Zeyd
"Zeyd nereye gidiyorsun? Otur iki dakika." Elimle alnıma düşen birkaç tutam ıslak saçı kenara çektim. "İşim var." dedim çantamı omzuma atıp. "Ne çok işmiş oğlum yoksun zaten ne zamandır. Bir kahve ısmarla sonra gidersin." Hakan omzuma vurdu ısrarla. "İyi peki tamam." Onlarla birlikte kafeteryaya yöneldim.
"Harbi neredesin sen ne zamandır?" Kaan sorarcasına bakıyordu. Gerçekten de son zamanlarda boşlamıştım biraz. Öyle haftada birkaç kez spor salonunda buluşuyorduk. Ama iki haftadır hiç katılamamıştım. "İşlerim vardı," dedim geçiştirircesine. "Ne işi oğlum, geçenlerde gördüm daha senin asistanı, işler sakin bu aralar dedi. Ama Okan'ı da gördüm bir şeyler peşinde olduğunu söyledi. Zaten sende ortalarda yoksun. Yine neyin peşindesin?"
"Stalklama kapasitene hayran kalsam da seni hayal kırıklığına uğratacağım Kaan. Sansasyon yaratacak bir haberim yok."
"Hadi ya," dedi cidden hayal kırıklığına uğramış gibi başını yere eğdi. Alnını eline yasladı. "Oysa ben ne hayaller kurmuştum. Buzdan duvarlar eriyor dedim yavaş yavaş."
"Kaan?" Koluna şakacı bir yumruk attım.
"Hı?" Umutla gözlerini büyütür gibi yaptı.
"Bi git"
"Yok mu yani kız falan?"
"Acaba onu bütün bu bilgilerin tam olarak neresinden çıkardın?"
"Valla ne bileyim Okan bir kız var, mesele var falan deyince..."
"Ha o mesele," dedim birden neden bahsettiğini anlayarak. Bu üç kelimeyle bütün ilgiyi topladım hemen. Deminden beri başını telefondan kaldırmayan Mert bile meraklı bir bakış attı. "Yok oğlum öyle bir şey."
"Dur dur, bir kızla uğraştığın doğru yani?" Hakanın meraklı sorusuna kaşlarımı çattım. Bu Okan'ın ortaya dökmediği kalmamış. Zaten bunlar kız kelimesini duymasın yeter ki.
"Bir kız varda, öyle bir şey değil."
"Oooo bir kız var mı dedi o?" Kaan durumu abartırken "Öyle bir şey değil dedim," diye ekledim ama algılamayı reddetti.
"Kız güzel mi bari?" diye sordu Hakan.
Hem de çok.
"Haydaa, ben ne diyorum, siz ne diyorsunuz. Kız güzel olsa ne yazar?"
"Valla senin ilgini çekmeyi başardıysa çok şey yazar," dedi Mert oturduğumuzdan beri ilk kez ağzını açarak "Sende mi kardeşim? Olayı çektiğiniz yön çok yanlış bir kere. Niye uğraştığım kişi kız diye hemen ilgimi çekmiş oluyor?"
"Ben anlamam oğlum. Bizzat düşmüşsün işin peşine. Sen." Ellerimi masaya koydum. Kaan'a ciddi bir bakış attım. "Kız arabamın aküsünü yürütmüş, herhalde düşecektim."
"Korkutmakla yetinmemişsin ama?"
"Korkmadı çünkü..."
Kaan bıyık altından gülerken derin bir nefes alıp kafamı iki yana salladım. İnsanlar kafalarında bir şey kurduğunda onlara doğru göstermek gerçekten de imkânsız oluyordu bazen. "Güzel mi lan?" Ellerimi masadan çekip arkama yaslandım. "Ne bileyim güzel mi. Güzelse de bana ne."
Mert kafasını yana doğru eğdi hafifçe. Dudaklarında ilgili bir gülümseme vardı. "Dürüst ol bence," dedi alay edercesine. "İyi tamam. Kız güzel. Baya güzel tamam mı? Oldu mu? Ne değişti acaba?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arıza tespit
RomanceGümüş rengindeki gözleri beni ilgiyle süzerken, "Neden tamircilik?" diye bir soru yöneltti. Birkaç saniye ölçercesine beklentili bakışlarına karşılık verdikten sonra, "Seni zerre ilgilendirmez," dedim sadece. Zaten benden daha iyi bir cevap beklem...