5. Bölüm

197 23 0
                                    

Mi Hyun
▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪

Tam arkamı dönüp gidiyordum ki beni bileğimden tutup kendine çekiyor. Yüzüm göğsüne çarpıyor. Burnum biraz acıyor ama onun kokusunu duyduktan sonra acısını unutuyorum. Kollarını bana doluyor. Ama ben bunu yapmaya cesaret edemiyorum. Sadece o bana sarılıyor. Ellerini neredeyse sayılabilecek duruma gelmiş kemiklerimde hissediyorum

Bu daha çok heyecanlanma sebep oluyor. Kokusu...beni öldürecek derecede sarhoş edici. Çok değişik... Sanki bu çocuk dışında dünya üzerinde kimsede bulunmayan eşsiz benzersiz, bilinmeyen tatlı bir koku. Burnum bu çocuğun kokusuyla doluyor. Sonsuza kadar bu şekilde kalabilirdim, onu tanımasam da.

Sebepsizce ağlamaya başlıyorum, gözyaşlarımın onun açık mavi gömleğini ıslatmasına izin vermeyerek direk aşağı akmalarını sağlıyorum.
Ben, onun kokusundan bayılacak duruma gelince o konuşmaya başlıyor

" Senin sevgiye ihtiyacın var ama..."cümlesini bitirmeden duruyor biraz bekledikten sonra devam ediyor

"Ama bunu sana verecek kişi ben değilim...ben...yanlış kişiyim ölmek isteyen kız..."
Bunları duyduktan sonra içimde fırtınalar kopuyor. Ama neden? Ben bu çocuğu tanımıyorum, ona karış birşeyler hissetmiyorum.

Neden bu sarılma esnasında onun bu hareketinden ve sarhoş edici kokusundan etkileniyorum. Bu çocuğun ünlü olduğu aklıma geliyor.

O zaman, nerden çıktığını bilmediğim umut kırıntıları tek tek düşüyor. Kaşlarımı çatıyorum. Bir anda ondan ayrılıyorum ve gözlerine bakıyorum. Çok...çok yakışıklı. O kadar farklı bakıyor ki kendimi tuhaf hissediyorum.

Arkama dönüyorum ve koşmaya başlıyorum.
"Hey hey nereye?"diyince duruyorum.
Arkama bakmadan cevap veriyorum.
"Sonsuza kadar öyle mi duracaktık?"

Koşmaya devam ediyorum. Gözlerimden yaşlar akıyor. Ama ben bu çocuğa aşık değilim. Sadece hiçbir erkekle bu kadar yakın olmamıştım hayatımda onun için heyecanlanıyorum.

Ve ben koşarken nerden geldiğini anlamadığım bir ses
"Onu sonsuza kadar kaybedeceksin..."diyor. Kulaklarım bu sese katlanamayacak duruma gelince ...

"AAĞH!!"diye bağırarak birden uyandım. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi çarpıyor hızlı hızlı kesik kesik nefes alıyorum.
Başım dönüyor.

Elimi kalbime yerleştirdim sanki deli gibi atmasını önleyecekmiş gibi. Gözlerimi sıkı sıkı kapattım. Yutkundum. Çarşafı tekmeleyip yataktan fırladım.

Mutfağa girip bir bardak suyu kana kana içtim. Bardağı masaya çarparak koyup sandalyeye oturdum. Başımı ellerim arasına aldım. Nefesim hâlâ düzene girmemişti.

Neden böyle oluyordu?! Neden iki gecedir o gün olanları kâbus olarak görüyordum?! Ona karşı birşey hissettiğim yok ki benim, neden?!!
Aynı sahne. Aynı sahne. Aynı sahne.
Bıktım!! Aish...

O gün eve döndüğümde tekrar intihara kalkışacaktım ama nedense uyumayı tercih ettim.

Tam dört aydır hayatıma bir son vermeye çalışıyorum. Ama buna cesaretim yok her seferinde ya ben vazgeçiyorum. Ya da birileri tarafından engelleniyor.

TESADÜF |Kim Taehyung|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin