34

1.3K 90 1
                                    

"Sıla, çok özledim!"

Cümlesini tamamladığında içimden daha sıkı sarılma isteği gelmişti. Ağlamam devam ederken burnumu çektim. "Çok özledim. Çok özledim." Bende mırıldanmaya başlamıştım.

Kafasını omzumdan kaldırdı ve yüzümü ellerinin arasına aldı. Gözlerimiz anında buluşmuştu.

"Yemin ederim, çok aradım seni. Her yere sordum. İki hafta boyunca sensizliği tatdım, berbattı. Daha önce kalbimin bu kadar acıdığını hissetmemiştim... Nerelerdeydin güzelim? Yokluğunda ne yemek yemeği nede uyumayı başarabildim. Sana kavuşmak için çok çabaladım."

Sözleri beni iyice hüzünlendirmişti. Sevdiklerimin benim yüzümden bu halde olmaları beni çok yıpratıyordu.

"Gelebilmeyi başardım çok şükür. Bende sensizliği tatdım, berbattı. Ne yemek yemek ne de uyumak... Hiç birisi olmuyordu! Artık buradayım. Burada olacağım." Konuşmamın ardından alnıma bir öpücük kondurdu.

"Baştan sona kaybolmanı anlatacaksın. Nereye gittiğini, neler yaptığını... Bana anlat bunları, durma."

Ferhat'ın merak duygusu kabarmıştı. Bende daha fazla bekletmemek için konuştum.

"Ormana çıktığımı zaten biliyorsun. Sonra ben orada bir adamla karşılaştım, deliymiş galiba. Neyse bu bir şeyler saçmaladı. Sonra ben kaçarken beni arkamdan vurdu... Uyandığımda ise beni bir köye Ufuk getirmiş."

Ferhat'ın kaşları çatılmıştı, sözümü kesti. "Ufuk kim?"

"Beni kurtaran kişi."

"Eee?"

"İşte sonra iyileştim. Bir kadının evinde kalıyordum. Ufuk bana yardım ediyordu."

Tekrar sözümü kesti. "Buraya da o mu bıraktı seni? Getirseydin tanışırdım."

"Ah, hayır. Öyle bir şey olmadı. Ufuk benden..."

Umarım sinirlenmezsin Ferhat!

"Senden ne? Ne oldu?" Endişeleniyordu.

"Benden azıcık hoşlanmış." Diyerek gözlerimi kaçırdım.

"Azıcık ve hoşlantı?" Tekrar yüzüne baktım. Kaşlarını kaldırmış bakıyordu bana.

"Hımm, evet öyle."

"Hoşlanmış... Hoşlanmış... Sadece hoşlantı! Hoşlantı! Senden hoşlanmış! Se--" Derken sözünü kestim.

"Evet benden hoşlanmış. Ben zaten onu istemedim. Bir şekilde de kaçtım elinden. Sonra köyden biraz ilerledikten sonra traktör ile karşılaştım ve buraya geldim. "

Ferhat bunları düşünmüyordu. Ufuk'ta olmalıydı aklı. Bir şey söylemesine fırsat vermeden konuştum.

"Ferhat çok yorgunuuum!"

Kafasını sağa sola salladı. Düşüncelerinden kurtulmuştu demek ki.

"Tamam dinlenirsin o zaman benim yanımda. Bende seni izlerim."

KURŞUN (Tamamlandı!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin