VEBAL

-2-

YAZAR
Onları dinleyense Eylül idi.Eylül çıkacakken Serkan kızın kolunu kavradı.

Eylül:Ben sizi rahatsız etmek istemezdim Cemre özür dilerim.

Cemre:Serkan ve ben ayrı eve çıkacağız olmuyor böyle zaten iki üç aya evleneceğiz.

Eylül:Yok yani ben taşınırım gerekirse siz rahatınıza bakın.

Eylül sessizce odadan ayrılınca Serkan dolabı açıp atkıyı boynuna dolayıp Cemre ile okula yol aldı.Okulda huzursuz bir hava vardı.İlk dersinin ardından kendini yorgun hissettiğinden eve geldi.Eylül yemek yerken masaya yanına oturdu.

Eylül:Ben odaya çıkayım sende rahat rahat yemeğini ye.

Serkan:Eylül kendine acı çektirmeyi keser misin?Bir yıl oldu hââ aynı tavırların bıkmadın mı?

Eylül:Neden bıkmadım?Neden!Ya gözlerimin önünde mutlusunuz.

Serkan:Buna sen izin verdin Eylül.Atakanla fingirderken bana Cemre sahip oldu.

Eylül:Annemin hâlini bilirken ne aşkından bahsediyorsun sen!

Serkan:Mağdur kız ayaklarını bırakırsan ben ve sevgilim huzurlu olacağız bir de senin vicdanınla uğraşmak istemiyoruz.

Eylül:Senden nefret bile edemiyorum ne yazık!

Eylül kendisi odasına kapatıp kulaklıklarını taktı.Ağlaya ağlaya uyuyakaldığını kimse görmedi.

Cemre okuldan gelince Serkan'ın yanına gelip onunla oturmaya başladı.

Cemre:Aşkım erken dönmüşsün eve.

Serkan:Yorgun hissettim galiba Cemre.

Cemre umursamdan genç adamın dudaklarına buseler bırakırken Serkan'da ona itiraz etmeyip devam etti bu buselere..Bu amasız öpücükler süregelirken onların duvarın arında izleyen bir çift göz vardı.O gözleri ki buğu buğu kesilmiş yanaklarına dek varmış olan damlalarla doluyordu..

Eylül:İkizinide Allah cezasını verdim.

Odasına çıktı kızcağız.Bu manzarayı daha fazla izlemeydi.Serkan onu hiç öpememişti mesela ama Cemre'yi resmen içiyordu yudum yudum.Demek ki Cemre ondan daha güzeldi daha çekiciydi.Eylül banyoya koştu kimse görmemeliydi o şerefsiz için ağladığını bilmemeliydi kimse onu daha sevdiğini!Elini kalbine koydu Eylül..Aynada ki kendini izledi bir süre çirkin miydi?Eğer çirkinse Serkan neden daha önce onu beğenmişti?Zaman geçtikçe çirkinleştim mi diye düşündü uzun süre..

Songül'ü Güney yerde bulunca hemen kaldırıp ona su verdi.

Güney:Sevgili ne oldu sana böyle nasıl düştün?

Songül:Of Güney başım döndü sadece abartman

Güney:Kafanı çarptın mı hı?

Songül:Y-yok çarpmadım canım.

Güney:Gel seni bir yıkayalım gel..

Songül:Saçmalama kendim banyo yapabilirim.

Güney:Kızım bugüne bugün eşimsin.Ne var hadi gel..

Üzerini teker teker çıkarmadan çıkardı Güney.Karsının naif bedeni karşısında dili tutuluyordu.Karnına baktığında gözleri büyüdü!Morluklar hakimdi o beyaz teninde.

Güney:Bunlar ne?Songül ne halt ettin!

Songül:Güney ben sana söylemek istedim ama ani ol-

Güney:Ne anisi be!Ne anisi lan seni sevdim lan ben!