-4-

1.1K 82 40
                                    

Eylül'ün içinde tarifsiz duygular yer alırken bunun yanlış olduğunun da farkındaydı.Önünde ki yüzük kutusunu görünce elleriyle açık olan ağzını kapadı.

Eylül:Bu ne?

Deniz:Benimle evlenir misin?

Eylül:Na-nasıl ama siz hocanısınız bense sizin öğrencinizim.

Deniz:Aramızda sadece üç yaş var Eylül.Ben sana yakın olmak istiyorum.Hemen evet deme ama biraz zaman ver bize.

Eylül:Benim hikayem derin Deniz..Sen beni belki de istemeyeceksin.Benim güven problemim var.

Deniz:Aldatılmışsın ama herkes farkıldır Eylül.Hem her ne olduysa kabulümsün.

Eylül:Biz birbirimizi ne kadardır tanıyoruz evlenemek aceleye gelmeyecek bir kurum.

Deniz:Sana yarın nikahı basalım diyen yok Eylül.Denesek?

Eylül:Böyle aniden olunca ben şaşırdım kusura bakmayın.

Deniz:Bakma..Bakmayın değil.Hem edebiyatla ilgilenen birini tanımaya gerek yoktur.O zaten iyi biridir.

Eylül:Okul ne olacak sen bir hocasın bense öğrenci.

Deniz:Oralara varacak evreyi gördün demek ki canım.

Eylül:Ca-canım?

Deniz:Güzel gözlüm bu evet demek mi?

Eylül:Evliliğe değilse bile tanımaya evet.Tanışmaya evet.

Deniz:Aşka evet..

Eylül:Ya ben utanıyorum sonuçta hocamke-

Deniz:Okulda hocanım bunu tekrarlayıp durmasana canım.

Eylül huzurlu bir hâlde eve geldi.Cemre koltukta uyuyakalmışken Serkan Eylül'ü odasına girerken yakaladı.

Serkan:Ne işin vardı bu saate dek?

Eylül:Sanane.

Serkan:Başına bir şey gelebilirdi merak ettim.

Eylül:Etme.Beni merak falan etme sen Serkan!Hem başıma sizden daha kötü ne gelebilir ki?Senin gibi şerefsiz bir eski sevgili ve lanet bir kanka.

Serkan:Eylül..

Eylül:Sakın bana kendini savunma.

Serkan:Savunmayacağım ama aşkı-

Eylül:Cemre'den sonra sıra kimde Serkan?Kader'de mi?

Kapıyı kapatıp Eylül yatağına uzanıp tavanı izlemeye koyuldu.Deniz'i hayal etti.Ellerini gülüşünü derslikteki o çekici hallerini..O adam şimdi onundu..Sevgilisi yolundaydı.Gülümsedi Eylül uzun süre sonra ağız dolusu gülümseyebildi.Deniz'i vardı artık..

Güney annesinin evine geldiğinde olanları anlatmaktan kaçsa bile annesi onun huzursuzluğunu anlıyordu.Güney günledir odasından çıkmıyor ve yüksek sesle müzik dinliyordu.Annesi ise Songül ile konuşmanın tek çare olduğunu anladı.Oğlunu böyle daha çok kaybediyordu.Songül ile bir kafede buluştu.

Songül:Benim Güney'e dönmemi istiyorsunuz öyle mi bu kez oyun ne?

Selin:Sen ve o karnında ki umruda değil bıcır!

Songül:İsmim var benim!

Selin:Oğlum kötü onu günler geçtikçe kaybediyorum.

Songül:Kaybediyorsun şimdi mi farkına vardın bunun!

Selin:Sanane şimdi farkına vardım sanane!

Songül:Ben ona dönemem.

Selin:Bebeği babasından saklamana izin vermem.

Songül:Ya ne değişti!Hayatından çık dedin defolup gidiyordum işte.

Selin:Songül Güney içmeye başladı.Ona engel olmamız lazım ve bunu bir tek sen becerirsin malesef.

Songül:Bilemiyorum.

Cemre ve Serkan okulda el ele dolanırken karşılarında konuşan Deniz Hoca ve Eylül'ü gördüler.

Serkan:Bu kadar yakın hoca öğrenci ilişkisine şaştım ben.

Cemre:Deniz Hoca'da işini biliyor.Buldu tabii gül gibi kızı..Ooo hayırlı işler.

Serkan:Ne saçmalıyorsun!Cemre sözlerine dikkat et!Hoca o hoca!İnsan hocasıyla birliktelik kurabilir mi?

Cemre:Canım gönül bu hem Eylül'de sonsuza dek öğrenci kalacak değil ya elbet bitecek okulu.

Serkan:Annemden mesaj aldım.Yakında izini buluyorum ailemin.

Cemre:Senin yerinde olsam bulur muydum bilmiyorum fakirlerse ne yapacaksın?

Serkan:Ne demek bu?Ailem onlar Cemre.Fakiri zengini mi olur.Hem unutma sende yetimhanede yetiştin.

Cemre:Aman!Ben senin eşin olacağım aşkım.

Cemre ve Serkan el ele Deniz ile Eylül'ün masasın yanındaki masaya oturdu.Eylül Deniz'e gülümseyip çayını yudumladı.

Deniz:Eylül senin kitapla benim kitaba kapağı hazırlatmak istiyorum.

Cemre:Aa tasarım mı?

Cemre yan masadan onları dinlediğinden hemen atlasa da Serkan masadan ayrılıp gitmişti.Cemre'nin kafasındakiler ise çok açıktı.Bu ikilinin arasına girip Deniz Hoca'nın ayağını bu okuldan kaydırmayı planıyordu.

Deniz:Cemre miydi?Tasarım bölümünden gayet başarılı olduğundan haberdarım.

Cemre:Saolun sizin gibi biriden bunları duymak beni mutlu eder hocam.

Deniz:Edebiyat zordur aslında tasarımla alakası hep vardır.Biz yazarız ama genellikle ya da söyleriz..

Cemre:Bizim edebiyatımızssa sizlerin hissetiklerini yansıtıp tabloya dökebilmek hocam.Bana görev veriseniz yerine getirmemem için neden yok.

Deniz:Eylül güvenelim mi bu kıza?

Eylül gülümsedi.Aklından güven ve Cemre ismini geçirirken içi kahkahalara boğuluyordu.Diyebilir miydi ki Deniz'e bu adinin teki!Benim sevgilimi ben tutsakken elimden alabildi diyebilir miydi?Acıyla kıvrıldı dudaklarını..Yutkundu.

Eylül:Şüpheniz olmasın hocam.Hayatımda onun kadar güven dolu kimseyi tanımadım ben.

Cemre ve Deniz anlaştı.Denz'ın kitap kapağının tasarımı Cemre'ye emanet edildi.

Songül gidemedi bir türlü kocası denen o adi herifin yanına.Hâlâ o iğrenç cümleleri beyninde yankılanıyordu.Nasıl düşünebilmişti?Songül o adamın bebeğini taşıdığı için kendiden nefret etti.Midesi bulandığı için sık sık lavaboya gidiyordu.Kapı çaldığında gelenin Güney olduğunu gördü.

Güney:Konuşalım önemli.

Songül Güney'in yüzüne dâhi bakmadan geçmesini söyeldi.

Güney:Boşanma evraklı geldi mi?

Songül:Geleli iki gün oldu.Sen nası-

Güney:Ne kadar nafaka istiyorsun söyle utanma Songül!

-Bölüm Sonu

Merhaba nasılınız?Bir günde iki bölüm oldu ama dayanamadım.Vebal bana çok ayrı bir heyecan katıyor.Galiba ilk kez devam hikayesi yazdığım için.Neyse bu bölümde böyle bitti.Yorumlar azalmasa sevinim.Görüşmek üzere!

-Esraa

VEBALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin