35. Bölüm (2. Kısım)

9K 505 179
                                    


Bölüm Başlığı: Bir Kavanoz Mutluluk...

Hani bazen insanın içi içine sığmaz ya

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hani bazen insanın içi içine sığmaz ya... Neşeden havalara uçmak ister ya da sevinçten ağlamak ister. Gözyaşları dökülür bir bir yanaklarından ama bu sessiz sular sevincin habercisidir, üzüntünün değil. Şu an Zehra'da o anlardan birini yaşıyordu. Sevilmek ne güzel bir şeymiş meğer... Bunu Selim'i tanıdıktan sonra ne de güzel anlamıştı. Dünya kendi etrafında dönüyor ve merkezde sadece sevdiği adam vardı sanki. Bunu yalnızlığın girdabına saplanırken ise daha iyi anlamıştı. Başından beri aile kavramını yaşayamamış, tatmamıştı. Şimdi ise yavaş yavaş algılamaya başlıyordu her şeyi. Selim'le bir aile olabilmeyi öğrenmeliydi bu sefer. Geçmişi çukurlara gömüp geleceğine odaklanmak istiyordu artık.

Gözyaşları sevinçten akmaya devam ederken etrafta kendisini seyreden insanlara anlamsızca baktı. Utanmıştı ama kendisini de önemli hissettirmişti bu anlar. Tebessüm etti sessiz bir edayla. Ardından Selim'e doğru ilerlerken sol elindeki eldiveni çıkarıp, sıcacık elini ona doğru uzatarak sevdiği adamın ela gözlerine baktı. Selim afallayıp, gözlerine inanamıyormuş gibi bakarken genç kızın elini çekmesine müsaade etmemek için buz tutmuş elini sıcacık ellere değdirip parmaklarını parmaklarına kenetledi. Yavaşça olduğu yerden inmeye çalışırken hâlâ sevdiği kadının elini tutuyordu. Hiç bırakmak istemese de Zehra elini bırakarak sırtına örtülen montu alıp Selim'in kollarından geçirmeye başladı. Genç adam bir kez daha afallasada mutlu olmuştu bu davranışına. Montunu üzerine geçirirken Zehra boynundaki atkıyı çıkarıp ayak uçlarında yükselerek ağzını ve burnunu kapatacak şekilde sevdiği adamın boynuna doladı ve yine gözlerinin içine bakıp gülümsedi. Bu gülüş kesinlikle içten bir şekildeydi. Ardından çıkarmış olduğu eldiveni Selim'in sağ eline takarken çıplak kalan eliyle sevdiği adamın eldivensiz elini tutarak montunun cebine koydu ve yürümeye başladı. Genç adam bir kez daha afallarken hayretle sordu.

"İyi misin?"dedi cebindeki tutuşan elleri çıkarıp gösterirken. Zehra omuz silkerek elini tekrar Selim'in cebine koydu.

"İyiyim tabii. İyi olmamam için bir sebep mi var ki?"

Selim sağ elindeki eldivenini ağzıyla çıkarıp elini genç kızın alnına dayayıp bir süre bekletti. Dişlerinin arasında tuttuğu eldiveniyle konuşmaya başladı. "Ateşin de yok ki!"

"Selim iyiyim ben."

Eldiveni ağzından çıkarırken tebessüm ederek baktı. "İyi o zaman. Sevindim."

Birlikte orta yaşlı çiftin yanlarına gittiklerinde Sevda Teyze dehşetle Selim'e bakıp omzuna hafifçe vurdu. Etraftaki insanlar ise yavaş yavaş dağılmıştı. Bu yüzden aldırmayıp vurmuştu, kendine gelmesi adına.
"Deli çocuk! Neler dedin öyle sen? İnsan birazcık utanır."

BÜYÜK ADAMIN KÜÇÜK AŞKI (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin