Oldukça kötü bir yola girdiğimizde arabamın her yerinin çamur olduğuna emindim. Dağ evi saçmalığı güzel bir fikir gibi gelmişti ilk başta ama bu yollar ve şiddetli yağmur bu fikrimi değiştirmişti. Harry her seferinde yaklaştığımızı söylemesine rağmen siktiğimin yolu bitmiyordu. Eve geri dönmeme çok az kalmıştı.
Yağmur görmemi engellediği için önümdeki çukuru fark etmeyip hızla içine girmiştik. Arabam çukura girmemizin şiddeti ile yavaşlamıştı. Hayır bozulmanın sırası değil.
Birde dağın başında kalırsam sinirden patlayabilirim. Arabaya bir şey olmaması için ayağımı gazdan yavaşça çektim. " siktiğimin evi neden bu kadar uzak? Bu kadar uzak bir evi alırken aklın neredeydi Harry?" dedim sakin kalmaya çalışarak.
" ah ev aldığım için suçlu ben mi oldum? Ayrıca arabada Taylor var. Küfürlerine dikkat et."
" eve gelmeden yolda öleceğiz!" gök gürlediğinde gözlerimi kapattım. Sakin olmalıydım. " Lou bak geldik." yolun sonundaki evi gördüğümde rahatlamıştım. Arabam bozulmadan gelmemiz büyük bir şanstı.
Evin önüne arabamı güzel bir şekilde park ettiğimde gülümsedim. " sana az kaldığını söylemiştim." anahtarı alırken Harry'ye bakmıştım. " yarım saatten beri bunu tekrarlıyorsun Harold." o gözlerini devirirken başımı arkaya çevirdim. " Tay cekedini giyiyorsun." sweatshirtümün kapişonunu kafama geçirip arabadan indim.
bagajı açınca hemen yemek için aldığımız yiyecek ve içecekleri aldım. Çoğu abur cuburdu ve bolca bira vardı.
Bunları alırken fazla oyalanmama rağmen sırılsıklam olmuş bir şekilde eve girmiştim. mis gibi kokuyordu. Bunun sebebi gelmeden bir gün önce Harry'nin evi temizletmesiydi. Mutfağa girip elimdeki şeyleri bıraktım . (Harry'nin evi medya)
. O kadar fazla yol gelmemize rağmen buna değecek bir yerdi. Arka bahçeden çıkınca göl vardı. Gölün çevresi ağaçlarla kaplıydı. ön tarafın manzarası ise büyük ağaçlar ile doluydu. Ev bu ağaçların arasındaydı. Büyük camlar ise manzarayı bize çok iyi gösteriyordu.
" baba Burada bir sürü oyun var." elinde bir kutu oyunu ile gelmişti. Islak yağmurluğunu çıkarıp askıya astım. " bunları oynayacak mıyız?"
" evet birtanem. Şöminenin önüne git ve biraz ısın." yanağından öptüm. Harry çoktan şömineyi yakmıştı. Elimi tuttuğunda beraber gittik. " akşam futbolda iddialı mısın yoksa şimdiden pes mi edeceksin?" kaşlarını çatarak bana bakıyordu. " kolu bağladığın sürece senin rakibin olacağım. ayrıca Liam amcam ile konuştuk bu sefer hiç şansın yok." gülerek kendimi. beyaz deri koltuğa attım. Zaten tüm mobilyaların rengi neredeyse beyazdı.
Taylor'a önceden verdiğim bir söz için bu minik tatilimize Zayn ve Liam'ı da davet etmiştik. Büyük ihtimal gelmek üzerelerdi. Niall ve Fiona bebek yüzünden gelemiyorlardı ama Zayn'in asık suratı ile de eğlenebilirdim. " söz konusu futbol ise babanın kaybettiğini görmedim. Özellikle bu rakipler amcaların ise hiç şansları yok." Harry'nin dediği şeye kahkaha atmıştım. Haklıydı. Zayn ve Harry berbat oynarlardı. Liam ve Niall onlara göre daha iyiydi. Ama en iyisi bendim. Zaten olması gereken de buydu.
" o zaman oyunda sen yoksun. Harry girecek."
" asla olmaz. Kocamı kolayca yenmenize izin veremem." Harry ufak işlerini halledip yanıma oturmuştu. Başını göğsüme yasladı. bir elimi onun beline doladım ve yanağından öptüm. " elendin baba. Kazanmak istiyorum." Taylor hemen koltuğun önünde duran geniş sehpada oturuyordu. " Ayrıca..." hemen ikimizin arasına girip bana sarıldı. aramızdaki minik yere sığamadığı için kıçıyla Harry'yi biraz itip sonunda sığmıştı. " geceleri zaten babam yanında şimdi o benim Harry." Taylor'ı diğer boş tarafıma yatırıp Harry'ye yaklaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Forgive Me
FanfictionLouis, artık gerçekten gerçek aşkı bulduğuna inanıyordu. O artık Harry ile evliydi ilişkileri harika ilerliyordu ta ki Taylor ile karşılaşana kadar. Biricik oğlu 6 yaşına girmişti. Asıl sorunlar şimdi başlıyordu. Louis'nin cinsel tercihi yüzünden oğ...