22.Bölüm

4.2K 208 99
                                    

Yazım yanlışları varsa özür dilerim. Kontrol etmeden atmak zorundayım.
Keyifli okumalar ~
Elif kapıyı kapatır kapatmaz Buğlem hafifçe beni itti ve hızlı hızlı eve yürümeye başladı. Ne oldu buna şimdi ?

Peşinden gidip evin kapısını açtım. Buğlem benim yardım etmemi beklemeden hızlı bir şekilde odaya geçti. Ne bu tavırlar ya ? Yine ne oldu ? Derin bir nefes verip anahtarı vestiyere fırlattım.

Salona geçip koltuğa oturdum. Kafamı geri atıp koltuğa yasladım. Gözlerimi kapatıp biraz dinlemeye karar verdim.

~Buğlem~
Eve gelir gelmez odaya geçtim. Odaya girer girmez Elif'lerde dolan gözlerim özgürlüklerini ilan ettiler. Yatağın üstüne oturup gözyaşlarımı İyice akıttım.

Emre'nin Elif 'e " Eğer senin gibi bir kızla evlenseydim" demesi beni çok kırmıştı. Gerçekten çok kırılmıştım ve istemsizce ağlıyordum.

Bir keresinde "kalp ağlamadan göz ağlamaz" demişti annem. O lafın anlamını şimdi anlamıştım. Kalbim fazla acıyordu. Ben onu bu kadar severken onun her seferinde beni kırmayı, üzmeyi başarması altın madalya verilecek türdendi.

Yanaklarımı yıkayan gözyaşlarımı sildim. O her seferinde beni üzerken ben neden yanında kalıyorum ? Sevgi mi bu gerçekten ? Yoksa aptallık mı ?

Koltuk değneğinden destek alarak ayağa kalktım. Dolabın yanında ki bavulumu alıp yatağın üstüne koydum. Fermuarını açıp dolaptaki kıyafetlerimi koymaya başladım. Bu sevgi değil aptallıktı. Ve ben daha fazla aptal olmayacaktım.

Kıyafetlerimi bavula yerleştirdiğimde telefonum ile ablamı aradım.

"Alo , abla"

Yine istemsizce ağlamaya başlamıştım. Derin bir nefes aldım.

"Kadir abi gelip beni alabilir mi ?"

"Neden ? Bir dakika . Sen ağlıyor musun ?! Neden ?! Ne oldu ?!"

Ağlamam şiddetlendi. Emre'ye duyurmamak için sakinleşmeye çalıştım.

"Şimdiye kadar aptaldım abla. Artık olmayacağım."

"Buğlem. Sen bilirsin ama şuan bence bir şey olmuş ve sen fevri davranıyorsun. İstersen ben yanına geleyim. Konuşalım."

"Hayır abla. Yani sende gel tamam ama gidelim lütfen. Evde konuşuruz."

"Tamam ablacığım. Çıkıyoruz şimdi."

"Tamam abla."

Telefonu yatağa,bavulumun yanına koydum. 2 saat kadar kısa bir sürede geleceklerdi. Yapmam gereken tek şey iki saat dayanmaktı.

Ablam ile konuşalı yarım saat olmuştu. Ve Emre'den hiç ses çıkmamıştı. Kapıyı aralayıp salona baktığımda Emre'nin koltukta oturur bir pozisyonda uyuya kaldığını gördüm. Umarım ablamlar gelene kadar uyurdu. Kapıyı tekrar kapatıp yatağa oturdum.

Tekrar dolan gözlerimin akmaması için tavana baktım. Ağlamak istemiyordum. Şuana kadar yaptıklarına göz yumabilirdim. Eğer "senle değilde başka biriyle evlenseydim" dese yine susardım. Ama başka birine " Buğlem'e değil de senin gibi biriyle evlenseydim" demesine göz yumamam.

Hem evet ben istiyordum evlenmeyi ama o da mecburdu. Ben sırf o istemiyor diye gelinlik bile giymedim. Kına gecesi yapmadım. Doğru düzgün evlenmeme sevinemedim bile. Üstelik istediğim adamla evlenirken. Ama o hiç bir şeyi umursamadan beni kırmaya, üzmeye devam etti.

İlk başlarda zamanla onunla onu kurtarmak için de evlendiğimi anlar ve böyle yapmaktan vazgeçer dedim. Bana hak verir ve belki beni sevmeye çalışır , mutlu oluruz demiştim. Ama bunları düşünen sadece benmişim.

Emre'nin tek derdi bir an önce gay skandalı unutulup gitsin ve benden boşanıp o muhteşem hayatına geri dönmek. Düşündüğü tek şey bu. Ve bende aptal gibi benim düşündüğüm şekilde düşünür diye bekledim. Ah düşününce... cidden aptalım.

Telefonuma gelen bildirim ile elime aldım. Gelen mesaj ablamdandı. Eve yaklaştıklarını hazırsam kapının önüne çıkmam gerektiğini söylüyordu. Koltuk değneğimi aldım. Bavulumun çekmek için olan yerini tutarak havaya kaldırdım ve tutma yerini yükselttim. Tek elimle bavulu sürükleyerek odadan dışarı çıktım.

Emre bavulun tekerleklerinin sesi ile yerinde kıpırdandı. Ben kapıyı açınca uyandı. Ne olduğunu fark ettiğinde ise koşarak kapının önüne geldi ve kolumdan tuttu.

"Ne yapıyorsun ?"

"Görmüyor musun ? Gidiyorum."

"Onu anladım. Ama nereye ? Hemde bensiz ?"

Kolumu sert bir şekilde silkeleyip elini ittim. O sırada Kadir abinin arabası evin önünde durdu. Ablam arabada inerek yanıma geldi.

"İyi misin Buğlem ?"

"İyiyim abla. Bir şey yok. Sadece artık aptal yerine konmak istemiyorum."

Emre tekrar kolumu tutar gibi oldu ama kolumu silkeleyip izin vermedim.

"Buğlem . Ne yapıyorsun ? Neden böylesin şimdi ?"

Bavulumu sesli bir şekilde havaya kaldırıp yere  geri koydum.

"Hani elif gibi biriyle evlenmek istiyormuşsun ya. Önünden engelleri kaldırıyorum."

Emre güldü. Gözlerimi büyüttüm. Ciddi mi bu ? Komik mi şimdi ?

"Buğlem. Ciddi olamazsın . O sadece şakaydı."

"Hah! Şakaymış! Bu sefer beni aptal yerine koymana izin vermeyeceğim . Komik miydi ? Her yaptığına susmam, her yaptığını kabul etmem komik miydi ?"

"Buğlem. Şuan saçmaladığının farkında mısın ?"

Emre'nin gözlerinin içine bakarak konuştum.

"Kadir abi. Boşanmak istiyorum."

"Buğlem saçmalama."

Koluma dokunan ablam ile ona döndüm.

"Sen karışma abla. Kadir abi ?"

Kadir abi fazla şaşırmıştı.

"B-ben... Ben..."

"Benden boşanamazsın !"

Sinir edecek bir şekilde güldüm.

"Nedenmiş o ? Senden çok rahat bir şekilde boşanabilirim."

"Çünkü... Çünkü sen beni seviyorsun."

"Bu bir neden değil. Daha doğrusu geçerli bir neden değil.Seni sadece seviyorum. Aşık değilim. Eğer uğraşırsam senden vazgeçebilirim."

Arkamda duran Kadir abi ve ablama döndüm.

"Gidelim. Bu kadar yeter."

Arkamı dönüp kapıdan çıkıyordum ki Emre kolumdan tutup beni kendisine çekti. Ardından dudaklarıma kapanan dudaklar ile gözlerimi kocaman açtım. Emre şuan beni öpüyordu. Kısa süre sonra geri çekilip anlını anlıma yasladı.

"Peki benim seni sevmem geçerli bir sebep mi ?"

Kısa oldu biliyorum ama bölümü burada bitirmek istedim. Bölüm Hakkında ki düşüncelerinizi yoruma yazmayı unutmayın. Okuduğunuz için teşekkür ederim 😊

Kocam Bir Gay (!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin