Bölüm 27

305 14 0
                                    

Bu bölümde medyadaki gibi bir Louis hayal edin

Zayn'den

Evin içerisinde sağa sola doğru giderken kendimi gergin hissediyordum. İlk başta Taylor'a bakmamın Louis için büyük iyilik olduğunu düşünmüştüm ama resmen herife kaçması için yardım etmişim! Sabah olmasına rağmen hala ortalarda yoktu. Bu yüzden gece uyuyamamıştım. Giderken aklında neler olduğunu bilseydim eğer asla kabul etmezdim. Telefonu da kapalıydı. Umarım saçma bir karar vermemiştir. Onu o kafayla nasıl göndermiştim hala aklım almıyordu!

Kendimi şuan anne gibi hissediyordum ve Liam bu olayı zerre umursamıyordu. Hatta rahatlıkla PlayStation oynayıp uyumuştu. Louis'nin olmaması sadece beni mi geriyordu? Gözümde büyüttüğümü falan sanmıyordum. Sevgilim çok umursamazdı. " Zayn oturmayı dener misin? Ayrıca tek başıma sıkıcı oluyor. Louis harika oyunlar almış." Ona ters ters baktım.

Elinden kolu alıp sehpaya koydum. Hemen yanına oturdum. " Liam, ortada ne Harry var ne de Louis. Harry'nin olmaması değil Louis'nin olmaması beni endişelendiriyor. Ya gittiyse yeniden. Aslında iyilik yapmak isterken Taylor'a büyük bir kötülük yaptım. Benden nefret edecek."

" Louis tekrar bu hatayı..." Biraz düşündü. Bunu düşünürken saçlarımı oynuyordu. " Haklısın yapabilir. Ama sanmıyorum. Evliliğine bağlı birisi o. Eminim ki Harry'yi bulmuştur. Onunladır. Kahve yapmamı ister misin?" Başımı iki yana salladım.

" Harry neden gitti gerçekten Liam? Louis o kadar kötüydü ki ben bile üzüldüm onun adına."

" Sen bile...?" Diyerek tek kaşını kaldırdı. İnsanlarda sanırım ondan nefret ediyormuş gibi algı bırakmıştım ama ben onu seviyordum. " Tamam Zayn." Sonunda güldü. " Ve Zayn ben hiçbir şey bilmiyorum. Bana geceden beri sorular soruyorsun ama inan bilmiyorum." Omuz silkerek önüme döndüm. Beni sinirlendiriyordu.

" Odalarına bakacağım. Belki bir not bulurum."

" Zayn yapma. Bu saygısızlık..." Onu dinlemeden direk kalktım. Bana engel olamazdı. Odalarındaki en ufak ayrıntıya dahi bakacaktım. Hem ikisinin odasını merak ediyordum. Bu elime geçen güzel bir fırsattı.

Liam arkamdan gelirken durmamı söylüyordu. O kadar hızlıydı ki beni her an yakalayıp engel olabilirdi. Ona inat koştum. Neyse ki bana yetişmeden odalarına kendimi atmıştım. Onun yüzünden ayağıma yerdeki camlar girecekti. Biraz ayağımla onları kenarıya ittim. Parfüm şişesini mi parçalamışlardı bunlar? Sandığımdan daha şiddetli bir kavga geçmiş olmalıydı aralarında.

Liam geldiğinde biraz daha ortalara doğru gittim. " Zayn bunu yaptığına inanamıyorum. Hadi gel gidiyoruz." Omuz silktim. Yataklarının kenarında olan komodinin üzerine baktım. Bir not yoktu. Bu yüzden çekmeceleri açtım. " Zayn abartıyorsun. Aradığın yok zaten."

" Yatağın üzerindeki laptobu al Liam. Her şeyi incelememiz lazım sevgilim."

" Son zamanlarda fazla Sherlock Holmes izliyorsun sanırım." Gözlerimi devirdim. Bu doğru olabilirdi ama şuan Taylor'ı düşünüyordum. Tekrar babası giderse zavallı bu olanları kaldıramazdı. Zaten annesi hayatında yoktu ve bu çocukluğunun en büyük travması olurdu.

Odada olan diğer kapıyı açtım. Burası giysi odasıydı. Son derece düzenli görünüyordu. Liam kolumu kavradığında ona inat daha ileriye gittim. " Zayn lütfen. Buraya Taylor için geldik." Louis'nin kıyafetlerine göz gezdirdim. Tişörtlerinin olduğu kısmın bir bölümü boştu. Yutkundum. " Liam kaçtı yeniden."

" Fazla şüphecisin. Tişörtleri yok diye bunu düşünemezsin. Hadi çıkıyoruz bu kadar yeter Bay Holmes." Diyerek boynumdan öptü. Beni zorla çıkarmıştı. Odadan çıkarken Liam'a ters şekilde bakmayı ihmal etmemiştim. Bu da neydi şimdi? Bana çocuk muamelesi yapıyordu.

Forgive Me Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin