Bölüm 25

250 13 3
                                    

Kuş cıvıltılarıyla uyanmıştım. Gülümseyerek gözlerimi açtım. Güneş bu güzel günde parlıyordu ve tüm ışığı odanın içine dolmuştu. Yüzüme gelen güneş ışığı yüzünden gözlerimi kıstım. belime sokulan ağrıyla gülümsemem anında kesilmişti. Yattığım dar alan yüzünden her yerim ağrıyordu. Üstelik bu basit bir ağrı değildi. Çok şiddetliydi. Bir pazar sabahı bu ağrılarla uyanmak sanırım günümü mahvedecekti.

Bu ağrıların sebebi sanırım Taylor'ın resmen üzerimde yatmasıydı. Gece uyurken bana küstü ama şuan boynumda yatıyordu ve bana sarılıyordu. yavaşça elimi belinden çektim. Gözlerimi ovuşturdum. Kalkmak zorundaydım. Onu üzerimden çektim. Hala üzerinde partide giydiği kıyafetler vardı. Kıyafetleri çok rahatsız edici görünüyordu ama değiştirirsem uyanırdı. Bugün biraz uyuması daha iyi olacaktı. Dün durmadan ağladığı için yorgundu. Genelde onu zorla kaldırırdık bugün uyumalıydı. Gerekirse dışarıda kahvaltı için onu götürürdüm.  Onun erken saatlerde mızmızlanmasını dinlemek istemiyordum. Zaten tüm gün boyu  ağlayarak işlerini yaptıracaktı.

Üzerini örttüm ve saçlarını öptüm. Kendimi odaya attığımda Harry'ye sarılmak için can atıyordum. Üzerimdeki rahatsız edici pantolonu ve gömleği çıkarıp attım. Yerine gri şortumu ve baskılı tişörtümü giydim. Yanındaki boşluğa yattım. Kendimi ona affettirmem lazımdı. Dün sinirle bazı kırıcı şeyler söylemiştim. Direk boynuna sarıldım ve öptüm. Uykum kaçmıştı ama yorgundum. Onunla uzun bir yatak keyfi yapabilirdik. Bu çok güzel olurdu.

" Harry uyanma vakti." Kıvırcık saçlarını oynamaya başladım. " Aşkım, Günışığım gözlerini aç."

" Bir pot kırdıktan sonra iltifat etmen hoş değil."

" Tamam kabul ediyorum kalın kafalıyım." Dedikten sonra güldüm. Yanaklarını öptüm. O da gülmüştü. Güldürmeyi başardığıma göre günümüz iyi olacaktı. Kolunun altına zorla girdim. Boynuna öpücük bıraktım. Durmadan öpmek istiyordum. " Bu konuda anlaştığımıza sevindim." Güldüm.  Elini tuttum. Alyansı yoktu. Durmadan bu konu hakkında söylenen Harry kendisi takmıyordu! Nasıl bu konu hakkında başımı ağrıtıyorsa bende aynısını yapmalıydım. Direk doğruldum.

" Harry sanırım bu bir ilk ve gerçek anlamda şaşkınım." Dedim oyuncu bir ifadeyle. " Sana ceza vermem gerekebilir."

" Louis seninki de yok. Tanrım..." Başını olumsuz anlamda sallayarak eğdi. Şaşkınlıkla parmağıma baktım. Gerçekten yoktu. Dün yemekte alyansımla oynadığımı çok net şekilde hatırlıyordum. Parmağımda olması gerekiyordu! İlk defa Harry'yi azarlama fırsatı yakalamışken dikkatsizliğim sonucunda yeniden kaybetmiştim. Sanırım bu sefer gerçekten alyansım kaybolmuştu. Hep Harry bulur ve getirirdi ama sanırım bugün öyle bir şey olmayacaktı. Hatta o hayalini kurduğum cezayı benim üzerimde uygulayacaktı. " Akşam çapkınlık mı yaptın Lou?" Dedi muzip bir şekilde.

" Aşkım gerçekten...

" Biliyorum aşkım gece parmağında gördüm." Omuzlarımdan koskocaman bir yük kalkmıştı. Harry sanırım durmadan parmağımı kontrol ediyordu. " Senin yüzüğün?" Kucağına yavaşça oturdum.

" Dün temizlik uzun sürdü ve temizlik yaparken takmayı sevmem. Yatağa yatınca uyuyup kalmışım." Komodinin üzerinden alyansına uzandım. Uzun parmağına dikkatle taktım. " Yine de cezalısın." Diyerek öptüm. Beni sertçe yanına yatırdı. Bunu beklemediğim için şaşırmıştım.

" Baba." Taylor'ın sesiyle irkilmiştim. " Sana söylemem gereken önemli bir şey var." Elimi Harry'nin göğsüne koydum. Yeni uyanmıştı ve hemen bunu demesi komikti. " Rüyanda mı gördün?" Dedim gülerek. Ama o ciddiyetle " evet " dedi. Hala kapının önünde dikiliyordu. Harry üzerimden çekildi. " Tamam gel yanımıza."

Forgive Me Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin