Kolay zaten yaparsın."

Dans eğitmenimizin bugünlük bu kadar demesiyle üstümüzü değiştirip yurdun yolunu tuttuk.
Tam beş saattir sadece her saat başı beşer dakka mola vererek dans kareografisini öğrenmeye çalışıyorduk.

Bacaklarımız koptu artık dans etmekten. Bu kadar da olmaz ki canım birde her gün böyle oluyor. Bize de yazık.
Geri dönerken Jungook sordu "Hyung o dün aldıklarından kaldımı hiç?"

"Hayır, hepsini bitirdiniz ya hani"diyerek imada bulundum.
"Yurda varmadan alalımm şurda bir market var -arabayı süren acusji ye seslendi- Jong acusji, arabayı şurda durdururmusun"

Bir marketin önünde durduk. "Eee kim alcak abur cuburları?"dedim ortaya. Kimseden ses çıkmayınca markete gitmeyi ben üstlendim.

Siyah deri ceketimin cebinde duran siyah maskemi yüzüme geçirdim ve ağır sürmeli kapıyı sağ tarafa çekerek dışarı çıktım.

Ne kadar da tembeller, yine bana kaldı işte. J-hope'un sesini duydum. "Herşeyi çikolatalı alma V."

Omzumun üzerinden kapısı halen açık olan küçük minibüs tarzında arabaya bakıp "Tamam"dedim.

Biraz trip mi atsam acaba?Evet trip atmalıyım. Sonuçta hep ben gidip alıyom. Ayakçı değilim ya. Hem onlara istediğimide yaptırırım özellikle Jungkook'a. Nihahahhahahahaha.

Aklıma gelen fikirle kendi kendime gülümserken marketten içeriye girmiş bulunuyordum.

Kollarımı yine çikolata, çikolatalı süt, çikolatalı puding, çikolatalı gofret, çikolatalı pasta, çikolatalı kek ve çikolatalı olabilecek herşeyle doldurduktan sonra bunları kasaya bıraktım ve kasiyere bir dakka geliyorum siz bunları geçmeye başlayın diyip reyonlara geri döndüm ve aldıklarımın çilekli, muzlusunu ve daha başka çeşitlerini de alarak kasaya geri döndüm.

Kasiyer kız hepsini bu mu yicek der gibi bakarken pantolonumun arka cebinden kredi kartını çıkardım ve ödemeyi tamamladım. Elim poşetlerle dolu marketten çıktım.

Ama...araba nerde? Gittiler mi lan yoksa? Aish eve mi yürücem şimdi. Etrafa biraz daha bakındım ama gerçekten yok gitmişler.

Nasıl arkadaş bunlar ya. Neyse zaten o kadar da çok mesafe yok yurda. On dakka yürücem alttarafı. ON DAKKA!!! offf

Her iki elimde poşetler yolda yürüyorum. Neden bu kadar fazla aldıysam artık aish. Karşı yola geçmem gerekiyordu ama arabaları biraz beklemem gerekecekti. O sırada gözüme bir kız takıldı.

Ayak bileği ile dizi arasında biten beyazımsı bol bir elbise giymişti. Salık siyah saçları biraz bakımsız görünüyordu. Arkasına dönüktü. Ama bu kızın amacı ne böyle. Yola doğru yürüyordu. Hemde arabalar durmamışken.

Adeta bir ruh gibi yürüyordu. Sanki hayattan bezmiş gibi. Yolun içine tam girmesine bir adım kalmıştı ve uzaktan hızlı bir şekilde kamyon geliyordu. Hemde o taraftan geçecekti.

Elimdeki poşetleri yere hızlıca bırakıp biraz uzağımda duran kendisini öldürmeye çalışan kıza doğru koştum. Kız yolun ortasına kadar gelmiş öylece bekliyordu.

Son hızımla koştum, koştum, koştum. Kenarda bekleyen insanların 'hiiii eyvah' 'aaa' gibi sesler çıkardığını duyuyordum.

Kamyonun kıza çarpmasına sadece üç dört adım kala tek elimle kızın sol kolundan tuttuğum gibi kendime çektim ve aynı zamanda kızla birlikte kendimi de geriye doğru attım. Yüzü göğsüme çarpmıştı. Kollarımı sırtına dolaşmıştm.

TESADÜF |Kim Taehyung|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin