36. Bölüm

32 8 2
                                    

Yarım saat sonra diğer üyelerde geldi ve hastanenin kafeteryasına indik.

"Acele acele getirdin Tae n'oldu?"dedi Jin oppa.

"Sen oraya Mi Hyun ile konuşmaya gitmiştin değil mi?"dedi Tae tüm gözleri üzerine toplayarak.

"Evet, sonrasını net hatırlayamıyorum"

"İşte, senin kafana vuran Mi Hyun'du. Ve büyük ihtimal Jennie'yi de bu hâle getiren oydu"

"Böyle düşünmene sebep olan nedir?"dedim ellerimi çenemin altına koyarak.

"Bir gece de iki kötü olay oldu. Farklı kişilerin yapmış olma ihtimali var mı?"dedi Taehyung.

"Haklısın Tae, Mi Hyun ile neden orada konuştuğumu anlatayım size. Jennie sahnede bayıldığında, o kız oturduğu yerden kalkmamıştı. Ve oraya bakarak gülüyordu anlatabiliyor muyum? Konuşmak için oraya götürdüm ve o bunu itiraz etti. Konuştuktan sonra geri gidiyordum ki, bekle filan dedi ve sonra başımda bir acıyla bayıldım. Aslında herşey apaçık ortada. O kızı bulmalıyız"

Jin oppa'nın bu söylediklerinden sonra o kıza daha farklı bir gözle bakmaya başladım.

"Neden bunu yapsın ki ama?"dedi Lisa.

"O kız beni seviyor..."dedi Taehyung başını aşağı eğerek.

Devam etti,
"Ve benden intikam almaya çalışıyor, bizi rahat bırakmayacak..."

"Jennie bunu biliyor mu?"dedi Suga oppa.

"Bilmiyor, öğrenmesi doğru olur mu hiç bilmiyorum"

"Bence şu kıza dersini vermeliyiz, bir yere kadar ama!.."diyen Jisoo'ya baktık.

"Biz sana bırakalım istersen, sen halledersin nasılsa"dedi J-hope oppa gülerek.

"Ben ciddiyim yalnız"

Jimin'in "Tamam, şimdi yukarı çıkalım, belki uyanmıştır."demesiyle ayaklandık.

"Uyandıysa görüşebilir miyiz?"dedi Tae hemşireye.

"Evet, isterseniz hepiniz aynı anda girebilirsiniz. Durumu çok kötü değil"diyerek gülümsedi ve yanımızdan ayrıldı hemşire.

"Tamam, hadi girelim"

İçeri girdik. Jennie uyanmıştı. Bizi görünce yerinde doğruldu.

"Ah, hoşgeldiniz!"

"Ehehhehehehe deli kız!"dedi Jungkook.

"İyi misin?! Bir şeyin var mı?"diyerek yanına koştuk kızlarla.

"Hey hey yavaş, iyiyim ben"dedi ve gözleri Tae'ye kaydı.

Taehyung
▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪

"Jennie... Nasılsın? Daha iyi misin?.."dedim yattığı yatağın yanındaki sandalyeye oturduğumda.

"Evet, neden böyle olduğunu anlamadım ama.."dedi ve hepimize teker teker baktı.

Elimi elinin üzerine koydum ve ona destek olduğumu belirtmeye çalıştım.

Gülümsedi.

Jungkook "Şey adını tam hatırlamıyorum ama trolet mi tropçik mi ne-"derken, Suga hyung kapının yanında duran koltuğun üzerindeki yastığı kaptığı gibi Jungkook'a fırlattı.

Yastık kafasına geldi ve Jungkook "Hey, o da bilmeli ama!.."diye çıkıştı.

"Hyunguna karşı mı geliyorsun Kook?"dedi Suga hyung alayla.

"Ehehehe şakaydı sadece ehehehe"

Jungkook'un bu haline güldük.

"Hyung, bence de bilmeli"dedi Jimin.

"Aynen, bilmezse meraktan çatlamaz mı?"diye karşılık verdi J-hope hyung.

O sırada Jennie'ye baktım. Olanlara anlam katmaya çalışıyordu.

Saf saf bakışına güldüm. Bana döndü.

"Kkkkkkk, n'oldu, bana mı güldün?"

"Evet, çok masum duruyordun" dedim.

Bizimkilere baktım.

"Bence de bilmeli"dedim ve tekrardan Jennie'ye baktım.

"Neyi bilmeliyim artık söyleseniz?"dedi bıkkınlıkla.

Lisa, Jennie'ye yaklaşıp yatağının köşesine oturdu.

"Jennie, içtiğin yada yediğin birşeyin içine Tropfen denen bayıltıcı bir madde konmuş. Konserden önce ne yiyip içtin sen?"dedi.

Jennie bakışlarını kucağına indirdi ve düşündü.

"Pek birşey yiyip içmedim, sahneye çıkmadan önce heyecanlanmıştım sadece ve o zaman su içmiştim. İyi de, kim yapmış olabilir ki bunu?"dedi.

"Bir dakka! Suyu sana kim verdi?"dedim heyecanla.

"Mi Hyun verdi. Ondan mı şüpheleniyorsunuz?"dedi cümlesini alayla sonlandırırken.

"Açık konuşmak gerekirse evet, ilacı suyun içine o koydu."dedi Jisoo.

"Hah! Anlamıyorum! Kardeşimden bunu nasıl beklersiniz?! Kendinizde misiniz siz?! Kardeşim o beni-"

"Kardeş te kardeş olsa..."diyerek sözünü kesti RM hyung.

Ve devam etti,
"Onun amacını anlayamadın mı hâlâ? Seni...arkandan bıçakladı..."

"O-o böyle birşey yapmaz!.."dedi ve bir saniye sonra yataktan kalkarak odadan çıkmaya çalıştı.

"Dur Jennie!."diyerek kolunu yakaladım.

"Ne var ne?!"

"Nereye gidiyorsun?"dedim.

"Burda durmak istemiyorum, düşünmem lazım!.."

"Söyleyeceklerimiz bitmedi Jennie. Lütfen bekle"dedi Jin hyung.

Belki de aralarında ki yaş farkından dolayı Jennie onu dinlemeye karar verdi. Kapının yanındaki koltuğa oturdu. Yere bakarak dinlemeye başladı.

"Sen sahnede bayıldığında Mi Hyun yanında değildi. Kolonya almak için sahneden inmiştim ve oturduğu yerde durduğunu ve sahneye bakarak güldüğünü gördüm. Amacını anlamıştım. Konser alanının arkasına götürdüm ve ona söyledim. İtiraz etti. Biz biraz daha konuştuktan sonra. Arkadan dönüp gidiyordum ki bekle dedi. O anda başımda bir acı hissettim ve bayıldım. Yani benim öğrendiğimi görünce kafama birşeyler vurup, belki de beni öldürmeye çalışarak bundan kurtulmak istedi."

"A-ama bu nasıl olur?.."

Jennie'nin önüne geçip, dizlerimi yere dayadım ve omuzlarından tuttum.

"Bak Jennie, Mi Hyun Beni seviyordu anladın mı? Ben ona karşılıksız olduğunu söylediğimde benden intikam alacağına söz verdi. Ayrıca o zaman kardeş olduğunuzu bilmiyordum..."

"Seni mi seviyordu?.."

Hayalkırıklığına uğramıştı. Yüzünden belli oluyordu.

"Mi Hyun bunu nasıl yapar?.."dedi ve başını elleri arasına aldı.

Hâlâ omuzlarından tutuyordum. Ayağa kaldırdım kendimle birlikte ve sarıldım sıkıca.

"Canını sıkma, ben yanında olduğum sürece sana bir daha zarar veremeyecek, üzülme şimdi. Tamam mı?"dedim ve yüzüne baktım.

"Tamam... Kızlar, yurda gidelim. Çok uykum var"

"Tabi tabi, hepinize iyi geceler o zaman"dedi Rose.

"İyi geceler size de"

Ve gittiler. Bizde yurda geldik. Saat gece bir civarıydı. Gelir gelmez uyumaya çalıştım.

Çünkü daha çözülmeyen bir sorun daha vardı. Benim gruptan ayrılma işim ne olacak? Daha bir sonuca varılmadı çünkü...






























TESADÜF |Kim Taehyung|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin