Keyifli okumalar dilerim...
Bu bölümü tüm okuyucularıma ithaf ediyorum...
Sağlık ocağında kucağımda ki tatlı bebeğe bakarken esneyerek yumuk yumuk olan ellerini kaldırdı. Sen ne kadar da güzel bir şeysin?
Birisi arkamdan boğazını temizlediğinde bebeğe bakıp gülümseyerek arkamı döndüm ve Üsteğmen ile karşılaştım. Elimdeki bebeğe bakarken kaşlarını yukarı kaldırdıktan sonra gülümsedi.
"Baksana, çok tatlı." Diyerek ona doğru yaklaştım ve bebeği kucağımda ona gösterdim. Kokusunu içime çekerken, bir bebek kokusuna bir de Ferhat'ın kokusuna aşıktım.
Biz bebeği severken bir çığlık sesi duymamızla beraber kafamı kaldırarak Üsteğmene baktım. Ani olan şeylerden sonra korkuyordum.
O sırada yanımıza çığlık ata ata Nur Sena geldi. Sinirli bir yüz ifadesi vardı."Ne yapıyoyşun şen Şıla?!" Diyerek bana bağırdığında şaşkınlıkla ona baktım. "Ne yapıyorum?" Diye sordum."Beni değilde onu şeviyosun!" Dediğinde kaşlarını çatmıştı. Yanakları kızarırken koştuğu için hızla nefes alıp veriyordu. "Olur mu hiç öyle şey. Ben seni de seviyorum..." dediğimde kollarını bağladı.
"O bebeği bıyakmadan sevemezsin beni." Diyerek Ferhat'a baktı.Ferhat, Nur Sena'yı kucağına alırken Nur Sena merakla bebeğe baktı. "Eykekmiş buu." Diyerek yüzünü buruşturdu. "Ama tatlı." Diye mırıldanarak az önce Nur Sena yüzünden uyanan ve huysuzca ağlayan bebeğe baktım.
"Ay bide sevimsiz!" Diyerek kafasını Ferhat'ın omzuna koydu Nur Sena. Masanın üzerinde ki biberonu almak için onlardan uzaklaştım.Biberonu bebeğin küçük ağzına yavaşça götürdükten sonra dikkatli bir şekilde sütü içirdim.Yerimde hafifçe sallandım bebek için. Annesi şuan da doktor beyin odasında muayene oluyordu.
"Neresi sevimsiz Nur Sena? Çok tatlı." Hayranlıkla bebeğe bakarken Nur Sena kaşlarını çattı iyice. Ferhat ise gülüyordu.
"Sen kesinlikle kıskandın. O yüzden böyle şeyler yaptın." Dediğimde Nur Sena bana bakmadı. "Hayıy." Diyerek omuz silkti.
Bebeğin annesi çıkarken oğlunun eşyalarını aldıktan sonra dikkatlice bebeği annesine teslim ettim.
◇◇◇
"Nur Sena'cım... Yapma böyle." Diyerek kucağımda surat asan Nur Sena'ya baktım. "Düşündüğümüzden daha da sinirli." Diye mırıldandı Ferhat.
"Şiz beni şevmiyoşunuz." Diyerek dudak büktü. "Olur mu öyle şey? Biz seni seviyoruz." Deyip yanağına öpücük kondurdum. "Ama o bebek benden daha da tatlı! Şen onu daha da çok şevdin." Dediğinde gözleri dolmuştu.
"Hayır hayır, dur ağlama. Ben seni de seviyorum diğer çocuklarıda. Lütfen daha fazla kendini üzme." Diyerek saçlarını okşadım. Dudağını bükerek boynuma sardı kollarını.
Üsteğmen Ferhat'a baktığımda gözlerinde ki parıltılarla bana bakıyordu...
Yazardan...
Selcan camdan dışarıya bakarken ablası Gökçe girdi içeriye. Selcan hızla göz yaşını sildi ve pencerenin perdesini açarak odasını aydınlattı.
"Ben sana demiştim..." Diye mırıldanarak yanına yaklaştı Gökçe."Konuşmak istemiyorum." Dedi Selcan kollarını bağlarken. "Başta kaybettin. Ben sana acımasız ve göze batan bir kız değilde, Ferhat'ın gözüne giren bir kız ol demiştim." Gökçe'nin konuşmasıyla beraber Selcan'ın gözleri doldu.
Sinirle kollarını çözdü Selcan. "Sus diyorum sana!" Diyerek sesini yükseltti. "Senin yerinde şimdi hemşire var. O Ferhat'ın yanında olsun, sen burada acı çek! Yazık sana..." Selcan ablasını geriye doğru itti. "Lanet olsun kapat çeneni! İstemiyorum, duymak istemiyorum!" Sinirden titremeye başladı Selcan.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURŞUN (Tamamlandı!)
General FictionOmzunda ki sargı bezini tazelerken gözleri hâlâ yüzümdeydi. Gözlerinin içindeki o derinliğe bakarken korkuyordum. O ise inat ederek gözlerini yüzümden çekmiyordu. "Çok acıyor mu?" Diye mırıldandım kafamı kaldırmadan. "Kolum değil, kalbim acıyor hemş...