55. Bölüm

28 4 0
                                    

{1 ay sonra}

???
▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪


Yurtlarına geldim. Kapıyı çalmama rağmen kimse açmamıştı.

Ne yapacaktım?..

Kapıdan çıkan birini görünce yanına gittim hemen. Başımda şapka olduğu için ve yüzümü eğerek konuştuğum için beni tanımamış olmalıydı.

"Afedersiniz, bu yurdun üçüncü katında kalanlar vardı. Şuan neredeler biliyor musunuz?"

"Onlar başka bir yurda taşındılar, çoğu fan yerlerini öğrenmişti ve rahat bırakmıyorlardı. Fanlar bizi bile rahatsız etmeye başlamıştı artık."

"Teşekkür ederim, iyi günler"

"Size de.."

Cevabımı aldıktan sonra ne yapacağımı düşünmeye başladım.

Evet, çocukların yurduna gitmek iyi fikir.

Arada çok ta fazla mesafe olmadığı için hızlı adımlarla çabucak varmıştım.

Kapıyı çaldığımda açmışlardı.
Asansörle yukarı çıkıp diğer kapıyı çaldım...

Jimin
▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪

"Hadi hadi hadi! Ah be! Yandım lan!"diyerek yakındım.

"Her zamanki gibi Suga hyung kazandı, sırrınızı söyler misiniz efendim? Neden biz de kazanamıyoruz?"dedi Jungkook elini mikrofon yapıp Suga hyung'a uzatarak.

Hyung havaya girip boğazını temizledi ve Jungkook'un şakacıktan mikrofon yaptığı elini bileğinden tutup kendine çekerek "Sağır mısınız? Kapı çalıyor, koşun açın"dedi.

Arkasından bir bokluk çıkmasını bekliyordum zaten hehehe.

"Ben açarım"diyip ayağa kalktım ve kapıyı açmaya gittim.

Kapıyı açtığımda, karşımda aylardır gördüğüm halisülasyonlardan vardı.

"Aish"diyerek kapıyı kapattım.

Ama bir saniye... O halisülasyon ise kapıyı kim çaldı.

Birden kapıyı tekrardan ardına kadar açarak şaşkın gözlerle karşımdaki halisülasyon olduğunu düşündüğüm şeyi izliyordum.

O gerçek olamazdı kesinlikle, beynim bana bir oyun oynuyor olmalıydı.

Bana sulu gözlerle bakan Rose'u inceledim. Karşıma çıkan halisülasyonların aynısıydı.

Kesinlikle beynim bana bir oyun oynuyor.

Gerçek olması imkansız zaten.

Tam kapıyı tekrar kapatacakken, karşımda ki şeyin ses çıkarmasıyla durdum. Ona baktım ve yavaşça elimi uzattım.

Elim havada o kadar yavaş gidiyordu ki, bunun sonra farkına vardım.

Onbeş saniye kadar sonra elimle önümdeki şey arasında bir santim falan kalmıştı.

Olacakları donuk gözlerle izliyordum.

Parmak uçlarım karşımdaki şeyin saçlarına değince elimi geri çektim birden. Sanki sobada yanmış gibi geri çektim elimi..

O...gerçek miydi? Bu imkansız! Gerçek olamaz, bu imkansız!

Gözlerim ardına kadar açılmıştı. Saçını hissettim...

"Jimin... Ben gerçeğim..."dedi.

Birkaç dakika sadece baktım...

İstemsizce gözlerim dolmuş, gözyaşlarımı çaresizce yanaklarımdan akıtıyordu.

TESADÜF |Kim Taehyung|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin