Medya Alexandra
Harry ayakta dikilirken gerçekten kendimi daha fazla gergin hissediyordum. O kadar ciddi bakıyordu ki Alexandra gittikten sonra çıkacak kavgadan korkuyordum.
Alexandra evimizde rahat bir şekilde oturuyordu. Şuan ben onun kadar rahat oturamıyordum üstelik benim evimdi. Alexandra'nın yüzüne boş bir ifadeyle bakıyordum. Bundan sonra ne olacaktı bilmiyordum bile. Eğer Taylor elimden giderse bu annem yüzünden olacaktı. Harry hiçbir zaman gitmeyecekti. Onlara bu sevinci yaşatmayacaktım. Gitmesine de asla izin vermezdim.
" Louis üzerini değiştirmeyi ne zaman düşünüyorsun?" Diye sordu bana küstahça. Üzerime baktığımda her yerim kandı Taylor sayesinde. Tam doğrulacakken Harry'nin öldürücü bakışına maruz kalmıştım ve direk " otur Louis." Dedi. O kocamdı. Elbette onun dediğini yapacaktım. Alexandra gülmüştü. Derin bir nefes aldım.
" En yakın arkadaşınla mı evlendin Louis?" Diye alayla sordu. Harry'ye baktım. O şuan sinirden çıldırmıştı. Bakışları her şeyi açıklıyordu.
" Louis benimle gel." Harry giderken Taylor'ı kucağımdan indirdim. Taylor elimi tutmuştu ama mecbur olarak çektim. Koşarak Harry'nin arkasından gittim. Mutfağa girdiğimde Harry koluma vurmuştu. " Bu da ne Louis?" Eğer içeride kimse olmasaydı eminim ki bana bağırırdı. " O kadın salonumuzda duramaz!" İçeriye baktım. Neyse ki kimse duymamıştı.
" Bende bilmiyorum Harry. Sanırım doğum günü için geldi."
" Taylor'a her şeyi açıklamadan evimizden gitsin. Bak henüz Alexandra'yı tanımıyor. Sonuçlarını biliyorsun."
" Haklısın." Diye mırıldandım. " Geçmiş hakkında konuşmasına izin verme Louis. Gerçekten sinirliyim şuan." Kolumdan tutup beni kapıya doğru çevirdi. " Bana kızgın mısın Harry?" Beni çevirmesine rağmen yeniden ona döndüm.
" Tanrım Louis oyalanıyorsun ve gerçekten bunu konuşmak için çok erken." Başımı yana doğru yatırdım. " Girmek istemiyorum Harry. Lütfen." Ellerini tuttum.
" Bu sorunu çözmek zorundasın Louis." Beni yeniden kapıya doğru çevirdi. Mecbur olarak çıktım. O da arkamdan geliyordu.
Salona girdiğimde Taylor dikkatle karşısındaki yabancı kadını inceliyordu. Kim olduğunu bilmiyordu tabi. Hala elleri,kolları ve bacakları kanlıydı. Bize kesinlikle dokundurtmuyordu. Sadece bağırıyordu.
Alexandra ile baş başa konuşmaya ihtiyacım vardı. Harry buradayken rahat değildim. Ondan nefret etsem bile oğlumun annesiydi.
" Harry, Taylor'ı alıp banyoya git. Yaralarına bak."
" Asla olmaz." Bana bakmak yerine Alexandra'ya bakıyordu.
" Ama..." Bakışları üzerine susma kararı aldım. Taylor'a döndüm. " Pekala hadi oğlum yukarıya..."
" Hayır baba canım acıyor. Dokunmanı istemiyorum." Eliyle beni durdurdu. Kanları silmemize bile izin vermiyordu. Yanına oturdum.
" Tatlım yaralarını benim temizlememi ister misin?"
" Eğer canımı acıtırsan..."
" Hayır canın acımayacak."
" Yukarıya çıkarken beni kucağına alman gerekiyor. Yürümem imkansız." Alexandra onu onayladı." Pekala babam sana banyoyu gösterir."
" Gerek yok yerini biliyorum." Dedi Alexandra yüzüme bakarak. Alexandra ayağa kalktığında bende kalktım. " oğlumu yukarıya ben çıkarırım." Direk kucağıma aldım.
Yanağından öperken kulağıma iyice yaklaşmıştı. " Baba bu kim?" Diye fısıldadı. Cevap vermeyecektim. Harry'nin dediği gibi Taylor onu bilmemeliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Forgive Me
FanfictionLouis, artık gerçekten gerçek aşkı bulduğuna inanıyordu. O artık Harry ile evliydi ilişkileri harika ilerliyordu ta ki Taylor ile karşılaşana kadar. Biricik oğlu 6 yaşına girmişti. Asıl sorunlar şimdi başlıyordu. Louis'nin cinsel tercihi yüzünden oğ...