"Ee heyecan var mı?" diye sorunca Yaren olduğum yerde omuz silktim. "Yane..." dedim belli belirsiz. O çantayı görüp de heyecanlanmamak mümkün mü? Ama galiba kast ettikleri heyecan bu da değildi.
Hala ıslak olan saçlarımı sağ omzumun üstünden attım. "Otursanızna," dedim dikildiklerini görünce. Garip bir gerginlik vardı sanki. Negatif anlamda değil de daha çok kimse tam olarak ne yapması gerektiğini bilmiyor gibi.
Hiçbir zaman çok samimi olmamıştık ve şu son zamanlar çok da görüşmemiştik ama buna rağmen bir geçmişimiz vardı, sadece biraz ısınmalıydık galiba. Yoksa az mı seksek oynadık zamanında sokakta? Gerçi ben çok oynamadım, ben genelde top oynayanlara katılırdım.
"Elbiseni göstersene," dedi Aslı hemen, aramızdaki en girişken kişi olarak. Gülümsedim. Kesinlikle saati zor üç etmişe benziyordu. "Dur getiriyorum," diyerek yatak odasına daldım. Ne yalan şöyleyim elbisemden çok memnunum. Hatta giyinmek için sabırsızlanıyorum bile diyebilirim. Zaten askıyla dolabın kapağında asılı olan elbiseyi alıp yanlarına döndüğümde lbiseyi askısıyla önümde tutuyordum görmeleri için.
"Oo zarafet diyorsun?" dedi Yaren tatmin olmuş bir ses tonunda. "Birlikte mi aldınız bunu?" diye sordu Elif, gözlerinde belli belirsiz bir hayranlık vardı. "Hm hm." Başımla onayladım. Böyle şeyleri konuşmaktan hiç hoşlanmıyordum. Elbiseyi kapıya asıp karalı görünmeye çalışarak gözlerimi onlara diktim. "Şimdiden anlaşalım. Abartmak yok."
"Tamam tamam, bunu bekliyorduk zaten," dedi Aslı bıkkınca. Bana güven vermekten çok daha da çok tereddüt etmemi sağlasa da sesimi çıkarmadım. Gerekirse çok otoriter biri olabiliyorum o yüzden onları kontrol altında tutmaya bakmalıyım. Ceyda yavaş yavaş çantanın fermuarını açarken gergince bekledim. İşkence başlasın...
Sonra çantanın en üstünden birkaç tane paket çıkardı. "Hadi önce maska yapalım." Rahatlamış bir şekilde nefes verdim. İlk aşamayı atlatabilirim, çocuk oyuncağı. Masanın etrafına oturduk. Maskelerin hepsi farklı olduğu için ilk bana seçtirdiler. Gözüm çikolata maskesinde kalsa da onu seçmedim, yoksa yüzüme sürmek yerine onu yiyebilirim. Enfes koktuğuna eminim.
"Şunu çekin gözümün önünden," diyerek ittirdim ileri doğru paketi. Elif paketi kaptı. "Niye ya, bu ne kadar güzel kokuyor biliyor musun?" Kıkırdadım. "Ben de ondan korkuyorum ya zaten. Küçükken benim kolalı bir şampuanım vardı. Öyle güzel kokuyordu ki bir keresinde tadına baktım." Yüzümü buruşturdum. "Kesinlikle tavsiye etmem..."
Gülüşürken diğer meyveli maskeleri de es geçip ölü deniz maskesini seçerek işimi garantiye aldım. Hala nemli olan saçları tepemde topladıktan sonra maskemin paketini açtım. Aynanın birini elime aldım ama aynı anda hem aynayı tutup hem de maskeyi sürmek çok da mümkün değilmiş. Karşımda Yarende aynı kanıya varınca bakıştık. "Galiba birbirimize ayna tutmamız gerek," dediğinde "Aynen," diye onayladım.
"Ya da hepinize ben sürüyüm," deyince Ceyda, Elif omuz silkti. "Fark etmez." "Önce Alya'ya sür," dedi Aslı. Açtığım paketi Ceyda'nın eline verip ona yaklaştım. Maskeyi yüzüme sürerken gözlerimi yumdum. Hızlı bir şekilde maskeyi yüzümün tamamına sürdü ve sıradaki kişiye geçti.
Bu arada ben mutfağa girdim. Dolaptan abur cubur bir şeyler çıkarıp tabaklara koydum. Ardından içecek bir şeylerde koydum. Hazırladıklarımı masanın bir köşesine dizdim çünkü masanın geri kalanı muhtemelen birazdan lazım olacaktı.
Ağzıma iki fıstık atarken karşımdaki tabloya baktım. Girls night kıvamında bir ortam olmuştu. Maskeler 15 dakika boyunca yüzümüzde kururken hoş bir sohbet ortamı oluşmuştu. Bu sırada Ceyda bir sonraki aşama için çantadan yine bir şeyler çıkarmayla meşguldü. Bir sonraki aşama makyajdı. Her bir detayı masaya dizilirken onu izledim. Kapsamlı bir makyaj olacağı kesindi. Masaya koyduğu paletlere uzandım. İlkini açtığımda koyu renkler olduğu gözüme çarptı. Saçlarım ve tenim acık renk olduğu için koyu göz makyajını kendime yakıştıramıyorum. Siyah rengi sevmeme rağmen bence gözlerde çok ağır kaçıyor ve kendini çok belli ediyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arıza tespit
Lãng mạnGümüş rengindeki gözleri beni ilgiyle süzerken, "Neden tamircilik?" diye bir soru yöneltti. Birkaç saniye ölçercesine beklentili bakışlarına karşılık verdikten sonra, "Seni zerre ilgilendirmez," dedim sadece. Zaten benden daha iyi bir cevap beklem...