3. Bölüm

267 27 1
                                    

Şuan adını telaffuz edemediğim bir cafede oturup salak salak sohbetler edip duruyoruz. Büyük daire şeklinde bir masaya yedi kişi sıralanmıştık. Yedi kişinin kim olduğunu söylememe gerek var mı? Yok, bizimkiler işte.

"Hadi şişe çevirmece oynayalım!"dedi Jungkook. Aslında güzel fikir.

"Tamam oynayalım"diyerek onayladım onu.

Diğerleride kabul etti Suga hyung hariç

"Ya ne gerek var ergen miyiz biz "desede bu sefer kimse onu takmamıştı ve masanın ortasına yarısı dolu şu şişesini koyup oynamaya başlamıştık.

"İlk kim çevirsin?"

"Ben" diyerek sabahtan beri aramızda hiçbir şey yemeyen tek insan olan Jimin lafa atıldı.

Jimin şişeyi eline aldı, "Kapak kısmı soru göt kısmı cevap"dedi ve şişeyi çevirdi.

Kapak kısmı bana göt kısmı J-hope'a geldi. "Biraz terbiyeli ol Jimin"dedi Suga. O ise omuz silkmekle yetindi.

"D mi C mi?"diye sordum. J-hope hyung anlamayan gözlerle bana bakınca iç çekip, "Doğruluk mu, cesaret mi?"diye sordum.

"Doğruluk"diyince ona ne sorabileceğimi düşünmeye başladım.

"Hmmm, fikir vermeye var mı?"

"Hayır yok"diye cevapladı beni Namjoon hyung.

"Tamam o zaman...ımmm... şey...kimi seviyon?"diyerek klasik bir soru yönelttim.

"Yha çok saçma, başka bir şey sor"

"Hadi hadi mızmızlanma da cevap ver"

"Yok ki"

"Yeme beni hyung bu aralar bi tuhafsın zaten..."

"Ya yok diyom yalan mı söylicem"

Tam o sırada garson kız yanımıza geldi, "Ne istersiniz efendim?"dedi otuziki dış sırıtarak.
Kız herkese sırasıyla baktı.

Hiçbirimizin yüzünde maske yoktu, zaten burası çok tercih edilmeyen bir yerdi o yüzden bizim için bir sorun olmazdı.

Ama bu kız bizi tanımış gibi görünüyordu. Ve nedense bana bir yerlerden tanıdık geliyordu. Ama bir türlü çıkaramıyordum. Sanki... Ah neyse bunu sonra düşünürüm. Sırasıyla isteklerimizi söyledik. Ben çikolatalı milkshake ve çikolatalı pasta dilimi istedim tabiki.

Suga hyung tarçınlı salep ve cheesecake, Jimin latte ve çikolatalı pasta dilimi, Jungkook çikolatalı süt ve limonlu kek, J-hope hyung sıcak çikolata ve ekler, Namjoon hyung salep ve muzlu puding, Jin hyung ise latte ve profeteröl istedi.

Garson kız bunları küçük not defterine yazdıktan sonra görüş açımıza giren hem kasa hemde siparişlerin alındığı yere gitti.

O isteklerimizi yazarken kemikli beyaz ellerinde morluklar ve çizikler fark ettim. Gerçekten çok belli oluyorlardı. Masaya bakarak düşünürken aklıma bir şey geldi ve bu kızın onu ölmekten kurtardığım kız olabileceği aklıma geldi.

Hemen kafamı kasanın orda siparişleri hazırlayan kıza çevirdim. Dikkatlice baktım.

Siyah saçlarını dağınık at kuyruğu yapmış, kahverengi bir önlük takmıştı. Arkasına döndüğünde göz göze geldik hemen kafasını çevirdi.

Ama az önce bize gülümseyen kimdi o zaman. Şimdi yüksek sandalyelerden birine oturmuş elini yanağına kolunu da masaya koyarak somurtuyordu.

Ne kadar da zayıf, günlerdir birşey yemiyormuş gibi. Bu beni niye ilgilendiriyorsa. Önüme döndüm.

"Nerde kalmıştık?heh ben sana kimi sevdiğini sormuştum? Evet hyung?"

TESADÜF |Kim Taehyung|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin