Bölüm 24

222 12 0
                                    

Taylor'ın doğum günü için onun seçtiği kıyafetleri giymiştim. Onu bugün kırmak istemiyordum. Her dediğini yapmaya hazırdım. Bugün onun günüydü sonuçta.

Dünden beri olumsuz ve sinirliydi. Harry ile beraber onu sakinleştirmek için büyük çaba sarf etmiştik. Durmadan kimse gelmeyecek iptal edelim diyip duruyordu. Halbuki Harry çok kişi gelsin olabildiğince eğlenceli aktiviteler yapmıştı. Her şey Taylor'ın sevdiğine göre ayarlanmıştı.

Aşağıya yavaş yavaş indim. Balonlar salona kadar gelmişti. Onların hepsini toparlayarak Harry ve Taylor'ın yanına çıktım. Doğum günü konsepti olarak Taylor Sevimli Canavarlar'ı tercih etmişti. Çoğunlukla Mike Wazowski ve yanındaki mavi tüylü büyük arkadaşı vardı. Bahçe yeşil ve maviydi. Balonlar, tabaklar, masalar akla gelebilecek en ufak şeyde dahi bu canavarlar vardı. Oğlum onları çok fazla seviyordu. Harry pinyatayı ayarlıyordu. Taylor  baloncuklar çıkarıp onları patlatıyordu.

Mavi renkli balonları ortaya attım. Masayı kontrol ettim. Tüm şekerlemeler ve diğer şeyler gelmişti. Sırada misafirleri beklemek vardı. Palyaço yarım saat sonra gelecekti.  Taylor belime sarıldığında irkilmiştim. " Baba neden daha kimse yok?" Ayağıma gelen balona vurdum.

" Çünkü daha vakit gelmedi." Kucağıma aldım. Yanağından öptüm. Aslında vakit biraz gelmişti. Sanırım konuklarımız gecikmişti ya da evi bulmakta zorlanıyorlardı.  Beraber bahçe koltuklarına doğru ilerledik. Taylor  boynuma sarıldı ve göğsüme yatmıştı. Hava bugün Taylor'ın şansına güneşliydi ve çok güzeldi. " Heyecanlı mısın oğlum?"

" Hayır çünkü kimse gelmeyecek." Başımı arkaya attım. " Gelecekler oğlum. Bekle biraz." Dizlerinin üzerinde yükselip yüzüme minik minik öpücükler bırakıyordu. Gülerek başımı geri çektim. " Tay her şey hazır oldu bebeğim. Pasta ise tam zamanında gelecek."

" Pastamı çok merak ediyorum Harry. Bana biraz bahseder misin?" Harry gülerek karşımıza oturdu. " Asla olmaz Tay. Bu bir sürpriz." Telefonum çalmaya başladığında Taylor'ı sol dizime geçirerek dar cebimden telefonumu aldım. Liam arıyordu. Cevapladım.

" Merhaba Lou. Her şey nasıl gidiyor?"

" Harika gidiyor Liam. Sizi bekliyoruz."

" Ah o zaman çok kötü haberlerim var o zaman. Zayn'in acil toplantısı çıktı."

" Sen geliyorsun ama değil mi?"

" Size söz verdim ama bu sabah asistanım aradı. Saat 1'de röportajım varmış aklımdan tamamen çıkmış. Çok özür dilerim. Ama söz veriyorum Zayn New York'tan döndükten sonra bunu telafi edeceğiz."

" Sorun değil Liam. Taylor bunu anlayışla karşılayacaktır eminim. Görüşmek üzere." Telefonu kapattım. Taylor yüzüme merakla bakıyordu. Ona bunu söylemek zor olacaktı ama keyfi bir durum değildi sonuçta. Oğlum olgundu. Üstelik amcalarının ne kadar yoğun çalıştığını biliyordu. Saçlarını geriye doğru çektim. " Birtanem Zayn ve Liam'ın işleri çıkmış. Ama döndüklerinde bunu telafi edecekler." Yüzüme uzun uzun bakmıştı. Hiçbir şey demiyordu. Yüzünde tek bir mimik dahi yoktu. Sanırım şuan onun tepkisinden korkuyordum.

" Daha sonra gelecekler. O zaman da pasta keseriz." Dedi Harry.

" Partiyi iptal etmeni istiyorum baba. Onlar dahi gelmiyorsa kimse gelmez." Kucağımdan kalkacakken kollarını tuttum. " Sadece 2 kişi gelmiyor. Moralini bozmak yok. Daha sonra kutlayacaklar." Yanağından öptüm.

" Parti istemiyorum! Amy de gelmiyor zaten. Bırak beni." Ellerimi çektiğinde koşarak gitti. " Taylor buraya gel!!" Beni duymuyordu bile sadece koşuyordu.

" Louis rahat bırak. Şuan sadece gergin. Misafirler gelmeye başladığında o da rahatlayacak."

" Kimse gelmezse daha kötü olacak. Harry bencede iptal edebiliriz. Niall ile kutlarız bugün. Hatta hemen bilet alıp onu Paris'e götürelim. Disneyland her şeyden daha çok mutlu eder. Hadi hazırlanalım. Senin için de değişiklik olur." Elini tutup kaldırmaya çalıştığımda hareket dahi ettirememiştim. " Otur Louis. Daha sonra bunu yaparız. Eğlenceli çok şey var. Gelecekler. Ayrıca burası için çok çabaladım." Beni yanına asıldığında direk kucağına doğru düşmüştüm.

Forgive Me Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin