Sabah gözlerime gelen güneş ışıklarına rağmen hala uyumaya çalışıyordum. Yanağımda soğuk bir el hissettim. Hemen ardından dudağıma öpücük bırakıldı. Bu Harry'ydi. Çünkü kokusunu çok net şekilde alabiliyordum. Yavaş yavaş gözlerimi açıp gülümsedim. Tahminim gibiydi. Ona sarıldığımda çıplak omzuna öpücük bıraktım. " günaydın sevgilim." dedi boğuk sesiyle.
" günaydın aşkım." elimi yanıma attığımda boştu. Boynuna birçok kez öpücük bıraktım. Gözlerimi sonunda açmayı başardım. " ne zaman uyandın?" dedim yatakta esnerken. " yarım saat önce. Seni izledim. Ne kadar da uykun ağır Louis." dedi gülerek. Elini asılarak yanıma yatırdım. Ve çıplak göğsüne yasladım.
Direk karşımdaki pencereden ağaçlar ve göl manzarası görünüyordu. Ve hava bulutluydu. " Zayn ve Liam tahminimce uyuyor. Koşu yapmaya ne dersin?" ikisinin adını duyunca Taylor aklıma geldi. Gece ortamızda uyuyordu ve şimdi yoktu.
" Taylor nerede Harry?"
" uyandığımda yoktu aşkım." uzun süre yüzüne baktıktan sonra direk ayağa kalktım. " dur Lou. Kesinlikle
onların yanında uyuyordur. Biliyorsun bu vakitte asla uyanmaz."" öyleyse bile görmeliyim onu Harry."
" odalarına giremezsin!" arkamdan bağırmasına rağmen umursamadan Merdivenleri tırmandım. Girecektim ve rahat edecektim hepsi bu. Amacım özel hayata saygısızlık değildi ama oğlum söz konusuydu. Kapı kapalı olduğu için derin bir nefes alıp oldukça yavaş bir şekilde kapıyı araladım. Kimse uyanmamalıydı. Özellikle Zayn uyanırsa tüm gün boyu söylenip başımı ağrıtırdı.
Başımı uzattığımda yatak boş ve düzenliydi. Yanda sırt çantaları duruyordu. Siktir. Koşarak merdivenleri indim ve dışarıya baktım. Neyse ki arabalar burada duruyordu . salon da bomboştu. " Harry!" diye çığlık attım. Evin boş salonunda yankılanırken hemen gelmişti. " üçü de yok! Bana oğlumu bul!"
" hayatım sakin olur musun?" arka bahçeye çıkan kapı açıktı. Hızla çıktım. Taylor'ı çamurlara bulanmış bir şekilde görünce derin bir nefes aldım. Yanına gittiğimde beni fark etmemişti bile. Sarı yağmurluğu üzerindeydi ve çamurun çok olduğu bir yere oturmuş oynuyordu. Kapişonu başındaydı. " Taylor beni korkuttun." başını kaldırdığında yüzünde çamurlar vardı.
" baba çok eğlenceli!" çamurlu ellerini bana uzattı. " bana söz vermiştin ama seni bekleyemedim."
" ne zamandır buradasın?" diz çöküp parmağımı yanağına koydum. Buz gibiydi ama o bundan rahatsız değildi. " bilmiyorum." oturup ağlamak istiyordum. her yeri kirliydi.
" bebeğim bizden izin almalıydın." .
" ama baba.." alt dudağını büzdü. Parmaklarımı saçlarımdan geçirdim. Harry bunlara dikkat eden birisiydi nasıl oldu da bunu gözünden kaçırdı.
" hayatım Tay eğlenmek istemiş. Neden üzerine gidiyorsun? Zaten burada eğlenmesi için değil miyiz?" elini omzuma koyarak yanımıza geldi.
" evet baba. Ben çok eğleniyorum. Beraber oynayalım." elimi tuttu. " Banyo zamanı Tay." dedim tüm ciddiyetimle.
" hayır istemiyorum! baba neden buna engel oluyorsun? Biraz daha." yanağımdan öptüğünde yumuşamıştım.
" zaten tüm gün boyu bahçede olacağız. Kahvaltıdan sonra devam edeceğiz." başını salladığında kucağıma aldım. " ben kahvaltı hazırlayacağım. Ah Zayn ve Liam nerede acaba?"
" onlar ormana doğru gittiler. Canavar olduğunu söyledim ama gittiler."kirli elleriyle saçlarını çektiğinde çamur tam anlamıyla her yere bulaşmıştı. bende bile vardı. " pekala siz banyoya çıkın hemen." ikimizi öptü ve mutfağa doğru yol aldı. .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Forgive Me
FanfictionLouis, artık gerçekten gerçek aşkı bulduğuna inanıyordu. O artık Harry ile evliydi ilişkileri harika ilerliyordu ta ki Taylor ile karşılaşana kadar. Biricik oğlu 6 yaşına girmişti. Asıl sorunlar şimdi başlıyordu. Louis'nin cinsel tercihi yüzünden oğ...