Cebimden maskemi çıkarıp taktım. İnsanların arasına karışarak yürümeye başladım.
Ellerimi her zamanki gibi cebime koydum.
Aklım karışık hissediyordum ve bu beni deli ediyordu. Beynimin iki farklı şey arasında gidip gelmesi en nefret ettiğim şeylerden biri.Ve ben şuan bunu yaşıyordum. Şey gibi aynı, iki kıyafet arasında kalırsınız ve hangisinin daha çok yakışacağını bilemezsiniz. Aynı buna benziyor işte, basit bir örnekle tanımladım ama olsun.
Bugün birşey yapmam gerekiyordu. Aklımın daha fazla meşgul olmasına izin veremezdim. Sonuçta ben ünlü biriyim ve sıkı bir tempoda çalışmamız gerekiyor. Dikkatimi işime yoğunlaştırmam lazım.
Yüzümü gökyüzüne çevirdim. Gözlerimi kapatıp yürümeyi bıraktım. Şuan Jennie'ye ihtiyacımın olduğunu hissediyordum. Sanki o olmadan göğüs kafesim sıkışıyormuş gibi hissediyordum. Acaba arayıp çağırsam mı yada yanına mı gitsem diye düşünürken tekrar yürümeye başladım.
Başımı önüme eğip yürümeye devam ettim. Etrafıma baktığımda bayağı bir yürümüş olduğumu fark ettim. Bir anda yanıma benim gibi maske takmış bir kız geldi. Kolumdan tutup sürüklemeye başladı. Hızlı hızlı gitmeye çalışıyordu.
"Hey sen kimsin?"dedim.
"Seni kaçırıyorum"dedi. Ses tanıdıktı ama...
"Uzatma da hızlı yürü hatta koş çünkü sasaengler peşimizde!"dedi.
"Jennie! Sen misin?!"dedim heyecanla
"Evet ne o çok sevinmiş gibi görünüyorsun? Neyse uzatma hadi biraz daha hızlı koşalım"dedi bileğimden tutup koşarken.
"Maskem var nereden tanıdılar ki?"dedim nefes nefese koşarken.
"Bilmiyorum. Ben de dolaşmaya çıkmıştım ama bir kız aniden karşıma çıktı ve bana vurmaya çalıştı. Sonra koşmaya başladım.
Karşıda seni görünce yanına geldim. Artık her maskeliden şüphelenmeye başlıyor insanlar"dedi nefesi tıkana tıkana.
"Yani bana güvendiğin için bana sığınmak için yanıma geldin. Ayrıca senin yüzünden ben de koşmak zorunda kaldım "dedim. "Saçmalıyor musun Taehyung?"dedi.
Birşey demeden koşmaya devam ettik. Son sürat -el ele demek isterdim ama o benim bileğimden tutuyordu- koşuyorduk. Arkama baktım neredeyse on tane sasaeng bizi kovalıyordu!
Kendimi suçlu gibi hissetmeme sebep oluyorlardı.
Daha rahat koşmamız için tuttuğu bileğimi bıraktı Jennie. Artık daha hızlı koşuyorduk.
Hava yüzümü delip geçiyordu hızlı koştuğum için. Jennie bir zaman sonra geride kalmaya başladı.
"Elini uzat!"dedim ve uzattığı elini tuttum. Tekrar önüme döndüm ve koşmaya devam ettik. Biraz daha koştuk.
Sabah olduğu için birkaç kişi dışında -ve hava yaz olmasına rağmen estiği için- kimsenin olmadığı plaja doğru girdik. Güvenliğe seslendim
"Girmelerini engelleyin!"
Denizin kıyısına kadar kendimizi zor durdurarak geldik.Ellerimizi dizlerimize koyarak soluklandık.
Kendimi yarı kuru kuma attım ve geriye doğru uzandım. Ellerimle gözümü kapattım.
"Gittiler"dedi Jennie bıkkınca.
Sonra o da benim gibi yanıma uzandı. Ellerini başının altında birleştirip deniz kokusunu dolu dolu içine çekti."Taehyung eğer bayılırsam, sakın gitm-"derken sözü yarıda kaldı.
Oturur pozisyona geçip onu sarsmaya başladım."Jennie! hey, Jennie!"
Başı yanına düşmüştü. Ne yapacağımı bilmiyordum. Ne yapmalıydım?!
Lisa! Onu arayabilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TESADÜF |Kim Taehyung|
FanfictionIyi insan olmayın. Bu hayatta iyi insan olmayın. Iyiler kaybediyor. Size bu tecrübemi kısaca anlatayım; Ben Kim Taehyung. Kişiliğimle ilgili sadece yardımsever biri olduğumu söyleyebilirim. Çok çok önceden bir kızla karşılaşmıştım. Tamamıyla plansı...