👉40. Çok güzelsin

11.3K 599 55
                                    

Odadan çıkarken tam kapıarkamdan çekmiştim ki, "İşte burada," dedi biri.

Kafamı kaldırıp baktığımda karşımda iki adam vardı. "Bizimle geliyorsun doktor." Anlamayan boş bakışlarla birinden birine baktım.

Bana mı dedin canısı?

Sonra üstümdeki önlüğü hatırladım. "Ah hayır ben dokt..." derken biri bana doğru geldi. Sert bir şeyi belime doğru ittiğinde refleks olarak bakmak için başımı eğdim.

Gördüğüm şey beni iliklerime kadar dondururken "N.. ne..?" diye kekeledim korkuyla titreyerek. "Bizimle geliyorsun."

Elini önlüğün cebine atiğini hissettim ve ardından Özlem hanımın çağrı cihazı yere düştü. Beni yürümem için iterken silahı belimden çekmemişti ve vücuduyla silahın görünmesini engelliyordu.

"Bben dokt..." demeye çalıştım yine ama sert metalle susmam için baskı uygulayınca kelimeler boğazıma dizildi.

İyi de ben doktor değilim ki.

Bu aptal önlük de kart da benim değil. Bunu onlara nasıl anlatacağım. Kalbim korkuyla atıyordu. Bacaklarım öyle titriyordu ki yürüyebildiğime bile inanamadım. Ne olduğunu hala tam anlayamamıştım. Kim bu adamlar ve beni nereye götürüyorlar?

Yürürken etraftaki kalabalığın aksine sadece kendi kalp atışlarımı duyuyordum. Birilerinin bakışlarını yakalasam yardım isteyebilir miydim? Ne deyip ne yapmam gerektiğini hakkında hiçbir fikrim yoktu. Silah. Adamın elindeki bir silah. Ne yapabilirim ki?

Çıkışa yaklaştığımızda korkum artık tam anlamıyla paniğe dönüştü. Kocaman cam kapıdan masmavi gökyüzü görününce duraklar gibi oldum. Düzensiz ve hızlı nefes aldığımı fark ettim. "Ben doktor değ..." demeye çalıştım bir kez daha. Ben doktor değilim. "Sus ve yürü."

Bir an çığlığı basmayı bile düşündüm. O kadar insanın içinde beni öylece götüremezlerdi... Ama silahı hala hissediyordum ve yanlış bir hareket yapmaktan ölesiye korkuyordum.

Vurulmak. Bana ne kadar uzak bir kavram. Acaba silah patlasa çok canım yanar mıydı? Sonra namlunun ne kadar yakınımda olduğunu düşündüm, bu hizadan patlasa yaşamam bile mucize olur herhalde. Böbreklerimin mahvolacağı kesin.

Bilmiyorum. Bir silah ne kadar yaralar, ne kadar can yakar. Uzaktan vurulsam ne olur, yakından vurulsam ne olur. Yakından daha etkili olduğunu tahmin edebiliyorum. Kapıdan çıktığımızda ışığa karşı gözlerimi kırpıştırdım.

Yaz geliyordu.

Tatlı bir bahar havası vardı. Işıl ışıl parlayan güneş. Ama ben üşüyordum. İçimden parmak uçlarıma kadar buz gibi bir şey yayılıyordu. Bir araba hızla bize doğru geldi. Siyah lüks bir araba. Camlarına kadar siyah. Tam önümüzde durdu.

Boynumda bir şey hissedince irkilerek keskin bir nefes aldım ve başımı oraya doğru çevirmek istedim. Sonra ufak bir acı hissettim ve buz gibi bir şey damarlarıma yayıldı.

"Ben doktor değilim..." diyebildim gözlerim kararırken ama sesim o kadar zayıf çıkmıştı ki duydular mı bilmiyorum.

Ben doktor değilim.

*****

"Dur!"

Arıza tespitHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin