39. Bölüm

42 8 0
                                    

Jennie
▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪


Rose'un kayboluşundan iki gün sonra~



İçimde bir boşluk vardı. Sanki iç organlarımdan birisi alınmış gibiydi...

Saçma bir benzetmeydi tamam...

Kendi kendime de gülemiyorum ki artık.. Rose olmadan olmuyordu...

İki gündür hem polisler ve özel arama ekipleri, hem biz arayıp durmuştuk. Ama sonuç; HÂLÂ YOK...

Söylemeye korktuğum şeyin gerçekleşmesinden korkuyorum..

Eğer öyle olduysa... Aish! Ne tepki verebileceğimi bile kestiremiyorum.

Jimin ne yapar düşünemiyorum.. Hâlinden hangi seviyeye geldikleri belli. Çok yıprandı bu iki günde...

Ama içimde bir his var. Bugün yarın bir sonuç alacağız, umarım iyi bir sonuç olur...

İki gün boyunca çocukların yurdunda kalmıştık. Bu sabahta kendi yurdumuza dönmeye karar verdik ve şuan yurttayız. Fazla yük olmak istemiyorduk.

Salonda oturmuş boş boş bakıyorduk birbirimize. Ne yapıyorduk biz?

"Uyuyacağım..önce gelin bir"diyerek ayağa kalktım, Lisa ve Jisoo'ya sarıldım. Ardından odama geçip yatağa uzandım.

Uyuyup kısa bir süreliğine de olsa herşeyi unutmak istiyordum.

O kısacık huzurlu sürede herşeyi unutsam bile daha sonrasında herşey yine aynı durumda beni bekliyor olacak...






"Jennie...kalkmalısın önemli..."diyerek omzuma dokunuldu.

Bunu diyen Taehyung olmalıydı. Zar zor uyandım ve yerimde doğruldum.

Birbirine yapışan kirpiklerimi ayırabilmek için gözlerimi ovuşturdum.

Yatağımın ucuna oturmuştu Tae. Çok tuhaf bakıyordu. Ve... İlk defa gelmişti odama ve yurdumuza...

Tam ne oldu diye soracaktım ki içeriden bağırma ve çığlık sesleri geldi bir anlığına.

Sonra kesildi.

Ne oluyor?!

Yorganı üzerimden bir hışım iterek yataktan fırladım.

Kapıyı açıp içeriye baktığımda... Maalesef ki tahmin ettiğim görüntüyle karşılaşmıştım.

Polisler gelmişti. Jisoo kriz geçirip bağırıyor çağırıyordu. Lisa ise yerde yatıyordu, bayılmıştı.

Tae gibi diğer üyelerde buradaydı ve ortamda kaos vardı.

"Noluyor?!"dedim birden.

Kalp atışlarımın hızlandığını hissesiyordum.

O an kimin sorumu cevapladığını hatırlamıyorum ama duyduğum şey ayak parmaklarıma kadar titrememe sebep olmuştu.

"Rose'u... kaybettik..."

Bunu duyduğumda elimde olmadan kekelemeye başlamıştım.

"B-bu gerçek değil, değil m-mi?! Şaka y-yapıyorsunuz?.."diyerek etrafa bakıyordum.

Jisoo'ya kaydı bakışlarım. Bağırmaktan boğazı yırtılmak üzereydi, saçlarını yolup duruyordu. J-hope onu sakinleştirmeye çalışıyordu.

Lisa hala yerde yatıyordu.

Ne yapacağımı bilemiyordum. Hiçbir tepki veremiyordum.

O ölemezdi!..

TESADÜF |Kim Taehyung|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin