29. Bölüm (Kırmızı...)

12.1K 630 110
                                    


Bölüm Başlığı: Kırmızı...

Kasvetli hava ortamı iyice gererken genç kız tırnaklarını ısırarak mutfak tezgahında oturmuş, ayaklarını sallayarak sabırsızca bekliyordu. Selim ve eve gelen; tanımadığı kız şimdiye kadar hiç odadan çıkmamışlardı. Yalnızca Sevim Hanım arada odaya girip onlara ikramlarda bulunuyordu. Öyle ki sevdiği adamı delicesine merak ettiğinden dolayı Gizem'e bile bugün neler olup bittiğini soramamıştı; Gerçi Gizem anlatmıştı, Zehra dinlememişti aklı sürekli başka şeylerle meşguldü.

Daha fazla içini kemiren şüphelere dayanamayarak merdivenlere yöneldi ve Selim'in kapısının önünde durdu; kulağını kapıya dayayarak onları dinlemeye başladı. Saçlarını geriye atarak iyice kulak kabarttı ama maalesef ki hiçbir ses duyulmuyordu, oflayarak geri çekildi.

"Utanmadan kapı mı dinliyorsun sen?"

Kendisine kızan sesi duyar duymaz kızarıp utanarak geri çekildi ve başını eğerek ellerini birleştirdi bir suçlu edasıyla. Sevim Hanım daha çok sinirlenerek bağırdı.

"Neden dinliyorsun bakayım Selim'in odasını?"

Cevap vermedi Zehra, daha doğrusu veremedi. Çünkü kendisini şu an çok mahcup ve dışlanmış hissediyordu, konuşsa bile ağlayacaktı biliyordu.

***

Selim karşısında duran arkadaşıyla birlikte proje ödevlerini hazırlarken bir anda genç kız "Tıp balosuna gelmeyi düşünüyor musun?"diye sordu kısık bir sesle, hafifçe tebessüm ederken

Genç adam duyduğu soru karşısında afallayarak "Bilmem, belki gelirim."dedi kestirip atarak.

"Bence gelmelisin." Sedef gelmesini iser gibi dile getirmişti.

"Aslında fena fikir değil. Hem yanımda Zehra'yı da getiririm." Çenesini sıvazlayarak düşünür gibi yaptı, sonra gülümsedi.

"Zehra mı?"diye sordu şaşkınlıkla Sedef. "Eşin, değil mi?"

"Evet,"diye söyledi Selim sevinçle. "Eşim." Tebessüm ederek gözlerini küçülttü. Eşim derken bile ayrı bir mutluluğa ve heyecana kapılıyordu.

Sedef de buruk bir tebessüm ederek ödevine döndü tekrardan. Okulun ilk günleri geldi aklına... Sınıfta Selim'i ilk gördüğü andan beri kalp atışları hızlanmaya, ondan hoşlanmaya başlamıştı. Tesadüfen çarpışmışlardı ve iki genç göz göze gelince Sedef oldukça etkilenmişti Selim'den. Hakkında birçok şey öğrenmeye çalışırken evli olduğunuda öğrenmesi canını çok acıtmıştı ama ona rağmen hoşlanmaktan vazgeçmemiş, ona daha çok yaklaşmak istemişti ve evlendiği kadınıda çok merak ediyordu. Zehra'nın yerinde olmak için neler vermezdi ki... Bir bakıma hem Zehra'yı görmek için hem de Selim'le daha çok yakınlaşmak için proje ödevinde genç adamla beraber çalışmak istemişti; Çünkü Selim'in kalbi mükemmeldi, ona her bakışında âdeta yüreğinde merhamet tohumları yeşerip gün yüzüne çıkıyordu.

Selim ödevine odaklanmışken kapıda annesinin sinirli sesini duyar duymaz arkadaşına "Bir dakika! Hemen dönerim."diyerek ayağa kalkıp neler olduğuna bakmak için kapıyı açarak koridora çıktı. Karşısında annesi ve sevdiği kadını görür görmez afallayarak bir annesine bir Zehra'ya baktı. Sedef'in duymaması için kapıyı tekrardan örttü. Gözleri annesine tekrardan öfkeyle ve şaşkınlıkla yöneldi.

"Yine neden bağırıyorsun Zehra'ya anne!"

"Zaten hep suçlu benim!"diye söylendi pişkin pişkin oğluna bakarken, iki elini beline yerleştirdi öfkeyle. "Sevgili karının hiçbir suçu yok tabi; utanmadan kapını dinliyor sen gelip bir de annene hesap soruyorsun!"

BÜYÜK ADAMIN KÜÇÜK AŞKI (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin