Sıkıcı geçen bir günün ardından ellerimi montumun cebine daldırıp, kasabanın biraz daha sakin yerlerinde dolaşmak isteyerek ayaklarımı tenha bölgelere gitmek için yönlendirdim...
Ölüm haberi yüreğini yakmıştı yine bir annenin. Bir annenin yüreği koca bir vatan iken oğlu da o yürek için sancağı için savaşmış ve bu savaşta Şehit düşmüştü. Ne kadar da güzel bir şeydi vatanı için canından vazgeçmek...
Derin bir nefes alırken gözlerim hem soğuktan hemde acıdan dolmuştu. Kırpıştırırken burnumu çektim... Toprak kokusu ciğerlerime dolduğunda rahatlama hissi ile omuzlarımı düşürdüm.
Kafamı gök yüzüne çevirdim. Nur Sena'nın annesi olduğu söylediğim yıldızlara bir bir baktım. Ne kadar da hoştu...Karanlık gökyüzünde kocaman olan Dolunay'a baktım. Parlak ve büyük.
Dudaklarımı ıslatırken kasabadan birazcık uzaklaşmıştım. Dönsem iyi olucaktı. Üstelik daha Nur Sena'nın bakıcısı Derya Hanıma bir bakmam lazımdı. Üşütmüştü kadıncağız.
Sessizlik kendisini iyice belli ederken kasaba tam da önümde duruyordu. Uzak olmasına rağmen bacalardan çıkan duman ve evin ışıklarını görebiliyorum. Birkaç metre ilerimde duran sokak lambası sayesinde görüyordum etrafımı.
Birden tüm evlerin ışıkları kesilince kaşlarımı çattım. Allah Allah, elektrikler kesildi galiba.
Önüm şimdi kapkaranlıktı...
Arkamdan bir takım hışırtı sesleri duyduğumda gözlerim korku ile iyice açıldı ve kalbim ritmini düzensizleştirerek küt küt atmaya başladı.
Sakin ol Sıla... Belki de bir hayvandır.
O ses bana daha çok yaklaşırken korku ile kıpırdandım. Ses çok daha yaklaşmıştı ve emindim artık... Hayvan değildi!
Koca bir el omzumu kavradı ve arkamı döndürdü. Gördüğüm surat ile şok olurken korkudan yanağımdan bir damla aktı. Şoktan dolayı kesik kesik nefes alıp, konuşamazken göz yaşımı sildim hızla.
"Seninle işim bitmedi." Demişti en son. Korkudan ellerim titrerken hala durmuş ona bakıyordum. Kaçmam lazımdı, koşup evime saklanmam lazımdı!
"Ben sana demiştim hemşire. Seninle işim bitmedi." Yine bu şahıs dışında herkes de o siyah atkı gibi bir şeyden vardı ve yüzleri yarıya kadar kapalıydı.
Kaçmalıydım!
×××
Öncelikle Selam.
Bu sefer önünüze bir kesit ile değilde güzel bir bölüm ile gelmek isterdim ama malesef üzgünüm. Yarın sınavım olduğu için bu kadarını paylaşabiliyorum.
Yeni bölümü yakında paylaşacağım. Sizde Sıla'nın durumuna birazcık beyin fırtası yapın. Bu kesitde Selcan yoktu. Ama yine de Sıla iyi bir durumda değil. Ksjsjsks.
Neyse, sizi seviyorum. Hoşçakalın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURŞUN (Tamamlandı!)
Fiksi UmumOmzunda ki sargı bezini tazelerken gözleri hâlâ yüzümdeydi. Gözlerinin içindeki o derinliğe bakarken korkuyordum. O ise inat ederek gözlerini yüzümden çekmiyordu. "Çok acıyor mu?" Diye mırıldandım kafamı kaldırmadan. "Kolum değil, kalbim acıyor hemş...