-80-

495 42 17
                                    

Eylül Serkan'ın yardımıyla arabadan indi.Ayatta duracak hâli kalmadığını biliyordu.

Eylül:Sen git hadi zaten vizelerin uygulamaların var.

Serkan:Aşkım senden önemli değil.Hem sen söz ver dikkat edeceğine.Artık bebeğimiz var..

Eylül:Haklısın biliyorum ama elimde değil.

Serkan:Ah canım benim gel.

Serkan kızı sarıp alnına öpücük kondurdu.Dudaklarından birkaç kez öptü sevdiğini.

Serkan:Dikkatli ol.

Eylül:Sende dikkat et babacık.

Serkan gülümseyip el sallayarak uzaklaşırken Eylül anahtarıyla kapıyı açıp içeri girdi.Meral elinde kumanda tv izlerken Kader ise kahve içerek elinde telefonla uğraşıyordu.Eylül çantasını fırlatıp Kader'in elinde ki kahve kupasını yere fırlattı!

Kader:Hih!Ne yapıyorsun?

Eylül:Sen!Sen ne yapıyorsun?Nasıl yaptın bunu bana sen!

Kader:Serkan ile aramızda bir şey oldu da benim mi haberim yok?

Eylü:Kader seni mahvederim ya düzgün konuş.Sen çok..Çok rezil birisin.

Kader:Ne diyorsun?

Eylül Kader'in boğazına yapışıp onu duvara yasladı.Meral de Eylül'ü engellemeye çalışıyordu.

Meral:Ay cinnet mi geçiriyorsun?Ay polis!

Eylül:Meral sus ben kendimdeydim!Sakın karışma yoksa seni de boğarım duydun mu beni!

Kader:Ne-nefes alamıyorum ya-yapma.

Eylül:Sus sus konuşma.Sen nasıl yaparsın bunu!

Kader:Ne yapmışım ben ya.Cemre'ye yapamadıklarını bana mı yapacaksın!

Eylül:Sizden nefret ediyorum.İkinizde aynı haltsınız!Sende o Cemre'de.Deniz Kemal'i biliyormuş.

Kader:Siz konuştunuz mu!

Eylül:Ya hâlâ ne soruyorsun?Kes sesini!

Kader'in yanakları kızarmış nefes alamaz hâle gelmişti.Eylül'ün de gözleri dolmuş bedeni kendi kendine kasılıyordu.

Eylül:Nasıl anlattın!Ne dedin ya!

Kader:Ben bilmezdim böyle olacağını onun kötü biri olduğunu bilmiyordum.Özür dilerim!

Eylül:Başıma gelenleri sizinle paylaşmakta hata.Cemre de sende bu evden defolup gideceksiniz.İkiniz de aynı haltsınız!

Kader:Bırak!Bırak!

Eylül Kader'in boğazını bırakıp kendini banyoya attığında midesinin fena derece olduğunu anladı.Ellerini yüzünü defalarca yıkadı.Odasına geçip kısık seste bir şarkı açtı ve dinlemeye başladı..

Serkan eve gitmemiş fakülteden sonra fabrikaya gidip denetelenen ürünleri incelemek istemişti..Depoya geldiğinde karşısındaki birkaç adamı gördü!Adamlar birden Serkan'ın ağzına burnuna yumruk geçiriyorlardı.Serkan Gökhan'ın yüzünü seçtiğinde kocaman bir şaşkınlığın içine girerken gözleri kapanıyor ve etraf bulanıklaşıyordu..

Serkan:Ölmemişsin..

Gökhan:Senin geberişini göreceğim!

Serkan:Yapma dur!

Serkan gözlerini kapattı.Gökhan ise adamlarına onu kaldırıp götürmelerini istedi.

Eylül sabaha Serkan gidecek ve onunla kahvaltı edeceklerdi.Ama Serkan telefonu bir türlü açmıyordu.Midesi sürekli bulandığı için lavaboya atıyordu kendisini.

Meral:Eylül iyi misin?

Eylül:Üşüttüm galiba.Serkan'a gideceğim ya.

Meral:Canım o gelsin hastasın çıkma işte.

Eylül:Söz vermiştim.

Meral:Ara gelsin ne Kader var ne de Cemre Zeyno da odasında olur.

Eylül:Açmıyor ki bir yandan da o nedenle gitmek istiyorum.

Meral:Ha o zaman sen bilirsin.

Meral Eylül'e kapıyı açtı ama Eylül ayakta dâhi duramıyordu.Meral koluna girip onu tutmayı başardı.

Meral:Ayakta dâhi duramıyorsun ki nasıl gideceksin?

Eylül:Meral ben iyi değilim.Serkan daha kötü olabilir.

Meral:Kızım saçmalama ya ne kadar sevmesem de Defne'yi arayalım mı?

Eylül:Ben giderim gerek yok.

Eylül sallanarak giderken Meral'de arkasından kapıyı kapattı.

Songül'ün ilk test sonuçlarında sıkıntı çıkmamıştı fakat bugün bir test daha yapılmıştı ve Güney'in haberi yoktu.Songül evden okula gidiyorum diye ayrılmıştı..

Songül:Doktor hanım ne olmuş bana?

Doktor:Henüz erken hallededilebilir diye gözüküyor.

Songül:Eğer açık konuşursanız bende kendimle ilgili sorunu bilmek isterim.

Doktor:Malesef meme kanseri..

Songül:Ne?Nasıl yani!

Doktor Songül'e bakarken Songül'ün yanağından damlalar akmaya başlıyordu..

Eylül Nazanlara geldiğinde kapıyı delice çalıyordu.Nazan kapıyı açtığında öfkeyle kıza baktı.

Nazan:Alacaklı mısın kızım!Umut yeni uyudu!

Eylül:Serkan'ı görmem lazım.

Nazan:Ne?Serkan senin yanında kalmadı mı?

Eylül:Evde olacaktı ya biz kahvaltıya gidecektik.Nasıl evde değil?

Nazan:Hay aksi.Bende seninle sanıyordum.

Eylül:Ya başına bir şey geldiyse..

Eylül'ün ellerinin titrediğini gören Nazan onu içeri alıp su verdi..

Eylül:Serkan nerede?

-Bölüm Sonu

Merhaba mâdem hikaye sıradanlaşmasın istiyoruz.Buyrunuz efenim bol bol harektelilik.Aklımda güzel seyler var haberiniz olsun.Güzel yorumlarınıza çok teşekkür ederim.Yb'de görüşmek üzere!

-Esraa

VEBALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin