32. Bölüm

3.2K 152 39
                                    

BÖLÜMÜ ASLINDA DÜN YAYIMLADIM AMA BİLDİRİM BİR TÜRLÜ GELMEDİ. BU YÜZDEN BUGÜN TEKRAR YAYIMLADIM.

KEYİFLİ OKUMALAR 😊

"O zaman bu oyunu biraz da hamilelik ile mi devam ettirsek? Hem bakarsın belki gerçek olur..."

Belimdeki kolları itip ayağa kalktım.

"Neyse sen yat. Uykun gelmiştir. İyi geceler."

Odadan çıkıp kapıyı kapattım. Kendi odama girdim. 'Bakarsın gerçek olur' mu dedi o? Emre gerçek olmasını mı istiyor? Emre benden hoşlanıyor mu yani?

Kafamı sağa sola salladım.

"Buğlem. Hemen öyle şeyler düşünüp ümitlenme. Sonra yine kendin üzüleceksin. Emre sevmeyecek seni. Bunu kabullen."

Kendi kendime konuştuktan sonra kendimi yatağa bıraktım. Son günlerde Emre gerçekten çok değişti. Takıldığım bir sürü hareketi var. Mesela programda güzel giyinmemi istemesi. Neden istedi? Ne yapacak o gün? Bir tarafım 'sana bir şeyler hazırlıyor' diyor, buna inanmak istiyor. Ama diğer tarafım 'saçmalama. O Emre. Senden hoşlanmaz.' diyor. Neye inanıp inanmayacağıma şaşırdım.

Emre benim dengelerimi bozdu. Alt üst etti. Ben bu kadar yakından tanımadığım Emre'yi daha çok seviyordum. En azından 'fan' olduğum için beni sevdiğine emindim. Şimdi ise beni sevmediğine kalıbımı basabilirim.

"Buğlem! Telefonum salonda kalmış! Getirir misin?"

Kapattığım gözlerimi açarak derin bir nefes verdim. Şu istemlerini sırf rica ettiği için yapıyorum. İnsancıl bir şekilde istemese hayatta yapmam.

Salona girince telefonun orta sehpada olduğunu gördüm. Bir insan nasıl telefonunu unutabilir ? Ben kendimi unuturum telefonumu unutmam.

Telefonu elime alınca gelen bildirim sesi merakımı tetikledi. Telefonun kilit ekranı ile bakışırken deneyip denememek konusunda kararsız kaldım. Sanırım baksam farketmez. Hem şifresi de yok.

Parmağımı ekrana yaklaştırıp geri çektim. Saçmalama Buğlem. Emre sana bunu yapsa çok kızarsın. Telefonu kilitleyip bir adım attım.

Ya ama ben merak ederim. Hem 'Tuğçe' kim? Bence bakabilirim. Parmağımı ekrana götürüp kaydırdım.

Ana ekranda gördüğüm resim ile hem şaşırdım hem sevindim. Emre ile beraber çekilen bir resmimiz vardı ana ekranda. Bir fan çekmiş sanırım. Çünkü tam benim düştüğüm esnada Emre'nin belimden tuttuğu anı çekmiş birisi. O sırada gazeteci falan yoktu etrafımızda.

"Buğlem! Bulamadın mı?"

Telefonun kilit tuşuna basıp gülümsedim.

"Getiriyorum getiriyorum!"

Odaya girip yatağa uzanan Emre'ye telefonunu verdim. Yüzümdeki gülümsemeye engel olamadım.

"Neden bu kadar mutlusun sen?"

"Hiç. Öylesine. Neyse yat sen. Uykun gelmiştir. İyi geceler."

Odadan çıkıp kendi odama geçtim. Bir ihtimal Emre benden hoşlanmaya başlamış olabilir mi? Belki...?

~~~~~

"Emre. Hadi kalk kahvaltı edelim."

Emre yeni uyanmanın verdiği sersemlik ile kafa salladı.

"Hadi kalk elini yüzü yıkayıp gel. Ben de çayları koyayım."

Mutfağa geçip çaylarımızı doldurdum. Bir kaç dakika sonra Emre geldi. Emre solgun gözüküyordu. Hemde fazlasıyla. Hasta mı oldu acaba ?

Kocam Bir Gay (!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin